MİKSÖDEM
Alm. Myxödem, Fr. Myxoedème, İng. Myxedema, myxoedema. Erişkin kimselerde, tiroit hormonunun yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık tablosu. Tiroit bezinin kendiliğinden küçülmesi (dumura uğraması), iltihaplanmaları, guatr, tiroit bezinin normal yerinden başka bir yerde bulunması, tiroit ameliyatlarında tiroit dokusunun fazlaca alınmış olması, radyoaktif iyot tedâvisi ve bâzı ilâçların kullanılması bu hastalığa yol açabilir.
Düşünme yavaşlığı, tepkisizlik, eve kapanma, hissi duyguların azalması, duyarsızlık, hastanın kendi durumuna da ilgisizliği, üşüme, yeni başlayan inatçı kabızlık, vücut sıcaklığının azalması, nabzın yavaşlaması, terlemede azalma, deri renginin sarı ve soluk olması, derinin kuruluğu ve pütürlü oluşu, göz kapakları, dil, dudak ve ellerde şişme, ses kalınlaşması ve kısıklığı, konuşma güçlüğü, saç ve tırnakların kuru olması ve kolay kırılması, saç dökülmesi, kaş dökülmesi, âdetlerde kesilme, vücutta şişme, vücut boşluklarında sıvı toplanması, kansızlık, kan yağlarında yükselme, kas krampları ve sertleşmeleri gibi çeşitli belirti ve bulgular sözkonusudur.
Kesin teşhis, kanda tiroit hormonunun miktar tâyiniyle konur. Tedâvisi kesin olup tiroit hormonları kullanılır.
Alm. Militarismus (m.), Fr. Militarisme (m.), İng. Militarism. Millet idâresinde, bütün unsurların, askerî kurallara dayanmasını isteyen bir siyâsî düşünce tarzı. Militarist düşünce şekli de denilen bu doktrine göre; devlet idâresi de dahil, her türlü mesele ve millî dâvânın, sâdece ordu gücü ile çözülebileceği esastır. Diğer bütün unsurlar, askerî kuvvete ancak yardımcıdır. Bütün hareket ve davranışlar buna göre düzenlenir.
Târihte bu düşüncenin yaygın olduğu devirler ve milletler olmuştur. Batı Hun, Pers ve Moğol imparatorlukları bunlardan başlıcalarıdır. Osmanlı Devleti bu düşünceye dayanmamıştı. O, aslında ulvî (yüce) bir düşüncenin yeryüzünde hâkim olması için kurulmuş ve teşkilâtlanmıştır. Devletin gâyesi insanlara İslâmiyeti duyurmak ve öğretmektir. 600 senelik devlet hayâtı, bunun gerçekleşmesi için seferber olmuştur. Orduları da, bu hizmeti gören bir güçtü.
Ancak militarizm bilhassa on dokuzuncu asırdan îtibâren, ordunun önemini her şeyin üzerinde tutarak, başka devlet ve milletler üzerinde sömürge hâkimiyeti kurmak isteyen bâzı Avrupalı milletlerin siyâsî düşüncesi olarak ortaya çıktı. Militarizmin en açık şekilde uygulandığı ülke, İkinci Dünyâ Savaşı ile dünyâyı perişan eden Hitler Almanyası olmuştur. Askerî gücüne dayanarak önce Avrupa’yı sonra da bütün dünyâyı zabtetmek gâyesiyle yola çıkanlar, milletlerini ve kendilerini mahvetmişler, dünyâyı bir kan, ateş ve yıkıntı yığını hâline getirmişlerdir.
Son zamanlarda Sovyetler Birliği, Çin, Küba ve Polonya gibi komünist rejimlerinde; Irak, Suriye ve Libya’da bu düşünce tarzı, siyâsî iktidâr olmuştur. Ayrıca, Güney Amerika ülkelerinde sık sık ihtilâl yapılmak sûretiyle askerî yönetimlerin kurulduğu gözükmektedir.
(Bkz. Türkiye Büyük Millet Meclisi)
(Bkz. Türkiye Büyük Millet Meclisi)
Alm. Volkswirtschaftliche, Gesamtrechnung (f), Fr. Comptabilité (f) nationale, İng. National Budget. Bir ekonominin gelecek dönemdeki toplam kaynak ve harcamalarıyla ilgili tahminî denge. Gelecek belirli bir dönemde, ekonominin toplam kaynakları sayılan Gayri Sâfî Millî Hâsıla (GSMH) ve unsurları tahmin edilir. GSMH’ya yönelen, yatırım ve tüketim harcamaları olarak ifâde edilen toplam talep veya toplam harcama tahminleriyle kurulacak denge, ekonominin genel dengesi veya millî bütçedir. Aşağıda bir millî bütçe örneği verilmiştir:
Millî Bütçe (Genel Denge Tahminleri)
A) Harcama tahminleri:
1. Tüketim harcamaları:
a. Kamu tüketimi
b. Özel tüketim
2. Yatırım harcamaları:
a. Kamu yatırımlar
b. Özel yatırımlar
3. Toplam harcamalar
B) Kaynak tahminleri:
1. Gayri sâfî yurtiçi hâsıla:
Net dış âlem faktör geliri
2. Gayri sâfî millî hasıla:
Dış tasarruflar
3. Toplam kaynaklar
Yukarıda, Türkiye’de olduğu gibi, toplam kaynakları, toplam harcamalarına yeterli olmayan, bu yüzden dış tasarrufa (dış kaynağa) ihtiyaç duyan bir ekonomi örneği alınmıştır. Tersi durum düşünülürse, toplam kaynaklar için de dış tasarruf yer alamayacak, harcamalar içinde, kaynaklar, harcamaları aştığından harcamalar tarafında dış yatırım ve krediler yer alacaktır.
Görüldüğü gibi, kamu bütçesinde, vergi gelirlerinin yeterli olmaması hâlinde, nasıl borçlanmaya başvuruluyorsa, millî bütçede de, dış kaynaklara yönelinmektedir.
Millî bütçedeki dengesizlik bulunması hâlinde, bir başka deyimle, toplam kaynakların para bakımından değeri ile, toplam harcamaların para bakımından değeri arasında fark olması hâlinde, enflasyon (toplam harcama – toplam kaynak) veya işsizlik ve durgunluk (toplam kaynak – toplam harcama) durumları ortaya çıkabilecektir.
Devletin ve kamu iktisâdî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır. Kânun, kalkınma plânları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir. Bütçe kânununa, bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
Bakanlar Kurulu, genel ve katma bütçe tasarıları ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu, mâlî yılbaşından en az yetmiş beş gün önce, TBMM’ye sunar. Bütçe tasarıları kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidâr grubuna veya gruplara en az yirmi beş üye verilmek şartıyle, siyâsî parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre temsili göz önünde tutulur. Bütçe Komisyonunun elli beş gün içinde kabul edeceği metin TBMM’de görüşülür ve mâlî yılbaşına kadar karara bağlanır. TBMM üyeleri bütçe kânunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Bakanlar Kuruluna kânun hükmünde kararnâmeyle bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez.
Alm. Ministerium (n.) für Kultus, Fr. Ministère (m) de l’Instruction Publique, İng. The Ministry of Public Education. Millî Eğitim hizmetlerinin planlanması, yürütülmesi, koordinasyonu, denetlenmesi ve hizmetlerle ilgili her türlü idârî faaliyetleri yürüten bakanlık. Maârif Vekâleti.
Târihi
Osmanlı Devleti zamanında medreseler açılıncaya kadar teşkilâtlı eğitim kurumları yoktu. Devlet yönetim teşkilâtı içinde de eğitim ve öğretim işleriyle ilgili bir kamu görevlisi bulunmuyordu. Fâtih Sultan Mehmed döneminde bu mesele ele alınmış ve Fâtih Kânunnâmesi’nin özel hükümlerine göre Meşîhat (Şeyhülislamlık) makamı, eğitim ve öğretim işlerinde en yetkili makam olmuştur. Sonraları vakıf olarak yaptırılan medreselerle sıbyân mektepleri özel vakıflar tarafından yönetilmiş 1826 yılında ise, Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti kurulmuş ve eğitim-öğretim kurumları Tanzimâta kadar bu nezâret tarafından yürütülmüştür. O devirdeki medreseler, Osmanlı Devletinin yükselmesine, dünyâ imparatorluğu hâline gelmesine sebep olmuşlardır. Varlıklarıyla târihimize şeref levhaları yazdıran ünlü din ve devlet adamları, din ve fen âlimleri, hep medreselerden yetişmiştir.
Tanzimâtın îlânından sonra Mekâtib-i Umûmiye Nezâreti kurulmuş, eğitim ve öğretim kurumları vakıflardan alınarak bu yeni kuruluşa bağlanmıştır. Sonra 28 Şubat 1856 yılında Maârif-i Umûmiye Nezâreti kurulmuş, eğitim ve öğretim işlerinden sorumlu bir nâzır (bakan) hükümet içinde yer almıştır.
4 Mayıs 1920 târihinde de Maârif Vekâleti kurulmuş ve 1926 yılında 789 sayılı Maârif Teşkilâtına Dâir Kânun çıkarılmıştır. Bakanlığın çalışmaları 10 Haziran 1933’te çıkarılan 2287 sayılı kânunla yeniden düzenlenmiş ancak, hizmetin daha sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için, çağın şartlarına uygun olarak çeşitli târihlerde ek ve değişik kânunlarla karârnâmeler yayınlanarak, teşkilât günümüzdeki şeklini almıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı, müstakil bir bakanlık olan Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 13.12.1983 târihinde birleştirilerek Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ismini aldı. 31.3.1989 târihinde gençlik ve spor teşkilâtı, Millî Eğitim’den ayrılıp bir devlet bakanlığına bağlandı. Böylece ismi tekrar Millî Eğitim Bakanlığı oldu.
Bakanlığın görevleri: Türk millî eğitiminin temel amaçları, Türk milletinin bütün fertlerini kaderde, kıvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün hâlinde millî şuur etrâfında toplamak; millî ahlâkî, insanî üstün değerlerini geliştirmek; milletimizi hür düşüncenin, ilme inanmış, şahsî teşebbüse ve toplum sorumluluğuna değer veren bir anlayış içinde bilgi, teknik, sanat ve ekonomi bakımından çağdaş uygarlığın yapıcı, bulucu, seçkin bir ortağı hâline getirmektir. Bu ülküye ulaşmak için her yaştakileri eşit eğitim imkânları içinde istidâd ve kâbiliyetlerine göre en üstün seviyede yetiştirmek; milletimize ve insanlığa faydalı, iyi ve verimli yurttaşlar hâline getirmek; sosyal ve ekonomik kalkınma programlarının uygulanması için gereken çeşitli vasıftaki insan gücünü hazırlamaktır. Bu amaçlara ulaşmada en önemli unsur olan dînine saygılı, örf ve âdetlerine bağlı, milletini seven, ilme gönül vermiş, fedâkâr ve çalışkan öğretmenleri yetiştirmek, uygulamayı kolaylaştıran gerekli kânun, tüzük, yönetmelik ve programları yapmaktır.
Bakanlığın Millî Eğitimle ilgili temel birimleri: Okul Öncesi ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü: Okul öncesi ve temel eğitimi gerçekleştirme işini görür. Ortaöğretim Genel Müdürlüğü: Orta öğretimle ilgili eğitim, öğretim ve yönetim işlerini yürütür. Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü: Devlet hesabına yabancı ülkelerde öğrenim, doktora, ihtisâs yapacak olanlarla bilgi, görgü ve ihtisaslarını arttırmak üzere yabancı ülkelere gönderilecek öğretmen ve memurlarla ilgili işlemleri yapar. Dış İlişkiler ve Yurtdışı Eğitimi Genel Müdürlüğü: Yabancı ülkelerdeki Türk işçi çocuklarının, bulundukları ülkenin, eğitim imkânlarından faydalandırılması ve Türk kültürü ile bağlarının sürdürülmesi imkânını sağlar. Yurtdışına gönderilecek öğretmenlerin seçimini yapar. Din EğitimiGenel Müdürlüğü: Yetişkin ve bilgili din eğitimcilerini yetiştirmek için gerekli okul ve kursları açar. Erkek Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü: Teknik okullarla ilgili işler yapar. Kız Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü: Kız sanat enstitülerinin, akşam sanat okullarının, eğitim, öğretim ve yönetim işlerini düzenler. Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü: Her yaştaki yurttaşların okuma, yazma öğrenmesini sağlar. Halk eğitim merkezlerini yönetir. Çıraklık Eğitimi Genel Müdürlüğü: Meslekî ve teknik açık öğretim okullarını açar. Çırak, kalfa ve ustaların genel ve meslekî eğitimleri için gerekli tedbirleri alır. Ticâret ve Turizm Eğitim Genel Müdürlüğü: Ticâret ve turizm okullarını ve kursları, otelcilik ve sekreterlikte turizm öğrenimi veren kurumları açar. Özel Öğretim Kurumları Dairesi Başkanlığı: Her derece ve türdeki özel okulları açar. Bunların eğitim, öğretim, yönetim işlerine bakar. Özel Eğitim Dâiresi Başkanlığı: Korunmaya ve özel eğitime muhtaç çocuklar için okullar ve yetiştirme yurtları açar. Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı: Millî eğitim personelinin bilgi, kâbiliyet ve verimliliğini arttırmak için hizmetiçi eğitim programlarını düzenler, kurs ve seminerler açar. Beden Eğitimi ve İzcilik Dâiresi Başkanlığı: İlkokul, ortaokul ve liselerde beden eğitimi derslerinin geliştirilmesini ve sevdirilmesini sağlar.
Bakanlığın eğitim hizmetlerini bu temel birimlerin yanısıra, denetim ve danışma birimleri de yardımcı birim olarak destekler. Bunlar da: Tâlim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Araştırma Planlama Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Meslekî Teknik Etüd ve Programlama Dâiresi Başkanlığı, MeslekiTeknik Koordinasyon Dâiresi Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği, Bakanlık Müşavirliği, Savunma Sekreterliği, Teşkilât ve Kadro Dâiresi Başkanlığı, Bilgi İşlem Dâiresi Başkanlığı olup bakanlığın denetim ve danışma birimlerini meydana getirir.
Ayrıca Personel Genel Müdürlüğü, Yayınlar Genel Müdürlüğü, Genel Sekreterlik, Özel Kalem Müdürlüğü, Destek Hizmetleri Dâiresi Başkanlığı, İşletme ve Donatım Dâiresi Başkanlığı, Eğitim Araçları Dâiresi Başkanlığı, Sağlık İşleri Dâiresi Başkanlığı, İnşaat-Emlâk Dâiresi Başkanlığı, Muhâsebe Dâiresi Başkanlığı, hizmetiçi yardımcı birimleridir.
Bakanlık, illerde İl Millî Eğitim Müdürlükleri, ilçelerde İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri ile temsil edilir. Bunlar, il, ilçe, bucak ve köylerdeki eğitim kurumlarının dengeli, sağlıklı işleyişlerini sağlar.
Devletin millî güvenlik siyâsetinin tâyini, tesbiti ve uygulanmasıyla ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusunda görüşlerini tesbit ederek Bakanlar Kuruluna tavsiyelerini bildiren anayasal kuruluş.
Anayasanın 118. maddesi Millî Güvenlik Kuruluyla ilgilidir. Bu maddede “Kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca öncelikle dikkate alınır.
Millî Güvenlik Kurulunun gündemi, Başbakan ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. Cumhurbaşkanı katılmadığı zamanlar Millî Güvenlik Kurulu, Başbakanın başkanlığında toplanır.”
Millî Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı başkanlığında Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur. Lüzûm görüldüğünde bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. 1961 Anayasası’nda Millî Güvenlik Kuruluna kimlerin katılacağı bu kadar açık değildir.
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği: Millî Güvenlik Kurulunun görevleriyle ilgili çalışma, inceleme ve araştırmalar yapar ve kurula teklifleriyle birlikte sunar. Devletin Millî Güvenlik siyâsetinin tâyini, tesbiti ve uygulanmasıyla ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun sağlanması için Millî Güvenlik kurulu adına ve Anayasaya göre Millî Güvenliğin sağlanmasından sorumlu olan Bakanlar Kurulu adına araştırıcı, inceleyici, düzenleyici yönlendirici, koordine edici çalışmalarda bulunur.
Topyekûn Sivil Savunma hizmetlerinin ülke çapında koordinesi, bu konuda gerekli esasların tesbiti, plânların yapılması konularında da Genel Sekreterlik tâkip, kontrol, yönlendirme ve koordinasyonla görevlidir.
Teşkilâtı: Genel Sekreter, Genel Sekretere bağlı Genel Sekreter Yardımcıları ve Genel sekreterlik Bürosu ile Hukuk Müşâvirliği Ana Hizmet Birimleri Başkanlıkları, Personel ve İdârî İşler Dâiresi Başkanlığı birimlerinden meydana gelir.
MİLLÎ İSTİHBÂRÂT TEŞKİLÂTI (MİT)
Alm. National Informationsbüro (n.), Fr. Bureau (m) national d’information, İng. National Information Bureau. Millî gizli servis. Dünyâdaki hemen hemen her ülkede yabancı ülkeler hakkında bilgi toplayan, kendi ülkesindeki diğer devlet adamlarının ve içteki yıkıcı güçlerin faaliyetlerini tâkip eden teşkilâtlar vardır. Bâzı devletlerde dış ile iç faaliyetler ayrı teşkilâtlar tarafından yürütülür. Amerika’da CIA ve FBI, Rusya’da, KGB Almanya’da Bundesnachrichtendienst (BND-Federal Haberalma Servisi), Fransa’da DST ve İkinci Büro, İngiltere’de İntelligence Service (İS) ve MI5, Yugoslavya’da Ozna, İsrail’de Mossad, Yunanistan’da KİP (KYP) bu tip teşkilâtlardandır.
Daha önceleri de memleketimizde olan bu teşkilât, 1926’dan îtibâren Millî Gizli Servis olarak hizmet yapmış ve MAH kısa adıyla anılmıştır. 1962 yılında gerekli değişiklik ve düzenlemeler yapıldıktan sonra adı, Millî İstihbârât Teşkilâtı (MİT) olmuştur. Kadrosu sivil ve askerlerden meydana gelen teşkilât, her hususta önemli hizmetleri kendi teşkilâtına has özelliklerde yerine getirmektedir.
MİT’in görevleri: Devletin millî güvenlik politikası ile ilgili plânların hazırlanmasında esas olacak askerî, siyâsî, iktisâdî, ticârî, mâlî, sınâî, ilmî, teknik, psikolojik ve güvenlikle ilgili istihbârâtı devlet çapında toplamak, yürütmek; elde edilen istihbârâtı Başbakana, Millî Güvenlik Kuruluna ve gerekli resmî makamlara ulaştırmak, yaymak; istihbârâtla uğraşan bütün dâire ve kurumlar arasında koordinasyon sağlamak; psikolojik savunma icâblarını yapmak ve istihbârâta karşı koymaktır. MİT Başbakanlığa bağlıdır.
Özellikle telefonların dinlenmesi, ferdin haberleşme hürriyetinin gizliliğini zedelediği gerekçesiyle MİT’e karşı çıkılmış ise de, dünyânın her tarafında senelerdir bu türden teşkilâtlar mevcuttur. Devlete karşı yıkıcı faaliyetlerin kontrolü için böyle bir teşkilâta mutlak ihtiyaç vardır.
Alm. Ministerium (m.) für die Nationale Verteidigung, Fr. Ministère (m.) de la Défense Nationale, İng. Ministry of National Defense. Silahlı Kuvvetlerin bütçe ve mâliye, tedârik, askeralma, inşaat, emlâk ve teftiş hizmetlerini yürütmekle görevli bakanlık.
Osmanlı Devletinde Millî Savunma Bakanlığına Ağa Kapısı Bakana ise Yeniçeri Ağası deniliyordu. Önceleri devlete büyük hizmetler veren, fakat son zamanlarında disiplinsizliği artarak zararlı bir kuruluş hâline gelen Yeniçeri Ocağı, Sultan İkinci Mahmud Han tarafından kaldırılarak, yerine Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye adı ile nizamî bir ordu kuruldu. Millî Savunma Bakanlığına Seraskerlik; bakana da Serasker denildi. İlk seraskerliğe Hüseyin Paşa getirildi.
1908 yılında İkinci Meşrutiyetin îlânıyla birlikte Seraskerlik ünvânı değiştirilerek Harbiye Nâzırlığı’na çevrildi. Bu makama ilk defâ Erkân-ı Harbiye-i Umûmiyye ReisiÖmer Rüşdî Paşa getirildi. Yeni kurulan Harbiye Nâzırlığına, önceleri en kıdemli müşirler yâni mareşaller tâyin edilirken, İttihâd ve Terakkî zamanında, orduya siyâset sokulmuş ve ferikler yâni korgeneraller de Harbiye Nâzırlığına getirilir olmuştur. Nitekim, İttihat ve Terakki Partisinin genç liderlerinden Enver Paşa, Mirlivâ yâni Tuğgeneral rütbesinde olmasına rağmen Harbiye Nâzırı oldu. Enver Paşa hem Başkumandan hem de siyâsî ağırlığı olan Harbiye Nazırı ünvânlarını alınca, Osmanlı Devleti içinde padişah ve sadrâzamdan sonra üçüncü şahsiyet olarak îtibâr gördü.
Balkan Harbinden mağlup olarak çıkılınca orduda yapılan yenileştirmeler arasında, Harbiye Nezâretine yenilikler yapıldı. Bu yenileştirmeler sonucunda, Harbiye Nezâreti; Şûrâ-yı Askerî (Askerî Şûra), Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Dâiresi (Genel Kurmay Başkanlığı), Hukuk Müşâvirliği, Muhâkemât (Askerî Adâlet), Piyâde, Süvârî, Sahra Topçusu, Sıhhiye, Nakliye, Levâzımât-ı Umûmiye, Muhâsebât-ı Umûmiye, Terbiye ve Tedrisât-ı Askeriye Müfettiş-i Umûmiliği, Heyet-i Teftişiyye, Ağır Topçu Müfettiş-i Umûmîliği, Matbaa-i Askeriye gibi dâire ve başkanlıkları ihtivâ ediyordu.
İstiklâl Harbi sıralarında, Osmanlı Devletinin Harbiye Nezâreti İstanbul’da devam ederken, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Ankara’da kurulması üzerine Müdâfaa-i Millîye Vekâleti, 3 Mayıs 1920’de çıkarılan bir kânunla, yeni vekâletlerin arasında yer aldı. Mareşal Fevzi Çakmak, yeni kurulan vekâlete, ilk vekil olarak tâyin edildi. Millî Mücâdele yıllarında Mondros Mütârekesi hükümlerine göre ordu terhis edilmiş, her türlü silâh ve teçhizâtı işgal kuvvetlerinin kontroluna girmiş, sâdece emniyet mülâhazası ile küçük bir ordu bırakılmıştı. Bütün bu ağır şartlara rağmen, İstanbul Harbiye Nezâreti, büyük bir vatanseverlikle, Millî Mücâdelenin muvaffak olması için elinden gelen her türlü yardımı yaptı. Türk ordusunun zafere ulaşması için silah cephâne teçhizât, malzeme ve her türlü yiyecek ikmâlinin sağlanmasında üstün gayret gösterdi.
Müdafaa-i Millîye Vekâletinin adı, 27 Eylül 1930’da, Millî Müdafaa Vekâleti olarak değiştirildikten sonra, 1945’te Millî Savunma Bakanlığı adını aldı.
Millî Savunma Bakanlığı, siyâsî hüviyeti olan bakanla müsteşar, müsteşar yardımcıları, başkanlık, dâire başkanlığı ve bağlı kuruluşlardan teşekkül eder. Genellikle müsteşar, orgeneral-oramiral; müsteşar kara yardımcısı, korgeneral; hava yardımcısı tümgeneral ve deniz yardımcısı tümamiral rütbelerini taşırlar. Kuruluşunda bulunan dâirelerden en önemlileri; Komprolörlük Dâire Başkanlığı, Askeralma Dâire Başkanlığı, İç Tedârik Dâire Başkanlığı, Dış Tedârik Dâire Başkanlığı, İnşaat-Emlâk Dâire Başkanlığı, Plân-Koordinasyon Dâire Başkanlığı, Teftiş Dâire Başkanlığı, Personel Dâire Başkanlığı, Kânun ve Kararlar Dâire Başkanlığı, Başhukuk Müşâvirliği, Askerî Adâlet İşleri Başkanlığı, Nato Enf. Dâire Başkanlığı, ARGE Dâire Başkanlığı, Sağlık ve Veteriner Dâire Başkanlığı, Genel Sekreterlik, Harita Genel Komutanlığı bağlı kuruluşlarındandır.
Görevleri: Millî Savunma hizmetlerinin siyâsî, hukûkî, sosyal, mâlî ve bütçe hizmetleriyle Genelkurmay Başkanlığı tarafından tesbit olunacak ilke, öncelik ve ana programlarına göre:
Barışta ve savaşta askeralma hizmetlerini,
Silah, araç, gereç ve her çeşit lojistik ihtiyaç maddelerinin tedârik hizmetlerini,
Harp sanayii hizmetlerini,
Sağlık ve veteriner hizmetlerini,
İnşaat, emlâk ve iskân hizmetlerini,
Nato Enfastrüktür hizmetlerini,
Mal muhâsebesi teftiş hizmetlerini yürütmektir.
İşbirliği: Silahlı Kuvvetlere âit hizmetlerin tam bir bütünlük ve berâberlik içinde yürütülmesi gâyesiyle, Millî Savunma Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ile işbirliği içinde ve koordineli olarak çalışır. Bu iki makam, Kara, Deniz, Hava Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı ile yaptıkları önemli ve ilgili işlem yazışmalarından karşılıklı olarak birbirlerine bilgi verirler.
Millî Savunma Bakanlığı ile Genel Kurmay Başkanlığı, birbirinin maiyeti ve emri altında olmayıp, her iki kuruluş da Başbakanlığa bağlıdır.
Kapatılan siyâsî partilerden. Ocak 1970 yılında kurulan Millî Nizam Partisi, Anayasa Mahkemesi kararınca 1972 yılında kapatılınca, Ekim 1972’de Millî Selamet Partisi (MSP) kuruldu. İlk genel başkanlığa Süleyman Arif Emre getirildikten kısa bir müddet sonra Prof. Necmeddin Erbakan bu göreve getirildi. Katıldığı 1973 seçimlerinde 1.265.771 oy alarak 48 milletvekili çıkardı. Bu seçimlerde en fazla milletvekili çıkaran CHP ile koalisyon kurarak iktidara ortak oldu. 1977 seçimlerinde ise 1.269.918 oy alarak 24 milletvekili çıkardı. AP-MSP-MHP partileri arasında koalisyon hükümetine girerek iktidara ortak oldu. 12 Eylül 1980 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin idareye el koymasından sonra, diğer siyâsî partilerle beraber kapatıldı. 3 Temmuz 1992’de çıkarılan siyâsî partilerin açılması hakkındaki kânunla yeniden siyâsî faaliyete dönmesine izin verildi.
Daha sonra yapılan olağan genel kurulda Millî Selâmet Partisi (MSP), kendini fesh ederek, Refah Partisiyle (RP) birleşerek siyâsî faaliyetine son verdi.
MİLLİYETÇİ ÇALIŞMA PARTİSİ (MÇP)
Cumhûriyet dönemi siyâsî partilerinden. 12 Eylül 1980 Harekâtından sonra kapatılan Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) devâmı olan siyâsi bir partidir. Siyâsi partilerin yeniden kurulmasına izin verilmesi üzerine, DanışmaMeclisi üyesi Mehmed Pamak ile arkadaşları Muhâfazakar Partiyi (MP), 7 Temmuz 1983’te kurdular. Partinin başkanlığına Mehmed Pamak getirildi. Fakat aralarında Mehmed Pamak ve 25 arkadaşının Millî Güvenlik Konseyi tarafından veto edilmesi üzerine, MP 6 Kasım 1983 seçimlerine katılamadı.
Mehmed Pamak’tan sonra Parti başkanlığına Ahmed Özsay, İsmâil Hakkı Yılanlıoğlu ve Ali Koç getirildi. Partinin ismi 30 Kasım 1985’te yapılan genel kurulda Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olarak değiştirildi. 28 Eylül 1986’da yapılan milletvekili ara seçimlerine katıldı. % 10’luk oy barajını geçemediği için milletvekili çıkaramadı. 19 Nisan 1987’de yapılan olağanüstü kongrede, eski MHP Başkanı Alparslan Türkeş’in desteklediği ekip parti yönetimini ele geçirdi. Genel başkanlığa ise eski MSP milletvekili olan Abdülkerîm Doğru getirildi. 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylamasının neticesinde siyâset yasağı kalkan Alparslan Türkeş MÇP’ye katıldı. 4 Ekim 1987’de yapılan kongrede Alparslan Türkeş MÇP’nin genel başkanlığına seçildi. 29 Kasım 1987’de yapılan milletvekili erken seçimlerine Alparslan Türkeş’in genel başkanlığında katılan MÇP, Türkiye genelindeki seçmenlerin 2.89’unun oyunu aldıysa da ülke genelinde % 10’luk oy barajını geçemediği için milletvekili çıkaramadı. 26 Mart 1989’da yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde oylarını artırarak 4.26’ya çıkardı. Bu seçimlerde Elazığ, Erzincan, Yozgat ve Kırıkkale belediye başkanlıklarını kazandı. 20 Ekim 1991 Milletvekili Erken Genel Seçimine Milliyetçi Çalışma Partisi, Islahatçı Demokrasi Partisi, Refah Partisi üçlü ittifak olarak katıldılar. Anayasaya göre iki ve daha fazla partinin birleşerek seçime katılmalarının yasak olması sebebiyle bu üç partinin ittifakları kâğıt üzerinde resmî bir belgeye dayanmamaktaydı. Bunun için MÇP’nin milletvekili adayları seçime katıldıkları bölgelerden bağımsız aday olarak katılmışlar, fakat her üç parti de birbirlerinin adaylarına oy vermişlerdir.
20 Ekim 1991 Erken Genel Seçimlerine bu şekilde katılan Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), daha sonra 19 milletvekili ile RefahPartisinden ayrılmış olarak Büyük Millet Meclisinde siyâsi hayâtını devâm ettirmektedir.
Partinin programları arasında; Türk-İslâm sentezini benimseme, dış politikada Türkiye’nin îtibârını artırıcı tedbirleri alma, Orta AsyaTürkleriyle siyâsi ve kültürel bağlar kurma, Milliyetçi, muhâfazakar ve mânevî değerlere saygılı bir gençlik yetiştirme gibi görüşleri vardır.
Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), 24 Ocak 1993’te yapılan 4. olağan genel kurulda kendini fesh edrek, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)nin, isim ve amblemini alarak, MHP ile birleşti ve siyâsî faaliyetine son verdi (24 Ocak 1993).
Kapatılan siyâsî partilerden. Çok partili döneme girildiği 1945 senesinde kurulan Demokrat Parti (DP), 1946 seçimlerinde 33 milletvekili çıkardı. Bunların arasında olan Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan, Fuad Armo bilâhare DP’den ayrıldılar. Arkadaşları ile berâber 1948 Haziranında Fevzi Çakmak’ın genel başkanlığında Millet Partisini kurdular. Parti 1953’te dîni siyâsete âlet ediyor gerekçesiyle kapatıldı. Sonra Osman Bölükbaşı’nın başkanlığında Cumhûriyetçi Millet Partisi (CMP) olarak yeniden kuruldu. 1957 târihinde Türk Köylü Partisiyle birleşerek Cumhûriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) adını aldı. 1960 ihtilâlinden sonra yapılan seçimlerde 54 milletvekilliği, on yedi senatörlük çıkaran parti, 1962 yılında tekrar bölündü. Parçalanan partiye sâhip çıkılmadığı için iyice zayıflamıştı. O günlerde yurtdışından dönen ve On dörtler diye anılan grubu partiye alma çalışmalarının sonunda 1965 seçimlerinden önce Alparslan Türkeş ve arkadaşları partiye girdiler. Yapılan kongrede Alparslan Türkeş, genel başkan seçildi. 1969’da Adana’da yapılan kongreden sonra partinin adı MHP, amblemi de üç hilâl olarak değiştirildi. Partide yeni bir görüş olan Türk-İslâm sentezi benimsendi.
12 Eylül 1980 yılındaki Türk Silahlı Kuvvetlerinin idâreye el koymasından sonra diğer partiler gibi MHP’de kapatıldı.
3 Temmuz 1992’de çıkarılan bir kânunla, kapatılan bütün partilere açılma izni verilince, MHP de açıldı. 27 Aralık 1992’de yapılan parti genel kurulunda, MHP kendini fesh ederek MÇP ile birleşti. 24 ocak 1993’te yapılan 4. olağan üstü genel kurulda, bu sefer de Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), kendisini fesh ederek, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile birleşti. MÇP, MHP’nin isim ve amblemini alarak siyâsî hayâtına vedâ etti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ise böylece yeniden siyâsî faaliyetlerine başladı (24 Ocak 1993).