AYDIN

Ege bölgesinde "Efeler Diyarı" olarak tanınan ve dünyanın en iyi incirinin yetiştiği şirin bir vilayetimiz. Ege denizi, Muğla, Denizli, Manisa ve İzmir ile çevrilidir.Türkiye'nin en dağlık illerinden biridir. 37°30' ve 38°03' kuzey enlemleri ile 27°00' ve 28°57' doğu boylamları arasında yer alır.

Ege bölgesinde, İzmir'den sonra en kalabalık vilayettir. Trafik kod numarası (09)'dur.

İsminin Menşei

Selçuklu beylerinden Menteş Bey, tarihi "Tralles" şehrini ele geçirerek "Güzelhisar" ismini verdi. Bilahare burası Aydınoğullarının eline geçti. Aydınoğlu Mehmed Bey bu şehri çok güzel imar ettiği için "Aydın'ın Güzelhisar'ı" denmeye başlandı. Bu sebepten zamanla yalnız "Aydın" ismi kullanıldı.

Tarihi

Aydın'ın tarihi oldukça eskidir. M.Ö. 3000 ve 2000 yılları arasında Orta Asya asıllı ilk Oğuz Türkleri Ege adaları, Makedonya, Mora Yarımadası ve Anadolu'nun Ege sahillerine, bu arada Aydın'a da geldiler. Nitekim 11. asırda gelen Oğuz Türkleri Aydın'ı ele geçirdiklerinde Türkçe konuşan, bazı Türk örf ve adetlerini devam ettiren, fakat Hıristiyanlaşmış Oğuz Türkleri ile karşılaştıklarında çok şaşırdılar. Zamanla bunların mühim kısmı Müslüman oldu. Aydın gibi Ege adalarının ilk sakinleri de daha sonra benliklerini kaybeden Orta Asya asıllı Türklerdir. Aydın kalesini ilk olarak Argoslar kurdular.

Anadolu'da ilk siyasi birliği kuran Hitit İmparatorluğu Aydın'ı ele geçirdi. Burası, Hititler zamanında (M.Ö. 2500 senelerinde) çok gelişti. Daha sonra sırasıyla Frikya Krallığı, Lidya Krallığı, Persler, Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından ele geçirildi (M.Ö.333). Şehir, İskender'in ölümünden sonra Şelevkoslar (Asya İmparatorluğu) Bergama Krallığı ve M.Ö. 130 senesinde Roma İmparatorluğunun eline geçti. M.S. 395'te Roma İmparatorluğu bölününce, Aydın, Doğu Roma İmparatorluğunun payına düştü.

Daha sonra Kutalmışoğlu Birinci Süleyman Şah, Aydın'ı fethetti. Fakat bir müddet sonra Haçlı seferlerinden faydalanan Bizanslılar, şehri tekrar geri aldı. Selçuklu uç beylerinden Menteş Bey, 1280'de Aydın'ı tekrar fethederek, Sasa Beye verdi. Aydınoğlu Mehmed Bey 1310'da Aydın'ı Sasa Beyden geri aldı.

İzmir ve Aydın, Aydınoğulları (Aydın Türkmen)Beyliğinde bulunuyordu. Başşehirleri Ödemiş yakınındaki "Birgi" idi. 1335'e kadar İlhanlılara tabi olarak varlıklarını sürdürdüler. İlhanlıların zayıflamasından istifade ederek bağımsızlıklarını kazandılar. Birinci Murad Han zamanında Osmanlı hakimiyetine girdiler. 1390 senesinde Sultan Yıldırım Bayezid Han zamanında Osmanlı Devletine katıldılar. 1402 Ankara Savaşından sonra Aydınoğlu Cüneyd yeniden bağımsızlık peşinde koştu. Fakat 1426'da öldürülünce bu teşebbüs de sona erdi. Aydın'da, Selçuklu devri (1186-1300), Aydınoğulları (1300-1426) ve Osmanlı devri (1426-1922) tarihleri arasındadır.

Aydın, Osmanlı devrinde, merkezi Kütahya'da bulunan Anadolu beylerbeyliğinin (eyaletinin) 14 sancağından (vilayetinden) biriydi. 1811'de eyalet merkezi, 1830'da tekrar sancak oldu. Birinci Dünya Harbini müteakip 27 Mayıs 1919'da Yunan ordusu Aydın'ı işgal etti. Mert ve kahraman yöre halkı 57. fırkaya katılarak Yunan kuvvetlerini 30 Haziran 1919'da Aydın'dan çıkardılar. Takviye alan Yunan kuvvetleri yeniden saldırarak 4 Temmuz 1919'da şehri tekrar işgal etti. 7 Eylül 1922'de işgalden kurtuldu. Yunanlılar kaçarken Aydın'ı tamamen yakıp yıktılar.

Fiziki Yapı

İl topraklarının % 64'e yakını dağlarla, % 15'i platolarla, % 21'i ovalarla, dağ ve platoların çoğu ormanlarla kaplıdır.

Dağları: Büyük Menderes Nehrinin meydana getirdiği geniş ve bereketli vadinin kuzeyinde bulunan Aydın Dağları, İzmir'in Küçük Menderes Ovası ile Aydın Ovasını ayırır. Başlıca dağları; Oyuk Dağı (1479 m), Samsun Dağı (1237 m), Madran Dağı (1618 m), Gökbel Dağı (1412 m), Beşparmak Dağı (1350 m), Cevizli Dağı (1819 m), Bey Dağı (1674 m)'dır.

Ovaları: Aydın Ovası 24 bin km2 olup çok bereketlidir. Büyük Menderes Nehrinin binlerce senedir taşıdığı alüvyonlu topraklar, ovanın verimini artırmaktadır. Denizden yüksekliği 40 metredir. "Koçarlı", "Çerkeş", "İncirli" ve "Söke" ovaları, Aydın Ovasının birer parçalarıdır. "Çine Ovası" ise Büyük Menderes Nehrine dökülen çay ve derelerin meydana getirdiği vadilerdir.

Akarsular: İlin en büyük ve önemli akarsuyu Büyük Menderes Nehridir. 307 kilometrelik bu nehrin, 170 kilometresi Aydın'dan geçerek denize dökülür. İlin diğer irili ufaklı 50 kadar çay, dere ve dereciklerinin hepsi Büyük Menderes'i besler. Tarımda, sulama işlerinde bu nehirden büyük ölçüde istifade edilir. Büyük Menderes dışındaki başlıca akarsuları, Çine Çayı, Karasu, Akçay ve Dandalas Çayıdır.

Göller: Aydın'ın tek tabii gölü Bafa Gölüdür. Aydın ile Muğla arasında 60 kilometrekarelik bir göldür. Eski çağlarda Ege Denizinin bir körfezi olan Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehrinin taşıdığı toprakla denizden tamamen irtibatı kesilmiş ve zamanla tatlı su gölü olmuştur. Göl; sazan, levrek, kefal ve yılan balığı bakımından zengindir.

"Kemer Barajı gölü", Akçay üzerindedir. 750 milyon m3 su birikir. Buradaki hidroelektrik santralında senede 150 milyon kilovat saat elektrik enerjisi üretilir.

İklim ve Bitki Örtüsü

Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve ılık geçer. Senelik sıcaklık ortalaması 17-18°C'dir. Kuzey rüzgarları sebebiyle Akdeniz bölgesine göre daha serindir. Senelik yağış miktarı 580-1000 mm arasındadır.

Yüzölçümünün % 40'a yakını orman ve makilerle kaplıdır. Ormanlarda her çeşit ağaç bulunur. Meşe, çınar, kızılçam, karaçam, fıstıkçamı, ıhlamur, kuruyemiş, delice, dişbudak, defne ve kestane oldukça fazladır. Ovalarında ise her çeşit meyva, sebze ve tarım ürünleri yetişir. 806 bin 715 hektar mer'a ve çayır, 250 bin hektar orman, 6722 hektar göl ve bataklık ile, 109 bin 600 hektar tarıma müsait olmayan toprak mevcuttur.

Ekonomi

Ekonomisi tarım, tarıma dayalı sanayie ve turizme dayanır. Nüfusun % 71'i tarımla uğraşır. Ulaşım kolaylığı, iklim ve tabii güzelliklerin ve tarihi eserlerin çok olması sebebiyle turizm oldukça gelişmiştir.

Tarım: Ovaları çok bereketlidir.Modern tarım araçları, gübreleme ve sulama ile verim daha da artmıştır. Türkiye'de incir üretiminde birinci, pamuk ve zeytin üretiminde ikincidir. Başlıca tarım ürünleri saf pamuk, çiğil pamuk, buğday, arpa, patates, ayçiçeği, mısır, tütün ve susamdır.

Aydın'da meyvecilik ve sebzecilik çok önemlidir. Tarıma elverişli arazinin yarısı meyve ve sebzecilik için ayrılmıştır. 2,5 milyon incir, 15 milyon zeytin, 1 milyona yakın turunçgil ağacı ile meyvecilik oldukça ileridir. Senede 110 bin ton incir, 110 bin ton zeytin ve 45 bin ton üzüm elde edilir. Ayrıca badem, ceviz, armut, kavun, karpuz, kestane, vişne, kiraz, kayısı, erik, elma, antep fıstığı ve her çeşit meyve yetişir.

Sebzecilik, seracılık ve turfanda sebzecilik çok gelişmiştir. Seralar, jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Senede ortalama 25 bin ton pırasa, 25 bin ton lahana, 60 bin ton patlıcan, 120 bin ton domates, 60 bin ton biber ve 40 bin ton soğan yetiştirilir.

Dünyanın en lezzetli inciri Aydın'da yetişir. Sarılop, göklop ve karazaplak, sultan lop, ak lop, ballı lop, aydın lopu ve şekerli lop cinsleri vardır. Endüstri bitkilerine ayrılan alanlar, hububat ziraatine ayrılan alanlardan daha fazla yer tutar. Bu özellik Türkiye'nin başka hiçbir ilinde görülmez.

Hayvancılık: Bitki örtüsü ve iklimi bakımından hayvancılık gelişmiştir. Fakat mer'alar gittikçe azalmaktadır. Koyun, kıl keçisi ve sığır beslenir. Arıcılık gelişmekte olup, arı kovan sayısı 70 bine yükselmiştir. Tavukçuluk da bazı bölgelerde önem arz etmektedir.

Ormancılık: Tomruk, sanayide kullanılan direk ve 40 bin ster (1 ster, 1 m3 kesilmiş odun yığını) yakılacak odun elde edilir. Ormanlar dağınıktır. Her sene altı milyona yakın çam ve diğer ağaç fidanı dikilmektedir.

Madenler: Maden bakımından zengin değildir. Sadece az miktarda linyit ve zımpara taşı çıkar. Bundan değirmen taşı imal edilir. Civa, antimon, baryum, demir, kuvars, amyant, mağnezyum ve talk madenleri bulunmuş fakat işletilmemektedir.

Enerji: Sıcak yeraltı suları seracılıkta kullanılır. Kemer hidroelektrik santralı vasıtasıyla senede 150 milyon kilovat saat, muhtelif küçük enerji santrallarında beş milyon kilovat saat elektrik enerjisi istihsal edilmekte olup, enterkonnekte sisteme bağlıdır.

Sanayi: Aydın'da tarıma dayalı sanayi daha gelişmiştir.Yağ ve sabun, konserve ve dokuma fabrikaları vardır. Başlıcaları Söke İplik Fabrikası,Nazilli İplik Fabrikası, Nazilli Basma Fabrikası ve Aydın Tekstil İplik Dokuma İşletmesidir. Bunların dışında Koçarlı Alüminyum Profil ve Boru Fabrikası, oto yedek parçaları ve dondurma makinası imal eden fabrikalar, tarım aletleri, çimento, tuğla, kiremit ve mobilya imal eden işletmeler mevcuttur.

Ulaşım: Ege sahilini takip eden E-24 karayolu Aydın'dan geçer. Aydın komşu il merkezlerine asfalt yollarla bağlıdır. Aydın'ı ilçe ve köylere bağlayan yollar oldukça kalitelidir. Denizli, Aydın, İzmir demiryolu vardır. Aydın'a ait Kuşadası limanına büyük yolcu gemileri yanaşabilir. Ayrıca bu limanda yüzlerce yat barınır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Aydın ilinin toplam nüfusu 1990 sayımına göre, 824.816 olup, bunun 384.711'i ilçe merkezlerinde, 440.105'i köylerde oturmaktadır. Yüzölçümü 7870 km2 olup, nüfus yoğunluğu 105'tir.

Örf ve adetler, folklor: Efe ve zeybeklere ait oyun, türkü ve bunlara ait yiğitlik hikayeleri, Aydın'a ait folklorün temeli olmuştur. Efe ve zeybeklerin, mahalli halkın kendine mahsus bir giyim ve kuşamı vardır.

Halk şairlerinden meşhurları:Köşkdereli Fethi, Aşık Ömeri, Kuloğlu ve Visali'dir. Aydın, zengin folkloru, gelenek ve görenekleri ile Ege'nin seçkin bir ilidir. Bunlar Oğuz Türklerine kadar dayanır. Güreş bilhassa köylerde yaygındır.

Yetişen meşhurlar: Aşık Ömer 18. asırda yaşamış halk şairidir. Demirci Mehmed Efe, İstiklal Savaşı kahramanlarındandır. Adnan Menderes 1950-1960 arasında başbakanlık yapmıştır. On dördüncü asırda yaşamış olan tıp bilgini Hacı Paşa, 15. asırda yaşamış Molla Yegan ile Muslihiddin Mustafa Çelebi, 17. asırda yaşayan İshak Hoca Ahmed Efendi, 19. asırda yaşayan Kuyucaklızade Atıf Mehmed Efendi, Aydın'ın yetiştirdiği büyük alimlerdendir.

Eğitim: Aydın'da okuma-yazma oranı yüksektir. Bu oran % 80'in üzerindedir. Lise sayısı 24, Teknik ve Meslek Lise sayısı 28'dir.

İlçeleri

Aydın ili, Merkez (Aydın), Bozdoğan, Buharkent, Çine, Germencik, İncirliova, Karacasu, Karpuzlu, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Kuyucak, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenihisar, Yenipazar ilçelerinden meydana gelmiştir.

Merkez:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 165.712 olup, 107.011'i ilçe merkezinde, 58.701'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 34, Dalaman bucağına bağlı 9, Umurlu bucağına bağlı 15 köyü vardır.

İlçe topraklarının kuzeyi, yüksekliği 600-l000 m civarında olan dağlarla kaplıdır. Güneyinde ise, doğu-batı istikametine akan Büyük Menderes Irmağının havzası yer alır. İlçeye bağlı yerleşme merkezlerinin büyük çoğunluğu bu havzada kurulmuştur.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, darı, baklagiller, pamuk ve tütündür. Meyvecilik ve sebzecilik ilçe ekonomisinde önemli yer tutar. İncir, zeytin ve üzüm, yetiştirilen başlıca meyvalardır. İlçede tarıma bağlı sanayi gelişmiştir.

İlçe merkezi Büyük Menderes Ovası ile Aydın Dağları arasında Tabakhane deresinin getirdiği alüvyonlar üzerinde kurulmuştur. Şehrin merkezi Ramazan Paşa Camiinin bulunduğu meydan kabul edilir. İzmir-Denizli karayolu ve demiryolu ilçe merkezinden geçer.

Bozdoğan:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 34.429 olup, 8.034'ü ilçe merkezinde 26.395'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 42 köyü vardır. Yüzölçümü 849 km2 olup, nüfus yoğunluğu 41'dir.

İlçe toprakları Büyük Menderes Vadisine bağlanan Akçay Ovası ile bunu doğu ve batıdan çeviren dağlardan meydana gelir. Karıncalı ve Madran dağları arasında akan Akçay, ilçenin en önemli akarsuyudur. Akçay üzerinde kurulmuş olan Kemer Baraj Gölünün bir bölümü ilçe topraklarında yer alır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, susam, kendir, tütün, tahıllar, baklagillerdir. Meyvecilik ve sebzecilik gelişmiştir. Üzüm, incir, zeytin ve elma en çok yetiştirilen meyvalardır. İlçede tuğla ve tarım aletleri üreten küçük işletmeler vardır. El dokumacılığı gelişmiştir.

İlçe merkezi Madran Dağı eteklerindeki iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlçe; içinden güneybatı, kuzeydoğu istikametinde geçen küçük bir dere vadisi boyunca gelişmektedir. Bozdoğan belediyesi, 1886'da kurulmuştur. İl merkezine 76 km mesafededir.

Buharkent:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 11.119 olup, 5795'i ilçe merkezinde, 5404'ü köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 8 köyü vardır. Kuyucak ilçesine bağlı bir bucak merkeziyken, 19 Haziran 1987'de 3392 sayılı kanunla ilçe merkezi haline getirildi.

İlçe toprakları Menderes Vadisinde yer alır. Genelde düz olan toprakların kuzeyinde bulunan Karlıkdede Tepesi (1724 m) en yüksek noktasıdır. İlçe topraklarını, doğu-batı istikametinde akan Büyük Menderes sular.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, incir, üzüm, çiğit, buğday ve zeytindir. İlçede tarım ürünlerini işleyen atölyeler vardır. İlçe merkezinin doğusunda yer alan Kızıldere köyü yakınında bulunan jeotermal alanda, Türkiye'nin ilk jeotermal santralı kurulmuştur. 1984'ten beri elektrik enerjisi ve kuru buz üretilmektedir.

İlçe merkezi Aydın-Denizli karayolu üzerinde kurulmuştur. Aydın-Denizli demiryolu ise, ilçenin doğusundan geçer. İlçe olmadan önce ismi Çukurdağ bucağı ve bucak merkezi Burhaniye iken, ilçe olurken jeotermal yataklarından dolayı Buharkent olarak değiştirilmiştir. İlçe belediyesi 1954'te kurulmuştur.

Çine:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 54.188 olup, 15.201'i ilçe merkezinde, 38.987'si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 55, Akçaova bucağına bağlı 10 köyü vardır.

İlçe toprakları, Çine suyu ile kollarının suladığı ova ile güneydoğu ve batıda 200-300 m yükseklikte yaylalarla kaplıdır. Menteşe Dağlarının doğu ve batı kolları ilçe topraklarını engebelendirir. Dağlardan kaynaklanan birçok dere, Çine Çayına karışır. En yüksek noktası Madranbaba Dağı (1792 m)dır. Madranbaba Dağı ormanlarla kaplıdır. İlçe topraklarında zımpara ve kristal kuvars yatakları olduğu tesbit edilmiştir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri; pamuk, tütün, zeytin ve buğdaydır. Hayvancılık bazı köylerde önemli ekonomik kaynak teşkil eder. Yerfıstığı üretimi giderek yaygınlaşmaktadır. Zeytinyağı ve sabun atölyeleri ile çırçır, dokuma ve tarım araçları fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Dağlık bölgelerde işletilen kireç ocakları vardır.

İlçe merkezi Madran Dağının güneybatı eteklerinde kurulmuştur. Aydın-Muğla yolu üzerindedir. Çevresinde bağlık ve bahçelik alanlar yer alır. İl merkezine 45 km mesafededir. Çine belediyesi, 1888'de kurulmuştur.

Germencik:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 45.907 olup, 12.285'i ilçe merkezinde, 33.622'si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 17, Ortaklar bucağına bağlı 12 köyü vardır. Yüzölçümü 404 km2 olup, nüfus yoğunluğu 116'dır.

İlçe toprakları Büyük Menderes Havzasında yer alır. Kuzeyden Aydın Dağları, batıdan Durmuş Dağı ile çevrilidir. Aydın dağlarından doğan irili ufaklı birçok akarsu, Büyük Menderes Nehrine katılır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, zeytin, incir, susam ve meyan köküdür. Tahin, helva, zeytin ve susam yağı fabrikaları, incir işletmeleri, pamuk çırçır fabrikaları tuğla ve kiremit ocakları, un fabrikaları ve buz fabrikası başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi İzmir-Aydın karayolu üzerinde kurulmuştur. İl merkezine 21 km mesafededir. İzmir-Aydın demiryolu ilçenin kuzeyinden geçer. Germencik belediyesi 1914'te kurulmuştur.

İncirliova:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 35.242 olup, 15.870'i ilçe merkezinde 19.372'si köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 19 köyü vardır.

İlçe toprakları genelde düz olup, İncirli ovasında yer alır. Kuzey kesiminde kalan dağlık bölge çok yüksek değildir. İlçe topraklarından doğan küçük akarsular Büyük Menderes Irmağına karışır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, buğday, arpa, üzüm, pamuk, tütün, incir ve zeytindir. İlçede tarıma bağlı sanayi kuruluşları vardır.

İlçe merkezi, İzmir-Aydın karayolu üzerinde kurulmuştur. İzmir-Aydın demiryolu ilçe merkezinden geçer. Merkez ilçeye bağlı bucak iken, 1987'de ilçe merkezi oldu. İl merkezine 9 km mesafededir.

Karacasu:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 22.801 olup, 5282'si ilçe merkezinde, 17.519'u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 27, Yenice bucağına bağlı 3 köyü vardır. Yüzölçümü 781  km2 olup, nüfus yoğunluğu 29'dur.

Ortasında Dandalaz Çayı akan ilçe toprakları, kuzeyden Menderes Ovasına açılır. Diğer üç tarafı dağlıktır. En yüksek noktaları Akdaş Tepesi (1891 m) ve Karlı Tepedir. Akçay üzerinde kurulan Kemer Baraj Gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve üzümdür. Ayrıca az miktarda mısır, pamuk, incir ve zeytin yetiştirilir. Üretim düşük olduğundan, ilçede el sanatları gelişmiştir. Dokumacılık ve deri işlemeciliği en yaygın el sanatlarıdır. Dağlık kesimlerde hayvancılık ve ormancılık yapılır. Kiremit ve testi üreten, zeytin ve incir işleyen işyerleri, un değirmenleri ve hızar atölyeleri başlıca sanayi kuruluşlarıdır. İlçe topraklarında kükürt ve zımpara taşı yatakları mevcuttur.

İlçe merkezi Karıncalı Dağı eteklerinde Dandalaz Çayı Vadisinde kurulmuştur. İl merkezine 88 km mesafededir. Karıncalı Dağının doğu yamaçlarında bulunan yaylalar meşhurdur. Eski ismi Yenişehir olan ilçe gelişmemiş bir kasabadır. İlçe belediyesi 1903'te kurulmuştur.

Karpuzlu:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 14.248 olup, 2644'ü ilçe merkezinde 11.604'ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 18 köyü vardır. Çine ilçesine bağlı bir bucak iken, 1990'da ilçe merkezi oldu.

İlçe topraklarının güneyinde Gökbel Dağı, batısında Batı Menteşe Dağları, kuzeyinde Subice Dağının etekleri, bu dağların arasında kalan düzlüklerden meydana gelir. Düzlüklerin ortasında Karpuzlu Barajı vardır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, tütün, zeytin ve buğdaydır. Hayvancılık bazı köylerde önemli gelir kaynağıdır. İlçede zeytinyağı ve sabun atölyeleri, çırçır fabrikaları vardır.

İlçe merkezi Batı Menteşe Dağlarının eteklerinde Karpuzlu barajının kuzeybatı ucunda yer alır. İlçe belediyesi 1971'de kurulmuştur.

Koçarlı:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 39.103 olup, 10.108'i ilçe merkezinde, 28.995'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 37, Çakırbeyli bucağına bağlı 8 köyü vardır.Yüzölçümü 471 km2 olup, nüfus yoğunluğu 85'dir.

İlçe topraklarının büyük bir kısmı Büyük Menderes vadisi içinde kalır. Güney bölümünde Beşparmak Dağları yer alır. Büyük Menderes Irmağının getirdiği alüvyonlardan meydana gelen Koçarlı Ovası, ilçenin en önemli tarım alanıdır. İlçe topraklarını Büyük Menderes ve Çine Çayı sular.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Pamuk, zeytin, tütün ve baklagiller başta gelen tarım ürünleridir. Ayrıca mısır, buğday, üzüm, incir, ayçiçeği, arpa ve yerfıstığı yetiştirilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık yapılır. Çırçır ve zeytinyağı fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarıdır. İlçe topraklarında uranyum yatakları mevcuttur.

İlçe merkezi ovada Koçarlı Çayı ile İlhanlı Çayı arasında kurulmuştur. Zamanla Koçarlı Çayının iki yakasına yayılmıştır. İl merkezine 22 km mesafededir. İlçe belediyesi 1946'da kurulmuştur.

Köşk:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 22.843 olup, 6022'si ilçe merkezinde, 16.821'i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 23 köyü vardır. Merkeze bağlı bucak iken, 9 Mayıs 1990'da 3644 sayılı kanunla ilçe oldu.

İlçe topraklarının kuzeyinde Aydın Dağlarının uzantıları, güneyinde ise Büyük Menderes Ovası yer alır. Dağlardan kaynaklanan sular, Büyük Menderes Nehrine dökülür.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Verimli Menderes Ovasında yetiştirilen başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, darı, pamuk ve tütündür. Meyvecilik ve sebzecilik gelişmiş olup, incir, zeytin ve üzüm, yetiştirilen başlıca meyvalardır. Zeytinyağı fabrikaları, çırçır atölyeleri ilçenin başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi Büyük Menderes Ovasında Aydın-Nazilli karayolu üzerinde kurulmuştur. Aydın-Nazilli-Denizli demiryolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 19 km uzaklıktadır.

Kuşadası:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 43.636 olup, 31.911'i ilçe merkezinde, 11.725'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 5, Davutlar bucağına bağlı 2 köyü vardır. Yüzölçümü 264 km2 olup, nüfus yoğunluğu 165'tir.

İlçe toprakları, Kuşadası Körfezinin doğu ve güneydoğusundaki kıyı ovası ile, gerisinde kalan alçak yaylayı kaplar. İlçenin doğusunda Gümüş Dağı, güneyinde ise Samsun Dağları yer alır.

Ekonomisi turizm ve tarıma dayalıdır. Ege sahilinde çok güzel manzaralı, tarihi eserler bakımından zengin ve tabii kumsallara sahip bir ilçedir. Kıyılar boyunca, otel, motel, tatil konut siteleri, tatil köyleri ve pansiyonlar yer alır. Dilek yarımadasında 10.985 hektarlık alan milli park olarak ayrılmıştır. Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden olan ilçede modern bir yat limanı da vardır. Turizm gelişmeden önce ilçe sebze ve meyvecilik alanı idi. Tarım alanlarının turistik tesis yapılması yüzünden, tarım üretimi azaldı. Başlıca tarım ürünleri zeytin, buğday, mısır, incir, turunçgiller ve arpadır. İlçe topraklarında zımparataşı yatakları mevcuttur.

İlçe merkezi, Kuşadası körfezi kıyısında kurulmuştur. Yazın nüfusu bir kaç kat artar. İl merkezine 69 km mesafededir. Kuşadası, nefis bir denizi, harikulade manzarası ile ideal bir dinlenme yeridir. Altınkum (Didim) tabii plajı çok güzel olup, denizi berraktır. İlçe belediyesi 1879'da kurulmuştur.

Kuyucak:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 32.583 olup, 7779'u ilçe merkezinde, 24.804'ü köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 8, Horsunlu bucağına bağlı 11, Pamukören bucağına bağlı 3 köyü vardır.

İlçe topraklarının güneyi ovalık, kuzeyi ise Aydın Dağlarının uzantıları ile kaplıdır. İlçenin güneyinden Menderes Irmağı geçer. Dağlardan kaynaklanan sular, dereler halinde Büyük Menderes Irmağına karışır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, buğday, pamuk, üzüm ve çiğittir. Pamuk, çırçır, zeytinyağı fabrikaları ilçenin başlıca sanayi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi Menderes Ovasında, Aydın-Denizli karayolu üzerinde kurulmuştur. Aydın-Denizli demiryolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 56 km mesafededir. 1953'de ilçe merkezi olan Kuyucak ilçesinin belediyesi 1903'te kurulmuştur.

Nazilli:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 121.762 olup, 80.277'si ilçe merkezinde, 41.485'i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 57 köyü vardır. Yüzölçümü 664 km2 olup, nüfus yoğunluğu 183'tür.

İlçe topraklarının kuzeyinde Aydın Dağları, güneyinde Karıncalı Dağı, orta kesiminde ise Büyük Menderes Ovası yer alır. Dağlardan kaynaklanan sular, Büyük Menderes ve Akçay'a katılır. İlçede yer alan dağlarda meşe, ardıç, kızılçam ve karaçam ormanları bulunur.

Ekonomisi tarım ve sanayiye dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri incir, üzüm, narenciye, zeytin, pamuk, arpa, buğday ve meyan köküdür.

Sümerbank basma fabrikası, otomatik dondurma fabrikası, çırçır ve küçük dokuma atölyeleri başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi, Büyük Menderes Ovasının orta kesiminde, ırmağın kuzeyinde kurulmuştur. İzmir-Aydın-Denizli kara ve demiryolu ilçenin ortasından geçer. Bu yolların kuzeyindeki bölümüne Yukarı Nazilli, güneyindeki bölümüne Aşağı Nazilli denilmektedir.Nüfus bakımından, il merkezinden sonra en kalabalık ilçedir. İl merkezine 45 km mesafededir. İlçe belediyesi 1867'de kurulmuştur.

Söke:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 119.750 olup, 50.866'sı ilçe merkezinde, 68.866'sı köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 16, Güllübahçe bucağına bağlı 4, Bağarası bucağına bağlı 20 köyü vardır.

İlçe topraklarının doğu ve güneydoğu bölümünde Beşparmak dağları, kuzey ve kuzeybatı bölümünde Samsun dağı, batısında ise, Söke ovası yer alır. İlçe topraklarını sulayan Büyük Menderes Irmağı, ilçenin batısından denize dökülür. Menderes Irmağının deltasının kıyısında, nehrin önü kapanmasından dolayı meydana gelen Deringöl ve Dil Gölü lagünleri vardır. Bafa Gölünün batı bölümü ilçe sınırları içinde kalır. Dağların yüksek kesimlerinde kızılçam ormanları vardır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Ormancılık, balıkçılık, turizm ve sanayi kuruluşları ekonomide önemli yer tutar. Başlıca tarım ürünleri pamuk, incir, zeytin, tütün, buğday, mısır, ayçiçeği ve narenciyedir. Çimento fabrikası, yağ fabrikaları, tarım araçları, tuğla ve kiremit fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Dokuma ve kereste atölyelerinin bulunduğu küçük sanayi sitesi vardır. İlçe topraklarında demir, çimento hammaddesi, mermer, linyit ve zımpara taşı yatakları vardır.

İlçe merkezi Söke Çayının iki yakasında, Samsun Dağı eteklerinde kurulmuştur. Söke Ovasından elde edilen ürünlerin pazarlandığı önemli bir ticaret merkezidir. İlçe, Ortaklar'dan ayrılan bir hat ile İzmir-Aydın demiryoluna bağlanır. İzmir'i, Bodrum ve Milas'a bağlayan karayolu ilçe yakınlarından geçer. Eşsiz tabii güzelliklere sahip ilçe kıyılarından en önemli çıkıntı Dilek yarımadasıdır. Bu yarımadada yer alan ulusal parkın, güney bölümü ilçe sınırları içinde kalır. İl merkezine 50 km mesafededir. İlçe belediyesi 1891'de kurulmuştur.

Sultanhisar:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 22.550 olup, 6170'i ilçe merkezinde, 16.380'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 7, Atça bucağına bağlı 5 köyü vardır. Yüzölçümü 267 km2 olup, nüfus yoğunluğu 84'tür.

İlçe topraklarının kuzeyinde Aydın Dağları, güneyinde ise Büyük Menderes Ovası yer alır. İlçe topraklarından kaynaklanan sular, Menderes Nehrine karışır. Başlıca akarsuları Atça ve Malgaç dereleridir. Köyler daha çok Aydın Dağları yamaçlarında toplanmıştır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri zeytin, üzüm, incir, çiğit ve pamuktur. Tarıma bağlı sanayi gelişmiştir. Çırçır atölyeleri ve zeytinyağı fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi İzmir-Aydın karayolu üzerinde, Büyük Menderes Ovasının kıyısında kurulmuştur. İzmir-Aydın demiryolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 29 km uzaklıktadır. 1958'de Nazilli'den ayrılarak ilçe merkezi olmuştur. İlçe belediyesi 1947'de kurulmuştur.

Yenihisar:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 21.233 olup, 11.378'i ilçe merkezinde 9855'i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 4 köyü vardır. Söke'nin Akköy bucağına bağlı bir köy iken, 9 Mayıs 1990'da 3644 sayılı kanunla ilçe merkezi oldu.

İlçe toprakları hafif engebeli olup, genelde düzdür. Güneyinde Akbük tabii limanı yer alır. Doğudan İlbir Dağının uzantıları ilçe topraklarına girer. Toprakların büyük kısmı yarımada görünümündedir. Az bir kısmı Menderes Ovasında yer alır.

Ekonomisi tarım ve turizme dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri üzüm, incir, zeytin, pamuktur. Didim olarak bilinen ve ilçenin güneyinde yer alan Altın kum plajı çevresinde turistik te'sisler yoğunlaşmıştır. İlçe merkezi Tekağaç burnunda yer alır. Belediyesi 1967'de kurulmuştur.

Yenipazar:

1990 sayımına göre toplam nüfusu 17.630 olup, 8.078'i ilçe merkezinde 9552'si köylerde yaşamaktadır. Merkez ilçeye bağlı 13 köyü vardır. Yüzölçümü 180 km2 olup, nüfus  yoğunluğu 98'dir.

İlçe topraklarının güney kesimlerinde Madranbaba dağının etekleri kuzeyinde ise Büyük Menderes ovası yer alır. Menderes Irmağı ilçenin kuzey sınırlarını tabii olarak çizer. Dağlık bölgenin alçak bölümleri kızılçam, yüksek kesimleri ise karaçam ormanları ile kaplıdır.

Ekomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, zeytin, üzüm ve incirdir. Ayrıca sığır, kılkeçisi, koyun besiciliği ve arıcılık yapılır. Un, çırçır ve zeytinyağı fabrikaları ilçenin başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi Madranbaba Dağının kuzey eteklerinde, Büyük Menderes Irmağının güney yakasında yer alır. Kasaba on sekizinci asırda çevre köylerin pazaryeri olarak kurulmuştur. İl merkezine 40 km mesafededir. İlçe belediyesi 1871'de kurulmuştur.

Tarihi Eserler ve Turistik Yerleri

Aydın, tarihi eserler ve turistik yerler bakımından zengindir. Türkiye'nin ve dünyanın ünlü sayfiye şehirlerinin arasında yer alır.

Üveys Paşa Camii: Mısır Beylerbeyi Üveys Paşa tarafından 1568'de yaptırılmıştır. 1899 depreminde yıkılan cami, tekrar yaptırılmıştır. Yunan işgalinde yanan cami, 1948'de Vakıflar Müdürlüğünce tamir ettirilmiştir.

Hasan Çelebi Camii (Eski-Yeni Camii): Mısır beylerbeyi Üveys Paşanın kardeşi Hasan Çelebi, 1585'te yaptırmıştır. 1899 depreminde minaresi, Yunan işgalinde ise cami harab olmuştur. Daha sonra yapılan tamirat üzerine, Eski-Yeni Camii diye anılmaya başlanmıştır. Mermerden yapılmış minber ve mihrabı çok güzeldir.

Ramazan Paşa Camii: Beylerbeyi Ramazan Paşa tarafından 1594'te yaptırılmıştır. 1899 depreminde minare, mihrab ve minberi yıkılmıştır. 1901'de Sökeli Halil Paşa ilk şeklinden değişik olarak tekrar yaptırmıştır. Yunan işgali sırasında direniş toplantısının burada yapılmış olması yüzünden Milli Mücadele tarihinde önemli yeri olan cami, işgal sırasında büyük zarar görmüştür. Daha sonra Vakıflar Müdürlüğünce tamir ettirilmiştir.

Ahmed Paşa Camii (Ağaçarası Camii): Ahmed Şemsi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minaresi kırmızı tuğladan olduğu için Kırmızı minareli Camii olarak da tanınır.

Cihanoğlu Camii ve Külliyesi: 1756'da Müderris Abdülaziz Efendi tarafından yaptırılmıştır. Türk barok mimarisinin önemli örneklerinden olan cami, Yunan işgali sırasında tahrip edilmiştir. 1950'den sonra Vakıflar Genel Müdürlüğünce tamir ettirilmiştir. Medrese kısmı 1954'te Vakıf Öğrenci Yurdu yapılmıştır.

Nasuh Paşa Külliyesi: Aydınlı Nasuh Paşa tarafından 1708'de yaptırılmıştır. Medrese, küçük bir mescit ile han ve hamamdan meydana gelmiştir.

Cihanzade Mustafa Bey Camii (Çarşı Camii): Koçarlı'dadır. On sekizinci asır ortalarında Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır. Mermer minberi barok motiflerle süslüdür.

İlyas Bey Camii ve Külliyesi: Söke'nin Balat köyü yakınındadır. 1404'te Menteşeoğullarından İlyas Bey tarafından yaptırılmıştır. Beylikler dönemi mimari özelliklerini üzerinde toplaması yüzünden önemlidir.Külliye cami, medrese ve türbeden meydana gelir. Türbe harab durumdadır. Medrese odalarından ise, sadece doğu yönündeki bir tanesi kalmıştır.

Mehmed Paşa Kervansarayı: Kuşadası'nda deniz kıyısındadır. On yedinci asır başlarında Damat Mehmed Paşa yaptırmıştır. 1966'da tamamen onarım gören kervansaray, bugün otel olarak kullanılmaktadır.

Milet Kervansarayı: On beşinci asırda Menteşe Beyi İlyas Bey tarafından Milet tiyatrosu önünde yaptırılmıştır.

Milet (Milmatos): Antik bir şehirdir. Iyonya'nın meşhur bir liman şehri idi. Büyük Menderes'in sürüklediği toprakların denize yığılmasından içerde kalmıştır. Türklere ait devirde ise Milet'e yakın Balat mühim ticaret merkezi olmuştur. Menteşeoğlu İlyas Bey'in 1403'te Balat'ta yaptırdığı cami, Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Milet'te harabe halinde başlıca kalıntılar; kale liman abidesi, liman salonu, hamamlar (Delphinios, Faustin), stadyum, kilise, agora ve Athane mabedidir.

Priene (Güllübahçe): Söke yakınlarındadır. Lidyalılar zamanında kurulmuştur. Başlıca harabeler; kale, surlar, su kemerleri, tiyatro, mabetler (Mısır, Athena, Büyük İskender Kybele, Demetler), agora, kilise ve mukaddes evdir. Lidya, Pers ve Roma devrinin büyük bir şehri idi. En büyük hususiyeti, bugünkü modern şehircilik planlarına göre inşa edilmiş olmasıdır.

Tralles (Eski Aydın): Eski Tralles Harabeleri olarak stadyum, tiyatro, zafer anıtı ve agora bulunmaktadır. Argoslular tarafından kurulmuştur.

Magnesia: Aydın'a 37 km uzaklıktadır. Üçüncü asırdan kalma Artemis Mabedi, yedinci asırdan kalma surlar ile 15. asra ait cami vardır.

Nyssa (Sultanhisar): Roma devrine ait kütüphane, agora, tünel, mabed ve Türk devrine ait eserler vardır.Tepe üzerinde kuruludur.

Afrodisia: Karacasu'nun Gevye köyünde Afrodisia şehrinin harabeleri vardır. İçinde tapınak ve tiyatronun bulunduğu şehir, surla çevrilidir. Tapınakta iyon mimarisi hakimdir.

Didim (Didyma):Yenihisar'da Didyma şehir harabelerinde Apollon Mabedi (Güneşe tapanların)Anadolu'daki en büyük tapınağıdır. Eski çağlarda falcı ve müneccimlerin merkezi idi.

Alabanda: Çine'nin Araphisar köyünde (göl kenarında) Alabanda Harabeleri arasında tiyatro, Apollon Mabedi bulunur.

Alinda: Çine'nin Karpuzlu köyü yakınlarında Alinda Hararabelerinde tiyatro, agora, su yolu ve sur bulunmaktadır. Karyalılar tarafından kurulmuştur.

Amyzon: Çavdar köyünde Amyzon Harabeleri vardır. Roma Mabedi başlıca tarihi kalıntıdır.

Dilek Yarımadası Milli Parkı: On bir bin hektara yakın bir bölgedir. Bir kısmı Kuşadası, diğer kısmı ise Söke sınırları içindedir. Çok zengin bitki örtüsü yanında tarihi eserler de bulunmaktadır.

Madran Dağı:Aydın-Çine yolu üzerinde, ormanı ve sağlık suları ile ilgi çeken bir yerdir.

Tavşanburnu: Söke-Didim arasında orman içinde bulunan bir mesire yeridir.

Kemer Barajı, Paşa Yaylası, Karacasu, Sultanhisar, Pınarbaşı ve Tellidede diğer mesire yerleridir.

Aydın Kaplıcası: İl merkezinin doğusundadır. İkisi kapalı, biri açık üç havuz vardır. Sağlık açısından büyük bir önemi yoktur.

İmamköy Kaplıcası: Aydın'ın doğusunda İmamköyü yakınındadır. Böbrek rahatsızlıklarına faydalı ve ağrılı hastalıklarda yatıştırıcı bir özelliğe sahiptir.

Alangüllü Kaplıcası: Germencik ilçesinin 12 km kuzeyindedir. Etrafı ağaçlıktır. Kaplıcada 38 oda ve 60 kadar baraka bulunmaktadır. Romatizma ve diğer ağrılı hastalıklar ile deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

Çamur Kaplıcası: Germencik ilçesi yakınlarında Çamköy civarındadır. Çamur banyoları ağrılı hastalıklara iyi gelir.

Gümüş Kaplıcası: Germencik ilçesinin batısındadır. İçme kürlerinin karaciğerin işlevlerini düzenleyici ve safra söktürücü etkileri vardır. Banyo ise, deri hastalıkları ve romatizmaya faydalıdır.

Kemer-Sazlık Köyü Kükürtlü Kaplıcası: Söke ilçesine 9 km uzaklıktadır. Deri hastalıklarına faydalıdır.

Ortakçı Kaplıcası: Nazilli'nin Ortakçı köyü yakınlarındadır. İçme kürleri karaciğer ve safra kesesinin çalışmasını düzenler. Ayrıca vücudun metabolizma artıklarını temizleme etkisi de vardır.

Kızıldere Kaplıcası: Aydın-Denizli sınırındadır. Kaplıcada 80-100 yataklı bir otel vardır. İçme kürleri karaciğer ve safra kesesi üzerinde olumlu etki yapar. Sindirim sisteminde salgı yapan dokuların etkinliklerini arttırır. Pankreasın çalışmasını düzenler.

Kuşadası Kaplıcası:İlçenin 4 km güneydoğusundadır. Banyo kürleri hareket sisteminin ağrı ve tutukluk yapan çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde faydalanılır.

Güzelçamlı İçmesi: Kuşadası'nın güneyinde, denizin yakınındadır. İçme kürü sürgün ilacı etkisi vardır. Mide-barsak sistemine bağlı salgı bezlerinin, salgısını artırır.

AYDIN REİS

On altıncı yüzyıl Türk denizcilerinden. Aslen Karamanlı olup Kemal Reisin yetiştirmelerindendir. Osmanlı donanmasında gemi kaptanlığı vazifesindeyken Sultan İkinci Bayezid’in emriyle Memlüklü Sultanlığı hizmetine girdi. Ustası Kemal Reisin vefatı (1511) üzerine Kuzey-Batı Afrika’ya geçerek Oruç Reisin gazalarına iştirak etti. Cezayir’in fethine katıldı. Oruç Reisin şehadetinden sonra Barbaros Hayreddin Paşanın maiyetinden ayrılmadı. Barbaros, on beş gemilik bir filoyu Aydın Reisin emrine verip İspanyol zulmü altında inleyen Müslümanları kurtarmaya gönderdi. İspanyollar tarafından “Şeytan Döven” adı verilen Aydın Reis, Endülüs’e giderken rastladığı beş İspanyol gemisini ele geçirdi. Güney İspanya kıyılarına vardı. Oliva Limanında Müslümanları gemilere bindirip yola çıktı. Balear Takım Adalarından Formentera'da muhacirleri karaya çıkarıp kendisini takip eden İspanyol donanması komutanı Portundo’nun filosuna hücum etti. Yedi İspanyol gemisini ele geçirdi. İspanyol komutan ve kaptanları çarpışmada öldü. İspanyol amiral bayrağını da ele geçiren Aydın Reis, muhacirleri alarak Cezayir’e döndü. Barbaros tarafından Cezayir donanması kaptanlığı ile taltif edildi. On parçalık bir filoyla Barbaros’un mektubunu ve hediyeleri takdim etmek üzere İstanbul’a gönderildi. Arkadaşları ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman Hanın huzuruna kabul edilip iltifatlarına mazhar oldu.

Daha sonra Barbaros’un Kaptan-ı deryalık vazifesiyle İstanbul’a gitmesi üzerine Aydın Reis seferler tertip edip İspanyol zulmünden Müslümanları kurtarmaya devam etti. 1534 yılında Barbaros Hayreddin Paşa ile birlikte Tunus seferine iştirak etti. 1535 yılında Beledül-Unnab’da (Bone) vefat etti.

AYDINLAR OCAĞI

Milliyetçi, muhafazakar, tahsilli ve seçkin bir kesime hitab eden bir dernek.

Milli ve manevi değerlere sahip çıkan, milletin bütünlüğü, vatanın bölünmezliği, devletin güçlülüğü prensiplerini savunan, bu prensiplere bağlı kalmak için çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler düzenleyen Aydınlar Ocağı 14 Mayıs 1970'te İstanbul'da kuruldu.

Daha önce 1969'da İstanbul'da Kültür Ocağı, Milliyetçiler Derneği, Muallimler Birliği ve Aydınlar Kulübü mensuplarının katılmasıyla büyük bir Milliyetçiler İlmi Semineri toplandı. Bu seminerde Müslüman-Türk milletinin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler ve bu tehlikelere karşı alınabilecek sosyal ve kültürel tedbirler görüşüldü. Yapılacak çalışmaların daha düzenli ve faydalı olması için de tek bir derneğin kurulması kararlaştırıldı. Alınan bu karar doğrultusunda kurulan Aydınlar Ocağı, çalışmalarına başladı. İlk genel başkanlığına tarihçi Prof. İbrahim Kafesoğlu seçildi.

Müslüman-Türk milletinin milli, manevi, tarihi ve kültürel değerlerinin batılılaşma adı altında erozyona uğramasına mani olmak gayesiyle kurulan Aydınlar Ocağı, her şeyi madde ile izah etmeye çalışan, insanları maddeye köle haline getirmeyi gaye edinen batıcı materyalist zihniyete şiddetle karşı çıktı. Türk-İslam sentezini savunarak devletin yanında yer aldı.

Devleti yıkmak, milleti bölerek kardeşi kardeşe düşman etmek isteyen devlet ve millet düşmanlarına karşı mücadele etti. Müslüman-Türk milletinin tarihine, kültürüne, dini ve milli değerlerine sahip çıktığı taktirde tarih sahnesindeki şerefli yerini tekrar alabileceği tezini işledi. İçeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere dikkat çekti.

Kuruluş prensiplerini benimseyen, milletini seven, devletine bağlı, pekçok seçkin kimse Dernek'te yer aldı. Üniversite öğretim üyeleri, yazarlar, iş adamları vb. kimselerin katıldığı Aydınlar Ocağı üye sayısını arttırmaktan ziyade, etkili kişileri bünyesinde topladı. Birçok konuda konferans, toplantı, seminerler düzenleyerek yayın faaliyetlerinde bulundu. Milliyetçi-muhafazakar kesimin bir araya toplanmasında ve kamuoyu meydana getirilmesinde büyük katkıları oldu. İstanbul'dan başka merkezlerde de şubeleri açıldı.