Geri

   

 

 

İleri

 

İKİNCİ CİLD, 45. ci MEKTÛB

Sevgili oğlum! Dünyânın görünüşü tatlıdır, lezzetlidir. Hâlbuki, hakîkatde zehrdir. Kıymetsizdir. Onun tuzağına düşen, hiç kurtulamaz. Bu zehr ile ölen, leş olur. Buna gönül vermek delilikdir. Yaldızlanmış necâset, şeker kaplanmış zehr gibidir. Aklı olan, böyle sahte, yalancı güzelliğe aldanmaz. Bozuk, zararlı zevklere gönül bağlamaz. Bu kısa hayâtında, sâhibinin rızâsını kazanmağa çalışır.Âhıretde işe yarayacak şeyleri kazanır. Kulluk vazîfelerini yapar. Allahü teâlânın emrlerine sarılır. Harâm, yasak etdiği şeylerden sakınır. Böyle yapmayıp, zararlı şeyler peşinde koşanlara yazıklar olsun!

Hakîkî dostu üzmekden korkuyorum,

Bu korkudan, gece gündüz yanıyorum!

[Dünyâ, Allahü teâlânın sevmediği, harâm etdiği, zararlı şeyler demekdir. Harâmlardan sakınan, dünyâya aldanmamış olur. Allahü teâlâ, dünyâda hiçbir zevki, hiçbir lezzeti yasak etmedi. Bunları, azgın, taşkın, zararlı olarak kullanmağı harâm etdi. Gösterdiği, fâideli, edebli şeklde kullanılmasını emr etdi.]