NİJER
DEVLETİN ADI |
Nijer Cumhûriyeti |
BAŞŞEHRİ |
Niamey |
YÜZÖLÇÜMÜ |
1.186.408 km2 |
NÜFÛSU |
8.281.000 |
RESMÎ DİLİ |
Fransızca |
DÎNİ |
İslâm |
PARA BİRİMİ |
CFA frank (= 100 centimes) |
Batı Afrika’da en geniş topraklara ve en az nüfûsa sâhip, cumhûriyetle idâre edilen bir ülke.
Târihi
Nijer’in târihini Romalılara kadar götürmek mümkündür. Her ne kadar Akdeniz’den yaklaşık 1600 km kadar güneyde ve denize kıyısı olmayan bir ülke ise de, Roma yayılmacılığı buralara kadar sıçramıştır. Bundan yedi asır evvel Nijer topraklarındaSonghai İmparatorluğunun nüfuzu bulunmaktaydı. 1591 yılında ise, morako kuvvetleri ülkeyi ellerine geçirdi. Onuncu yüzyıldan beri kuzey ve doğudan göçler yapılmaktaydı. Bu göçlerle, Mekke’den doğan İslâm güneşi, Afrika’yı aydınlatmaya başladı. On sekizinci yüzyıl sonlarında Müslüman Hausa kabîleleri, Müslümanlık sancağı altında şehir devletleri kurdular. Nijerya’daki Sokoto emirliğiyle birlik içerisindeydiler. 1804 yılında bu şehirler Sokoto emîrine bağlı bir federasyon hâline geldi. Kuzey’den gelen Fulbelerle yerli kabîleler karıştı ve Nijer toprakları, Sokoto İslâm Devleti nüfûzuna girdi.
Fakat 1898 yılında Fransız sömürgecileri, Nijer topraklarını işgal etmeye başladılar. Avrupalıların getirdiği bu karanlık sömürge boyunduruğundan kurtulma çalışmaları neticesi Nijer, 1922 yılında Fransız kolonisi olarak ayrı bir devlet hâline geldi.
Sömürgeci Fransız hegomonyasından tam mânâsıyla kurtulması, ancak 3 Ağustos 1960 târihinde oldu. Bağımsızlığını kazandıktan hemen sonra, 20 Eylül’de BM’ye üye oldu. 1974 yılına kadar başkanlığını Diori yaptı. Ülkede tek partili hayat mevcuttu. 1974 yılında Yarbay Seyri Kountché, askerî bir darbe yaparak meclisi ve anayasayı lağv etti. Ülke idâresi YüksekAskerî Konseye verildi. 1978 yılında BaşkanKountché, bütün siyâsî suçluları affetti ve 1980 yılında eski başkan Hamani Diori ve 1975-76’da ihtilâle teşebbüs edenler serbest bırakıldı. BaşkanKauntché 1987’de ölünce yerine Albay Ali Seibou geçti. Ali Seibou yeni anayasa hazırlatarak halk oyuna sundu. Yapılan halk oylamasında anayasanın kabul edilmesi üzerine yapılan seçimlerde Ali Seibou Cumhurbaşkanı oldu ve sivil hükûmet 20 Aralık 1988’de göreve başladı. Bu târihten îtibâren ülkede ekonomik sebeplerden dolayı zaman zaman ayaklanmalar ve iç huzursuzluk olmaktadır.
Fizikî Yapı
Nijer, Afrika kıtasının hemen hemen ortasında, 11° 42’ ve 23° 31’ kuzey enlemleriyle, 0° 10’ ve 16° Doğu boylamları arasında yer alır. Yengeç dönencesinin hemen güneyinde ve Grinich boylamının hemen doğusunda bulunur. 1.186.408 km2lik bir yüzölçüme sâhiptir. Kuzeyinde Cezâyir ve Libya, doğusunda Çad, güneyinde Nijerya veBenin, batıda ise Yukarı Volta ile Mali bulunmaktadır.
Eski Fransız Batı Afrikasının bir bölümünü teşkil eden Nijer topraklarının önemli bir kısmını Büyük Sahranın çölleri meydana getirir. Ülke geniş bir yarı-çöl ve kuru (kıraç) bir yayla görünümündedir. Ülke toprakları ortalama 360 m yüksekliğinde olup, orta ve kuzey bölgeler daha yüksektir. Kuzeyden güneye ülke ortasından geçenAir Massif Dağları, ortalama 900 m yüksekliğinde olup bâzı yerleri 1800 metreye kadar ulaşır. Gréboun Dağı 2000 m ile ülkenin en yüksek noktasıdır. Kuzeydeki bu dağlık ve çöl bölgeye karşılık, güneyde Nijer Nehrinden doğuda Çad Gölüne kadar uzanan stepler ve savanlar bölgesi yer alır. Bu bölgeler, sık tropikal Afrika ormanlarının bir uzantısıdır. Ülkenin % 5’inden daha az bir bölümü ekime müsâittir. Mali’den gelen Nijer Nehri, ülkeyi 595 kilometrelik bir mesâfede kat ederek Nijerya topraklarına girer. Ülkenin güneydoğusunda Çad Gölü yer alır.
İklim
Kuru ve sıcak bir iklimin sürdüğü Nijer’de, yıllık yağış miktarı 500 milimetreyi pek geçmez. Öyle ki, yağışlar bâzan yere ulaşmadan buharlaşmaktadır. Çoğu yerde gündüz sıcaklığı 33°C ile 40°C arasında olup, daha aşağıya pek düşmez.
Güney uçta yer alan, tropikal ormanlık bölgenin kuzeye doğru bir uzantısı olan stepler ve savanlar nispeten daha yağışlıdır ve verimli topraklara sâhiptir. Haziran ve eylül aylarında görülen yağışların, yerini ekim-kasımda sıcak ve nemli bir dönem alır. Bundan sonra bir kuru soğuk ve en son olarak hazirana kadar da bir kuru sıcak dönem görülür. Bâzı zamanlar kuraklıklar olur. Bunlardan 1968-73 dönemindeki kuraklık, ülkeye büyük zararlar getirmiştir.
Tabiî Kaynakları
Ülkenin güneybatı ucundan geçen Nijer Nehri çevresi ve Nijerya sınırına yakın bölgelerde tropikal savanlar ve kısa otlardan teşkil olmuş stepler mevcuttur. Kuzey bölgeler çöldür. Bu bölgelerde daha çok sığır, keçi ve koyun yetiştirilmektedir.
Nijer, zengin uranyum yataklarına sâhiptir. Kuzeydeki çöl bölgeleri, Nijer ekonomisini değiştiren uranyum mâdenleriyle doludur. Bundan başka mâden kömürü, fosfat ve petrol bakımından da çok önemli bir ülkedir.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Nijer 8.281.000 kişilik nüfûsuyla Batı Afrika’nın en seyrek nüfuslu ülkesidir. Geniş yüzölçümüne karşılık nüfûsu pek azdır ve nüfus yoğunluğu kilometrekareye 4 kişidir. Bâzı bölgeler, özellikle kuzey çölleri bomboş ve bâzı yerler ise çok kalabalıktır. Nijer Nehri koridorunun bulunduğu, nispeten verimli bölgeler, nüfûsun en kalabalık olduğu yerlerdir.
Toplam nüfûsun % 56’sını Hausa, % 20’sini Djerma, % 10’unu Fulanı ve % 8’ini Tuareg kabileleri teşkil eder.
Halkın çoğunluğu, özellikle Hausalar, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşır. Nüfûsun % 10’undan daha azı, 10.000 kişiden fazla nüfuslu kasabalarda yaşar. Halkın % 20’ye yakın bir bölümü göçebedir. Geri kalan nüfus kır ve köy hayâtı sürdürür. Nüfûsun en kalabalık olduğu şehirler; başşehir Niamey, Zinder Maradi ve Tahoua’dır.
Hemen hemen halkın tamâmına yakın bir bölümü Müslümandır. Hausa, Djerma, Songhay, Fulbe ve Tuarenger kabîleleri, akın akın İslâm dînine katılmıştır ve yaşayışlarında Müslümanlığı tatbik etmektedirler. Ülkede bir İslâm üniversitesi mevcuttur. Nitekim İslâmiyetin kabûlüyle Fransız baskısı ortadan kalkmış, yerine bütün kabîlelerin birleştiği bir “îmân birliği” gelmiştir. Bugün için her ne kadar Fransızca resmî dil olarak kalmışsa da, birçok şehirde halk Fransızcayı bilmemektedir.
Nijer halkı, daha çok kendi dillerini konuşur. En çok Hausa ve Djerma dilleri yaygındır. Bunun yanında özellikle okumuş tabaka Arapça bilmektedir.
Nijer’de okuma yazma oranı çok düşüktür. Bu oranın % 5 olmasının en büyük sebebi ekonomiktir. Nitekim uranyumun bulunmasıyla, öğrenci ve okul sayısı artmış ve yüksek öğrenim yapılır hâle gelmiştir.
Siyâsî Hayat
Nijer bağımsız bir cumhûriyettir. Yedi ayrı yönetim bölgesine ayrılmıştır. Ayrıca Fransız Birliğinde dokuz senato temsilcisi bulunmaktadır. Ülke, anayasaya göre bir hükümet ve başbakan tarafından yönetilir. Başbakan 5 yılda bir seçilen devlet başkanına karşı sorumludur. Millet Meclisi 60 üyeli olup beş yıllığına seçilir.
1974 askerî darbesiyle işbaşına gelen YarbaySeyri Kountché, ülke idâresini Yüksek Askerî Konsey’e vererek, Nijer devlet başkanı oldu. Dış politikada bağlantısız, ılımlı bir politika tâkip eder. Daha çok batı ülkelerinden, Japonya ve Arap ülkelerinden yardım sağlar. Başkan Kountché’nin ölümü üzerine yerine geçen Albay Ali Seibou yeni bir anayasa hazırlatarak halk oyuna sundu. İkinci bir seçimle de cumhurbaşkanı seçilen Ali Seibou 20 Aralık 1988’de göreve başladı. Hâlen bu vazifeyi sürdürmektedir.
Ekonomi
Halkın % 95’i tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Millî gelir 310 dolar civârındadır. Ekonomisini, uranyumun bulunmasından sonra düzeltmiştir.
Daha çok darı, pirinç, süpürgedarısı, mısır, yerfıstığı ve pamuk üretilir. Sığır ve deve yetiştiriciliği önemli bir seviyededir. Nijer topraklarının sâdece % 3’lük bir bölümü ekime elverişlidir.
Nijer, yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Uranyum, petrol, fosfat, mâden kömürü ve çinko yataklarına sâhiptir. Ülke ekonomisini ferahlatan uranyum mâdeni oldukça boldur. Fakat, bunun işletilmesi, tekniği ve endüstrisi, Batı ülkeleri, ABD ve Japonya’ya bağlı kalmaktadır.
İhrâcât ve ithâlâtının çoğunu Fransa ve Almanya ile yapar. İhrâcâtının temelini, daha çok çöl bölgesindeki Arlit, Akouta ve Agadeo civarında çıkarılan uranyum teşkil eder. 1973 kuraklığı ekonomiye ağır külfetler getirdiyse de Nijer, ağır dış borçları olmayan bir ülkedir. Dış yardımı daha çok, Ortak Pazar Ülkeleri veArap devletlerinden sağlamaktadır.
Nijer, ayrıca et üretiminden büyük gelir elde etmektedir. Ülkenin kendi ihtiyacını karşılayacak gıdâ, tekstil ve çimento endüstrisi mevcuttur. Balıkçılık önemli bir gelir kaynağıdır.
Kapalı bir arâziye sâhip olan ülkenin, uygun bir nakliye sistemine mâlik olmaması, ekonomisi için dezavantajdır. Nijer’de, demiryolu şebekesi yoktur. Sadece güneyde mahdut uzunlukta bir demiryolu vardır. Nijer Nehri, en önemli ulaşım yoludur. Fakat buradan ancak ocak-mart ayları arasında istifâde edilmektedir. Nijer Nehrinde ulaşım, Niamey ile Gaya arasında yapılmaktadır. Ülke, yapılan dış yardımların çoğunu özellikle güney bölgelerde yol ve köprü inşâsında kullanmaktadır. Hurma ve tuz taşımacılığında deve kervanlarının hâlen önemli bir yeri vardır. Hava ulaşımı pek önemli değildir.
DEVLETİN ADI |
Nijerya Federal Cumhûriyeti |
BAŞŞEHRİ |
Lagos |
YÜZÖLÇÜMÜ |
923.773 km2 |
NÜFÛSU |
89.666.000 |
RESMÎ DİLİ |
İngilizce |
DÎNİ |
İslâm |
PARA BİRİMİ |
Naira (= 100 Kobo) |
Batı Afrika’da, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi federal bir cumhûriyet.
Târihi
Bugünkü Nijerya topraklarında ilk yaşayanların, mîlattan 700 yıl öncesine rastladığı tahmin edilmekte, fakat bunların kimler olduğu hakkında kesin bir hükme varılamamaktadır.
Nijerya’nın târihini, Arapça yazılmış kayıtlara dayalı olarak, kuzey bölgelerde 9. yüzyıl başlarında kurulmuş, Konem-Boru ve batı bölgelerde de yedi Hausa şehir devletleriyle başlatmak mümkündür.
On ikinci yüzyıldan îtibâren kurulmaya başlanmış Yoruba veIfe krallıkları, 14. yüzyıldan îtibâren kıtayı aydınlatmaya başlayan İslâm ışıklarıyla eriyip gitmişlerdir.
İslâmiyetin yayılmasıyla, mevcut şehir devletleri ve birçok kabîle Müslümanlıkla şereflenmişlerdir. Buna göre Kuzey Nijerya tamâmen İslâmlaşmış ve geri kalan bölgeler de İslâmiyetin nüfûzu altına girmişti.
Nijerya’ya ilk olarak 15. yüzyılda Avrupa sömürgeciliğini ve zulmünü getirenler, Portekiz ve İngiliz esir tüccarı denizciler olmuştur. Bir yanda doğudan parlayan İslâm güneşi köleliği önleyici, eritici ışıklarıyla Afrikalılara hayat getirirken, diğer yanda bozulmuş dinlerinin taassubu ve maddî hırslarla dolmuş Avrupalılar, Nijerya’nın zenci insanlarını esir yapıyor ve satıyordu. Böylece, Avrupalıların işgalleriyle Atlantik esir ticâreti başlamıştı. 350 yıl kadar süren bu vahşet, 20.000.000 Nijeryalı’nın esir olarak satılmasıyla Avrupa târihinde kara bir leke olarak kalmıştır.
İngiltere, 19. yüzyıl başlarından îtibâren, Nijerya içişlerine karışmaya başladı. İlk olarak Lagos, 1861 yılında bir İngiliz kolonisi hâline geldi. 1885’te Gine Körfezi civârı, İngiltere’nin himayesine girdi. Bundan sonra İngiltere, Nijerya’yı iki himâye bölgesine ayırdı. İkisini birden bir vali yönetiminde tuttu.
Birinci Dünyâ Harbinden sonra başlayan milliyetçilik hareketleri, Nijeryalılar arasında yabancılara karşı isyan etme ve bağımsızlığı elde etme düşüncesini getirdi.
1950 yılında, idâre gücünü, merkezî otoriteyle üç ayrı bölgenin meclisleri arasında paylaştıran yeni bir federal sistem getirildi. 1954 yılında îlân edilen anayasa, kuzey, batı ve doğu bölgeleri güçlü bir merkezi hükümete bağlı olarak, Nijeryalılara sâhip oldukları kânûnî hakları verdi. İngiltere, iş başına kendi çıkarlarını koruyacak bir hükümeti getirmeyi plânlıyordu. Ülkede üç büyük parti kuruldu ve 1959 yılında seçimler yapıldı. Bu seçimlerde kuzey bölgenin Nijerya Halkları Kongresi (NPC) kazandı ve parti lideri Ebubekir Tafawa Balewa başbakan oldu. Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey bölge iktidara gelince, ilk iş olarak 1960 yılında bağımsızlığı elde etti. Nijerya bundan sonra 1963 yılında Cumhûriyeti îlân etti ve akabinde 1965 yılında yeni seçimler yapıldı. Fakat bundan sonra Nijerya’da iç karışıklıklar başladı. 30 Mayıs 1967’de Doğu Bölgesi Biafra Cumhûriyeti adıyla isyan ettiyse de, Nijerya hükümeti dış güçlerin yardımıyla bu isyanı bastırdı. Fakat bu iç harp 30 aydan fazla sürdü ve 20. yüzyılın en kanlı ve korkunç çatışmalarından biri oldu. Biafra bölgesi binlerce ölü ve birçok harap olmuş binayla doldu.
1970 yılından sonra olay yatıştı ve bu arada bulunan petrol yatakları Nijerya’nın hayâtını değiştirdi. 29 Haziran 1975’te General Muhammed yeni bir askerî darbeyle iş başına geldi. Çok geçmeden 1976’da yapılan üçüncü ihtilâl teşebbüsü başarısızlıkla bitti. Fakat, General Muhammed öldürüldü ve yerine, yardımcısı General Olesegun Obasanjo geçti. General İbrâhim Babangida devlet başkanı olup, askerî bir rejim kuruldu. Bundan sonra NijeryaFederal Hükümeti, petrol gelirlerinin getirdiği refah düzeyi ile iç olayları önlemeye başladı ve bugün için Nijerya Afrika’nın en gelişmiş ülkelerinden biri hâline geldi. 4 Temmuz 1992’de seçimlerle tekrar demokratik düzene geçilmeye ilk adım atıldı. Sivil yönetime geçiş târihi olarak çeşitli zamanlar belirlendi ise de en son olarak 27 Ağustos 1993’e ertelendi.
Fizikî Yapı
Nijerya, güney batı Afrika kıyısında, 3° 57’ ve 13° 54’ kuzey enlemleriyle 2° 39’ ve 14° 38’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğusunda Kamerun, kuzeydoğusunda Çad, kuzeyinde Nijer ve batısında Benin devletleri yer alır. Güneyi, Gine Körfeziyle Atlantiğe açılır. Yüzölçümü yaklaşık olarak 923.773 km2dir.
Nijerya, esas olarak dört coğrafî bölgeye ayrılır kıyıdaki mangrovlı (Afrika’da bataklıklarda yetişen bir cins ağaç) bataklık bölgesi, tropikal ormanlık bölge, Savana bölgesi ve kuzeydeki yarı çöl bölge.
Yaklaşık 100 km kadar iç bölgeye giren kıyı bölgesi, hemen hemen 36.000 km2 lik geniş bir deltaya ve mangrov ağaçlarıyla dolu bataklıklara sâhiptir. Bölgede yüzlerce nehir ve kolları mevcuttur. Nijerya toprakları, kıyılardan îtibâren tedricen kesilmiş ve dağlık arâzilerle kırılmış, hafif ondüleli bir yayla görünümündedir. Lagos’tan Kamerun sınırına kadar olan şerit, ekvatoral ormanlık araziyle örtülüdür.
Nijerya’nın ikinci ormanlık bölgesi, Savana bölgesidir. Ülkeyi baştan başa (yaklaşık 320 kilometreyi aşkın bir mesâfede) kateden Nijer Nehrinin batı bölgesi, dağlık bir arâzidir. Bu yüksek dağlar arasında Adamawa Dağları yaklaşık 80 km uzunluğundadır. Ülkenin en yüksek yeri, yine bu dağlar üzerindeki Dimlang Tepesi olup, yaklaşık 2042 metredir.
Ülkenin güneydoğusunu ise Kamerun Dağlarının batı yamaçları örter ve bütün güneydoğu sınırı boyunca uzanırlar. Bu dağlar, ortalama 1500 m yüksekliğinde olup, bâzı yerleri 2000 metreye ulaşır.
Kuzey Nijerya ise nispeten yarıçöl olup, Büyük Sahra Çölünün güneye doğru bir devamı şeklindedir.
İklim
Nijerya, tropikal iklimin tesirinde, yüksek sıcaklıkların olduğu bir ülkedir. Yıllık ortalama yağış miktarı, bölgeden bölgeye farklılıklar gösterir. Kıyıdan îtibâren iç bölgelere doğru uzanan yeşillik ve ormanlık bölgeler, yılda ortalama olarak 1000 ilâ 1500 mm civârında yağış alır. Lagos civarında birkaç kilometre genişliğinde olan ekvatoral ormanlık arâzi, doğu sınırına doğru 160 kilometreye kadar genişler. Bu bölge ve Nijer Nehri deltası, en güneyi yüzlerce tatlı ve tuzlu sularla beslenmiş, sert ve yumuşak tahtalı, kıymetli ağaç ceşitleriyle doludur. Kıyı bölgesinin nem miktarı yaklaşık % 75 civârında olup, en fazla yağışı mayıs ve haziran aylarında alır. Ortalama sıcaklık ise 29-30°C civarındadır.
Savana bölgesiyse yılda ortalama olarak, en fazla ağustos ayında olmak üzere, 1000 mm yağış alır. Jos Yaylasında bu rakam, 1500 milimetreyi geçmektedir. Sıcaklık ise 28-33°C arasında olup, mart-nisan aylarında 37°C’ye kadar yükselebilmektedir.
Kuzey bölgelerde çöl iklimi mevcuttur. Kış aylarında Büyük Sahradan güneye doğru şiddetli esen rüzgârlar, berâberlerinde toz ve kum getirirler.
Tabiî Kaynakları
Nijerya toprakları, kıyıdan îtibâren kuzey sınırı Nijer’e kadar, ormanlarla kaplıdır. Kıyı bölgesindeki ekvator ormanları, kuzeydeki ormanlara nazaran daha sık ve geniştir. Kamerun sınırına doğru bu genişlik, 160 kilometreyi bulabilmektedir. Uzun otların ve karışık cins ağaçların bulunduğu savana bölgesindeki ormanlar ise 550 km genişliğine ulaşır. Bu ormanlarda genellikle sert ve yumuşak tahtalı ağaç türleri vardır. Doğu Nijerya’da ise, daha çok palmiye ağaçları yer alır. Dünyânın en uzun nehirlerinden biri olan Nijer Nehri boyları ve en güney uçta yer alan delta bölgesindeki ormanlar daha çok boz renkli palmiyeler, baobob, akasya ve salkım ağaçları ile doludur.
Nijer’den doğan Nijer Nehri, 4180 km uzunluğunda olup, ülkenin hayat kaynağıdır. Lakoja bölgesindeki ikinci büyük nehir olan Benue ile birleşir ve güneyde delta bölgesine kadar 280 km yol kateder. Delta bölgesinde ise yüzlerce irili ufaklı nehir mevcuttur. Nijer Nehri üzerinde kurulu Kainiji Barajı ile elektrik elde edilmektedir.
Nijerya topraklarının büyük bir kısmı yüksek demir ve alüminyum konsantrasyonu ihtivâ eder. Yağmurlar sebebiyle de toprak kızıl renk almıştır. Dolayısıyla, sert örtü hâlindeki bu kızıl killi topraklar verimsizdir. Çad Gölü çevresinde ise toprak siyah renkli olup, ekime müsâit değildir. Güney ormanları bölgesindeki topraklar kireç bakımından kifâyetsizdir. Buna rağmen güneydeki bitki çeşidi ve yoğunluğu kuzeyden daha fazladır.
Nijerya ormanlarında çok çeşitli yırtıcı hayvan yetişir. Aslan, kaplan, leopar bol bulunur. Bundan başka maymun, suaygırı, antilop, kuzeye doğru fil, zürafa ve gergedan da sık rastlanan hayvanlardandır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Dünyânın nüfus bakımından dokuzuncu ülkesi olan Nijerya, yaklaşık 89.666.000 nüfûsuyla Afrika’nın en kalabalık ülkesidir. Nüfus artışının en yüksek olduğu ülkelerden biridir.
Halkın büyük bir bölümünü yerli kabîleler teşkil eder. Ayrıca Avrupalı beyazlar da mevcuttur. Nüfus, birbirinden birçok bakımlardan farklı, yüzlerce çeşit gruplardan teşekkül eder. Bunların en güçlü ve geniş olanı Housa-Fulani kabîleleridir. On dördüncü yüzyılda Müslümanlıkla şereflenen bu insanlar, ülke idâresini ellerinde tutmaktadırlar. Ayrıca güneybatıda Yoruba, güneydoğuda İbo kabîleleri de güçlüdür. Bundan başka Tıv, Iraw, İbibio, Efik veIfe kabîleleri, sayıca kalabalık diğer kabilelerden birkaçıdır.
Kuzeyde bulunan ve ülke yönetiminde başrolü oynayan Hausa-Fulani kabîleleri genellikle ticâret ve çiftçilikle uğraşırlar. Ülke idâresinde ve hayat tarzlarında, İslâm kâidelerine bağlı kalırlar.
Nijerya nüfûsunun yarıdan çoğu Müslümandır. Ülkede, genellikle Avrupalı olan bir miktar Hıristiyan vardır. Bâzı kabîleler ise hâlâ putperesttir. Müslüman Nijeryalıların kültür düzeyleri oldukça yüksektir. Ülke genelinde okuma-yazma oranı % 50’dir. Nijerya’da toplam 13 üniversite mevcuttur.
Nijerya’da, yüzlerce çeşit kabile gruplarının, yine yüzlerce çeşit dili vardır. Bugün için Afro-Asyatik ve Nijer-Kongo âilelerinden gelme 300’den fazla yerli dil tespit edilmiştir. Ülke, uzun yıllar İngiltere zulmü ve sömürgesi altında kaldığı için, resmî dâireler ve okullarda İngilizce kullanılmış ve ülkenin resmî dili hâline gelmiştir. Bundan başka Arapça da konuşulmaktadır. Yerli dillerinin en yaygın ve sosyal hayatta tesirli olanları Hausa,Yoruba ve İbo dilleridir.
Kabîleler arasında âdet, örf, dil, din ve yaşantı bakımından birçok farklılık varsa da, ekonomik hayatta nüfûsun çoğunluğu tarım ve ticârette birleşir. Birçok köy ve klanların yönetim unsurunun temelini, büyük ölçüde genişlemiş ve poligami türde âileler meydana getirir. Bu âileler politik, sosyal ve ekonomik sistemler îtibâriyle, âileye has bir organize ile, gıdâ üretiminde en güçlü olma amacındadır. Fakat bu âileler hiçbir zaman Avrupa’daki ayrıcalıklı zümreler hâlinde değildir ve âile reisleri veya klan başkanları bir Avrupa diktatörü şeklinde hareket etmezler.
İslâmiyetin, Nijerya’ya getirdiği barış, huzur ve seâdet, 600 yıldan beri insanlık sıfatlarından habersiz bu insanların hayatlarına yepyeni ufuklar kazandırmıştır. Nitekim Avrupalıların boyunduruğundan kurtulmaları, bu sâyede kazanmış oldukları birlik ve berâberlikle gerçekleşmiştir.
Bugün için Nijerya, Afrika ülkelerine nazaran refah seviyesi yüksek olan bir ülkedir. Mevcut petrol yataklarından elde edilen gelirler, ülkedeki iç karışıklıkları önlediği gibi ülke insanlarına geniş iş imkânları sağlamıştır.
Nijerya’nın başşehri Lagos’tur. Önemli bir ticârî limandır. Oldukça modern binâlarla doludur. Milletlerarası bir havaalanına sâhiptir.
Ülkenin en büyük ve gelişmiş şehri Ibadan’dır. Önemli bir endüstri merkezi olup, Afrika’nın açık pazar bölgesidir. Diğer önemli şehirleri ise Sokoto Nehrinin doğusundaki Sokoto şehri, Kaduna Nehri üzerinde Kaduna şehri, Kano, Zaria, Port Harcourt, Jos Benin Nsukka, Oyo Yolo ve Mubi’dir.
Siyâsî Hayat
Nijerya federal bağımsız bir cumhûriyettir. Federal hükümet merkezinden başka 19 eyâlet bölgesine ayrılır. Devlet başkanı seçimle başa gelir. Parlamento iki meclisten meydana gelir. Ayrıca her eyâletin bir hükümeti ve eyâlet başkanı olur. Eyâlet başkanlarının ülke idâresindeki önemi çok büyüktür. Anayasaya göre devlet başkanı, eyâletlerin üçte ikisinin desteğini almak zorundadır. Millet Meclisi 449 sandalyeden meydana gelir. Senato ise 95 üyelidir.
Nijerya, bağımsızlığından bu yana askeri darbelerin en çok yapıldığı ülkelerden olup günümüzde askerî rejim tarafından idâre edilmektedir. 1992’de seçimler yapıldı. Sivil hükümete geçiş olarak 27 Ağustos 1993 târihi tesbit edildi.
Ekonomi
Ekonomi daha çok tarıma dayanır. Yerfıstığı, pamuk, palmiye ağaçları, sebze ve meyve türleri, kakao, kauçuk tahıl ürünleri, hurma ve yerfıstığı yağı, kereste ve kolacevizi bol miktarda üretilir. Kakao ve kauçuk üretiminde dünyânın altıncı ülkesidir. Ülke topraklarının % 25’i ekime müsâittir.
1960’lı yıllarda bulunan petrol, Nijerya ekonomisini geniş ölçüde ferahlattı. Afrika’da hemen hemen en istikrarlı ekonomiye sâhip ülkelerden biri hâline geldi. Güneyde delta bölgesi, petrol yatakları bakımından oldukça zengindir. Dünyânın yedinci büyük petrol üreticisi durumunda olan Nijerya’nın ihracatının büyük bir bölümünü, petrol ve yan ürünleri teşkil etmektedir. Ayrıca doğal gaz bakımından da oldukça zengindir. 1980 yılında petrokimyâ ve doğal gaz tesisleri tamamlanmış ve rafineri sayısı arttırılmıştır. Nijerya ham petrolden başka ayrıca kömür, kalay, kireçtaşı, kolimbit ve demir mâdenleri de üretmektedir.
Mevcut nehir sularından, hidroelektrik santralleri kurmak sûretiyle, elektrik enerjisi üretilmektedir. Bunlardan en büyüğü Kainiji Barajıdır.
İhrâcâtının % 95’ini ham petrol teşkil eder. Çeşitli gıdâ maddeleri ve otomobil parça takımları, diğer önemli ihraç ürünleridir. Gıdâ maddeleri ihrâcâtının büyük bir bölümünü kakao meydana getirir. Ayrıca tütün, palmiye ürünleri, yerfıstığı, pamuk ve soya diğer ihraç ürünlerini teşkil eder.
Nijerya, kereste, kauçuk ve hayvan derilerinden de büyük gelirler elde etmektedir. İhrâcâtını daha çok İngiltere, Almanya ve Japonya’ya yapar. ABD, Almanya ve Hollanda’dan ise çeşitli makina, ilâç ve elektronik malzemeler, ithal etmektedir.
Kişi başına düşen millî gelir 370 dolardır. İş gücünün % 60’ı tarım, % 20’si ticâretle ilgilidir. Doğal gaz ve petrokimyâ endüstrisi yanında, ormancılık, balıkçılık, tekstil, çimento ve sigara endüstrileri de önemlidir. OPEC üyesi olan Nijerya, büyük bir demir-çelik endüstrisine ve geniş bir inşaat sektörüne sâhiptir.
Ulaşım: Ulaşımın geliştiği ülkede yollar genelde kuzey-güney istikâmetini tâkip eder. Uzunluğu yaklaşık 124.000 kilometreyi bulan karayolunun % 50’si asfalt kaplıdır. Demiryolu ulaşımı gelişmiş olup toplam uzunluğu 3805 kilometredir. Lagos ve Kano havaalanları en işlek uluslararası havalimanlarıdır.
(Bkz. Evlenme)
DEVLETİN ADI |
Nikaragua |
BAŞŞEHRİ |
Managua |
NÜFÛSU |
4.131.000 |
YÜZÖLÇÜMÜ |
130.000 km2 |
RESMÎ DİLİ |
İspanyolca |
DÎNİ |
Hıristiyanlık |
PARA BİRİMİ |
Cordoba |
Kuzeyde Honduras, batıda Karayip Denizi, güneyde Kostarika ve doğuda Pasifik Okyanusu ile çevrili olan Nikaragua, 10° 43’ ve 15° kuzey enlemleriyle 83° 09’ ve 87° 41’ batı boylamları arasında yer alır. Nikaragua Orta Amerika’nın yüzölçümü en büyük, nüfus yoğunluğu en düşük olan ülkesidir.
Târihi
1502 yılında Nikaragua kıyıları Colombus tarafından keşfedildiğinde ülke nüfûsunu Miskitolar gibi birçok yerli kabile meydana getiriyordu. 1523’de bir İspanyol kaptanı Garanada ve Léon’de yerleşme merkezleri kurdu. On yedi ve on sekizinci yüzyıllarda İspanyollar Nikaragua’nın büyük bölümünü sömürge hâline getirdiler.
Nikaragua 1821’de İspanya’dan bağımsızlığını kazandıktan sonra, kısa bir süre Meksika ile daha sonra Orta Amerika Birleşik Eyâletleri ile birleşti. Nihâyet 1838’de bağımsız ayrı bir cumhûriyet oldu. Bundan sonra, liberaller ve muhâfazakârlar ülkede idâreyi ele geçirmek için birbirleriyle mücâdele ettiler. Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri, yirminci yüzyıl başlarında son olarak 1926 ve 1933 yılları arasında olmak üzere defâlarca ülkeyi işgâl etti.
Yapılan seçimler sonunda, 1 Ocak 1937’de Anastasia Somoza iktidârı ele geçirince, 42 yıl devam eden Somoza âilesinin diktatörlüğü başlamış oldu.
Aralık 1972’de Managuada vukû bulan zelzele, Somoza âilesi diktatörlüğünün yıkılmasına başlangıç teşkil etti. Somozalar zelzele için verilmiş olan milyonlarca dolarlık yardımı kendi özel maksatları için kullandılar. Bütün kamuoyu aleyhlerine döndü. Ayrıca Sandinista Millî Kurtuluş Cephesi devlet için önemli bir tehlike arz ediyordu. 1978’de rejim kuvvetlerindeki bölünme hızlandı. Aynı yılın başlarında da Prensa Gazetesi’nin rejimin ateşli muhâlifi olan başyazarı öldürülünce, olay Somoza rejimine mal edildi. Bu olay ülke çapında genel bir grev ve lokavta sebep oldu. Sandinistalar birçok hükümet görevlisini rehin alarak, Somoza’yı, tutuklanan gerillaları serbest bırakmaya zorladı. 1978 Ağustos ve Eylülünde, rejime karşı yapılan hareket başarısızlıkla sonuçlandı. 1979 Haziranında solcu Sandinista gerillaları rejime karşı son askerî harekâtı başlattılar. Kostarikada sürgünde bir hükümet kurdular. Somoza 19 Temmuz 1979’da kaçınca, marksist Sandinista gerillaları ülkede yönetimi ele geçirdiler. On bir yıl ülkeyi yöneten marksist Sandinista lideri Daniel Ortega 25 Şubat 1990’da yapılan seçimlerde yenilgiye uğradı. On dört partinin meydana getirdiği Millî Muhâlefet Birliği(UNO) Millî Meclisteki 92 sandalyeden 51’ini kazandı ve Videta Barrioi de Chamorro başkan oldu.
Fizikî Yapı
130.000 km2lik yüzölçüme sâhip olan Nikaragua, üç farklı bölgeye ayrılır. Batıda Pasifik alçak arâziler bölgesi, orta kesimde And Dağlarının kuzey-güney istikâmetindeki sıradağlarla birleştiği yerlerdeki yüksek arâziler ve doğuda Mosquito kıyısı adı verilen Karayib alçak arâziler bölgesi. Batıda Pasifik kıyısında, deniz seviyesinden yüksekliği 37 metre olan ve yaklaşık 61 km uzunluğunda ve 26 km genişliğinde Managuva Gölü yer alır. Bu göl Tipitipa Nehriyle ülkenin en büyük gölü olan Nikaragua Gölüne irtibatlanır. Nikaragua Gölü deniz seviyesinden 32 metre yüksek olup, 160 km uzunluğunda ve 72 km genişliğindedir. Bu göl, Karayib Denizine dökülen ve Kostarika ile sınırın büyük kısmını teşkil eden San Juan Nehrini besler.
Pasifik kıyı bölgesinin doğusunda, Orta Amerika Dağlarının kuzeyden güneye uzanan iki sıradağı yer alır. Bu sıradağlar bir yayla ile birbirlerinden ayrılmıştır. Burası ülkenin en büyük bölgesidir. Batıdaki dağ zincirinin kenarında, 20’den fazlası arasıra püsküren volkanik tepeler bulunur.
Nikaragua’da zelzele de çok olur. Bâzan bu yer sarsıntıları büyük zararlara yol açmaktadır. 1931’de başşehir hemen hemen tamâmen tahrip olmuştur. 1972’de vukû bulan başka bir zelzelede başşehir dümdüz hâle gelmiştir. Dağların ve yaylanın doğusunda Karayib Kıyı Ovası uzanır. Burada ilk oturan Miskito yerlileri sebebiyle, bu kıyı Mosquito (Miskito) kıyısı olarak bilinir.
İklim
Nikaragua tropikal bölgede yer alır. Ülkenin büyük bölümünde sıcak ve nemli bir iklim hâkimdir. Alçak arâzilerde çok yüksek sıcaklıklar vukû bulur. Bununla berâber doğudan esen alizeler buralarda iklimi bir miktar mûtedil (ılıman) hâle getirmektedir.
Tepelerde ve dağlarda da iklim mûtedildir. Atlantik kıyıları, Pasifik kıyılarına nazaran daha çok yağış alır. Pasifik kıyısında yıllık ortalama yağış miktarı 3810 mm, Atlantik kıyısında ise yılda ancak 1140 mm yağış alan Managua hâriç 2030 milimetredir. Sene, biri kurak, diğeri yağışlı olmak üzere iki mevsime ayrılır. Managua’da sıcaklık ortalaması, aralıkta 27°C, mayıs ve haziranda 30°C arasında değişir.
Tabiî Kaynakları
130.000 km2lik yüzölçüme sâhip olan Nikaragua arâzisinin yaklaşık 62.400 km2si kereste ormanı ile kaplıdır. 50 çeşide yakın ağaç vardır. Bunların en önemlileri çam, meşe, mahun ve sedirdir. Ülkenin vahşî hayvanları puma, jaguar, geyik, maymun ve timsahlardır. Ülkenin en başta gelen yeraltı kaynakları altın, gümüş ve bakırdır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
4.131.000 kişilik Nikaragua nüfûsunun % 40’ı şehirlerde, kalanı köylerde yaşamaktadır. Ülkenin en büyük şehri başşehir Managua olup, nüfûsu 1.026.000’dir. Diğer önemli şehirler Leon, Granada ve Chiandega’dır. Nikaragua nüfûsunun büyük çoğunluğunu, Avrupalılarla Amerikalı yerlilerin karışımından meydana gelen melezler teşkil eder. Bununla berâber Karayib kıyısında ülkenin kalan nüfusundan oldukça farklı olan iki grup yaşamaktadır. Bunlar, hâlâ geniş ölçüde kabileler hâlinde yaşayan Mosquito (Miskito) yerlileri ve 19. yüzyılda ülkenin bu kısmına İngilizler tarafından Afrika’dan köle olarak getirilen Jamaikalıların soyundan gelenlerdir. Bunlar diğer Nikaragualılardan ekonomik ve kültürel bakımdan büyük ölçüde ayrı kalmıştır.
Nikaragualıların büyük çoğunluğu resmî olarak Roma katoliğidir. Karayib kıyısındaki Blufields bölgesinde Jamaikalıların soyundan gelen 70.000 kadar protestan vardır. Ülkede okuma yazma oranı % 70’tir ve her bin kişiye 13 öğretmen düşmektedir. 1979’da başa geçen ihtilal hükümeti dış ülkeler de dâhil olmak üzere, nüfûsun birçok sektöründen öğretmen temin etmiştir. Diğer ülkelerden getirtilen öğretmenlerin çoğu Küba’dandır. Yüksek tahsil Managua’da ve Leeon’da kolları olan devlet üniversitesinde veManagua’daki Orta Amerika Katolik Üniversitesinde yapılmaktadır. Ayrıca üç yüksek teknik okul vardır.
Ekonomi
1978-1979’daki iç savaş sanâyi merkezlerini yıkmış ve tarımı ciddî şekilde kötü duruma sokmuştur. İhtilâl hükümeti tarafından girişilen zora başvuran reformların bir netîcesi olarak ekonomi daha da düzensiz hâle gelmiştir. İhtilalden beri birçok ülkeden alınan yardım geniş ölçüde ekonominin geliştirilmesinden ziyade ülkenin yeniden inşasına ayrılmaktadır. Çalışan nüfûsun % 47,9’u tarımla, % 15’i îmâlât, inşâat, mâdencilik gibi işler ve % 35’i çeşitli hizmetlerde, ulaştırma ve ticâretle uğraşmaktadır. Tarım ve hayvancılık Nikaragua ekonomisinin en büyük bölümünü meydana getirmektedir. Pamuk, kahve, et, kimyevî ürünler ve şeker başlıca ihraç mallarıdır. Ekilen toprakların yarıdan fazlası pamuk ve pirince ayrılmıştır. Kalan topraklarda kahve, şeker kamışı, tahıl, süpürge darısı ve fasulye ekilmektedir.
Îmâlât sanâyiinin ana dalları, şeker sanâyi, yemeklik yağ üretimi, plastik sanâyi, deri sanâyi, tekstil sanâyi, kimyâsal ürünler, çimento sanâyi, meşrubat ve alkollü içkiler, et ve süt mâmulleri, kontraplak sanâyiidir. Nikaragua’da başlıca altın ile gümüş ve bakır mâdenleri işletilmekte ve bunların çoğu ihraç edilmektedir. Nikaragua en çok ABD, Venezuela, Almanya, Japonya, Kostarika ve Guatemala ile ticâret yapmaktadır. Başlıca ithal malları, makina ve arabalar, kimyâ malzemeleri, ham petrol ve gıdâ maddeleridir.
Ülkede ulaşım demir, kara ve hava yollarıyla sağlanır. Demiryollarının uzunluğu 300 km, karayollarının uzunluğu ise 14.997 km olup, bunun ancak % 10’u asfalttır. Ülkede bir tâne uluslararası havaalanı vardır.