Geri

   

 

 

İleri

 

18. Misafire İkramda Bulunanı Övmek

608- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) yapılan rivâyetde, o şöyle anlatmıştır:

“Bir adam Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'e gelip şöyle dedi: ben (açlıktan ve susuzluktan) dadanmışım. Hemen peygamber hanımlarından birine (yemek istemek üzere) haber gönderdi. Hanım dedi ki, hak olarak seni gönderene and olsun, yanımda sudan başka bir şey yoktur. Sonra diğer bir hanımına gönderdi, o da aynı şeyi söyledi. Nihâyet bütün hanımları aynı şekilde söz söylediler. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Bu gece (bu adamı) kim konuklayacak ki, Allah ona rahmet etsin, buyurdu. Hemen Ensardan bir adam kalkıp: Ben (konuklayacağım) yâ Resûlellah, dedi. Sonra adamı evine götürdü. Hanımına: yanında (yiyecek) bir şey var mı? dedi. Hanım, hayır, sadece çocuklarımın yiyeceği var. Kocası: Sen çocukları bir şeyle oyala. Misafirimiz içeriye girdiği zaman lâmbayı söndür ve adama, bizi yiyormuşuz gibi göster. Adam yemeğe davrandığı zaman sen kalk, lâmbaya git de yine onu söndür (ki karanlıkta yemek yememizin adet olduğunu anlasın). Sonra oturdular. Misafir de yemeğini yedi. Sabah olunca, ev sahibi Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in huzuruna vardı, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Bu gece misafirinize yaptığınız işden dolayı Allah sizden razı oldu, buyurdu. Allahü teâlâ şu âyeti indirdi. "Kendi ihtiyaçları olsa dahi, (başkalarını) nefislerine tercih ederler"[37]

Derim ki; Çocukların yemeğini başkasına yedirmek şöyle yorumlanması gerekir: Çocukarın yemeğe zaruri bir ihtiyaçları yoktu. Çünkü çocuğun karnı tok olsa bile, yemek yiyen bir kimseyi gördüğü zaman yine yemek ister. İkramda bulunan adam ve onun karısı, kendi hisselerim misafire vererek onu tercih etmişlerdir. En iyisini Allah bilir.