Geri

   

 

 

İleri

 

14. Yağan Yağmurun Zararından Korkulduğu Zaman Okunacak duâlar

481- Enes'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır:

“Cuma günü Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ayakta hutbe okurlarken bir adam Mescid'e girip dedi: Ey Allah'ın Resûlü! (Kuraklık ve kıtlıktan) mallar helâk oldu, yollar kesildi (sefere çıkılmaz oldu). Allah'a duâ et de bize yağmur versin. Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ellerini kaldırdı sonra buyurdu: Allahümme eğisnâ, Allahümme eğisnâ, Allâhümme eğisnâ). "Allah'ım bize yağmur ver, Allah'ım bize yağmur ver, Allah'ım bize yağmur ver." Enes demiştir ki, biz gökte ne bir bulut ve ne de bir bulut parçası görmüş değildik. Bizimle Sel' dağı arasında da bulutu gizleyecek bir ev ve bir bina da yoktu. (Sel' Medine'ye yakın bilinen bir dağın ismidir.) Hemen o dağın arkasından kalkan şeklinde bir bulut çıktı. Göğü ortaladığı zaman yayıldı. Sonra yağmur yağdı. Vallahi asla bir hafta güneşi görmedik. Sonra ertesi cuma, bir adam aynı kapıdan içeri girdi. Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ayakta hutbe okuyordu. Adam dedi ki: Ey Allah'ın Resûlü! (yağmur felâketinden) mallar helâk oldu, yollar kesildi. Allah'a duâ et de yağmuru bizden kessin. Bunun üzerine Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ellerini kaldırdı, sonra şöyle buyurdu:

(Allahümmehavâleynâ ve lâ aleynâ. Allahümme ale'lâkâmi ve'zzirâbi ve butûni'l-evdiyeti vemenâbiti'ş-şeceri).

"Allah'ım! Üzerimize değil, çevremize yağdır. Allah'ım! Tepelere, dağlara, vadilerin yataklarına ve ağaçların diplerine olsun. Hemen yağmur kesildi. Biz de çıkıp güneşte yürümeye başladık.”[36]