Ğ

Türk alfabesinin dokuzuncu harfidir. “Yumuşak ge” olarak adlandırılan bu harf, alfabedeki konsonların (ünsüz, sessiz harflerin) yedincisidir. Türkçede kelimelerin başında hiç kullanılmaz, fakat içinde sık sık geçer. Misâl olarak “sığır, bağır, ağır, ağıt, eğe, ağaç, ağyar, ağ, beğ, buğu, çağ, bağ, sağ...” kelimeleri sayılabilir. Yumuşak ge, ince seslilerle berâber kullanıldığı zaman ön damak, kalın seslilerle berâber kullanıldığı zaman ise art damak sessizi olarak çıkarılan sürekli bir sestir.

-k ile biten Türkçe kelimelerin sonuna bir sesli getirildiği zaman bu ses yumuşak ge’ye çevrilir. Misâl: Ayak-ayağı, kuşak-kuşağı, ipek-ipeği, yatak- yatağı, dilek-dileği gibi.

Yumuşak ge harfi, Türkçede kelime sonlarında yalnız bir heceli kelimelerde kullanılır. Çok heceli yabancı kelimelerin sonunda kullanılması doğru değildir. Meselâ; yabancı kelimelerden psikolog, sosyolog gibi kelimelerin Türkçede kullanılırken psikoloğ, sosyoloğ şeklinde yazılmaları yanlıştır.

Bâzan, g/ğ harfleri imlâca birbirine karıştırılır veya yanlış işâretlenir. Bu iki harfi ayırabilmenin yolu şudur: Kelimede kullanılan “ge” telaffuz edilmediği zaman kelimenin mânâsı anlaşılmaya devâm ederse, bu yumuşak ge (ğ)dir; ağaç (aaç), bağ (bâ), sığır (sıır) gibi. Kelimede kullanılan “ge” telaffuz edilmediği zaman kelimenin mânâsı bozuluyorsa bu “g” dir; sargı (sarı), bölge (böle), kargı (karı) gibi.