Geri

   

 

 

İleri

 

47. Kendisine Uyulan Adam, Gerçekte Doğru Olmakla Beraber Görünüşte Doğruya Aykırı Bir İş Yaparsa Ne Söyler

Bil ki, âlim, muallim, Kâdî, müfti ve terbiyeci şeyh gibi kendilerine uyulan ve sözleri kabul edilen kimselerin, haklı iş olsa bile görünüşü gerçeğe aykırı olan işlerden ve sözlerden ve davranışlardan sakınmaları müstahabdir. Çünkü bunları yaptıkları zaman şu bozuk durumlar ortaya çıkar:

Böyle yetkili bir kimseden ortaya çıkan iş, çok kimseler tarafından bilinince görünüş hali esas alınarak onun her zaman için geçerli olduğu fikrini doğurur. Böylece daima geçerli olan ve yapılması lazım gelen meşru bir iş gibi kalır. Bunun bozuk taraflarından biri de, insanların o kimse hakkında kötü zan sahibi olmaları, noksanlığına inanmaları ve onu dillerine dolamalarıdır. Yine insanlar onun hakkında kötü zan beslerler ve ondan kaçınırlar, başkalarını da onun sözü ile amel etmekten sakındırırlar. Böylece rivâyetleri ve şahidlikleri makbul olmaz. Fetvası geçerli olmaz. İlim olarak söyleyeceği şeylere meyletme arzusu insanlardan gider. Bütün bunlar açıkça görülen bozuk hallerdir. Onun için bu bozuk işlerin her birinden sakınması gerekir. Tümünden nasıl sakınılmasın? İşin esasında, haklı iken böyle bir iş yapmaya muhtaç kalan kimse, o yaptığı işi açığa vurmaz. Eğer onu açıklarsa, yahut iş meydana çıkarsa yahut o işte şeriatın hükmünü ve işin cevazını bildirmek için açıklanmasında bir yarar görürse, şöyle demesi uygun düşer: Benim bu yaptığım iş haram değildir, bu işin haram olmadığını bilesiniz diye bunu gördüğünüz şekil üzere yaptım. Bu şu ve budur. Delili şu ve budur.

851- Sehl ibn Sa'd el-Saidî'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde şöyle demiştir:

Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'i gördüm, minberde kalktı (namazı öğretmek için) tekbir getirdi. Arkasında da insanlar tekbir aldı. Kur’ân okudu ve rükû yaptı. Arkasında insanlar da rükû etti. Sonra kalktı. Sonra geri geri giderek yer üzerine secde etti. Sonra minbere döndü, böylece namazını tamamladı. Sonra insanlara karşı durup dedi: Ey insanlar! Ben böyle yaptım ki, (görmek sureti ile) bana uyasınız ve namazımı öğrenesiniz."[108] Bu bölümle ilgili hadisler çoktur. (Gençlerin kalbine şübhe düşmesin diye, sabah karanlığında Peygamberin konuştuğu hanımı için, yanılmayınız) "Bu (zevcem) Safiyye'dir" hadisi gibi...

852- Buhârî'de şu hadis vardır:

Hazreti Ali ayakta su içti, ve dedi: Beni gördüğünüz gibi, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in yaptığını gördüm. Ben de yaptım.[109] Bu mana üzerinde Sahîh'de hadisler ve haberler meşhurdur.