Geri

   

 

 

İleri

 

17. Vesveseye Kapılan İnsanın Okuyacağı Duâlar

Allahü teâlâ buyurur:

"Şeytandan bir dürtüş seni dürterse, hemen Allah'a sığın. Allah, her şeyi işitendir; her şeyi bilendir."[32] Allah'ın bize emrettiği ve edeb olarak öğrettiği en güzel Allah'a sığınmadır bu... (Euzü billahi mineşşeytânirracîm).

341- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu:

“Şeytan birinize gelip der ki: Şunu kim yarattı, bunu kim yarattı; hatta Rabbmi kim yarattı? diyesiye kadar... (Şeytanın vesvesesi bu duruma ulaşınca, o insan, şeytandan Allah'a sığınsın (Eûzü billahi mineşşeytânirracîm, desin) ve bu düşünceden kaçınsın," Sahîh'deki diğer bir rivâyet şöyle:

“İnsanlar birbirlerine sorup dururlar: Bu yaratıkları Allah yarattı, Allah'ı kim yarattı? denilinceye kadar... Kim, kendinde böyle bir hâl sezerse:

"Amentü billahi ve rusulihi" desin. (Ben Allah'a ve Peygamberlerine îman ettim, desin)."[33]

342- Hazret-i Âişe'den (radıyallahü anha) rivâyet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu:

“Kim bu şeytandan bir vesvese kendinde bulursa, üç defa:

"Amenna billahi ve birusulihi."

(Biz, Allah'a ve Peygamberine îman ettik) desin. Çünkü bunu söylemek, ondan vesveseyi giderir. "[34]

343- Osmân ibn Ebi'l-Âsî'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre şöyle anlatmıştır: Dedim ki, Ya Resûlallah! Şeytan, benimle namaz ve okuyuşum arasına girerek benim ibâdetimi karıştırıyor? Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu:

“Bu şeytandır, ona "Hınzeb" denilir.

Bunu hissettiğin zaman, ondan Allah'a sığın ve (Euzü billâhimineş-şeytânir-racîm, de) ve üç defa soluna tükür." Ben bunu yaptım da, Allah o şeytanı benden giderdi. Derim ki: Hınzeb yahut Hanzeb, bir şeytan adıdır. Aslen, kokmuş bir et parçasına denilir.[35]

344- Güzel bir isnadla Ebû Rumeyl'den rivâyet edildiğine göre şöyle anlatmıştır: İbn Abbâs'a kalbimde hissettiğim şey nedir? dedim. Bana:

- Nedir o? dedi. Vallahi onu söyleyemiyorum, dedim. Bunun üzerine bana şöyle buyurdu: Şübheden bir şey mi? ve güldü". İlâve etti:

- Allahü teâlâ şu âyeti indirinceye kadar bundan kimse kurtulamamıştır:

“Ey Peygamber, sana indirdiğimiz kıssalardan ve haberlerden bilfarz şübhede isen, senden önce kitab okuyanlara sor. Yemin olsun ki, Rabbinden sana hak gelmiştir. O hâlde sakın şübhe edenlerden olma."[36] Sen, kendinde böyle bir şey (şübhe) hissedersen, şu âyeti oku:

"Hüve'l-evvelü ve’l-âhiru ve'z-zâhiru ve’l-bâtın ve hüve bi külli şey'in alîm.

(O, her şeyin evvelidir, her şeyin âhiridir, eserleriyle meydandadır, zatı ile gizlidir. O, herşeyi bilendir)[37]

Üstad Ebû'l-Kâsım el-Kuşeyrî'nin (rahimehullah) risâlesinde, Ahmed b. Atâ el-Rüzbarî'den (büyük imâmdan radıyallahü anh) sahîh isnadla rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

Temizlikte (abdest ve taharet işinde) çok titizlikle aşırı gidiyordum. Bir gece, çok su kullanıp döktüğüm hâlde kalbim yatışmadı ve içim sıkıldı. Dedim ki: Ya Rabbi! Afvını isterim, afvıni... Arkasından hafiften birinin şöyle dediğini işittim:

“Bağışlamak ve afvetmek, gerçek olan bir şeyde olur (senin halin bir vesveseden ibarettir)." Bunu duyunca, o hâl benden gitti.

Âlimlerden biri de şöyle demiştir: Abdest, namaz yahut bunlar gibi işlerde vesveseye düşmüş olan bir kimsenin

"Lâ ilâhe illallah"

demesi müstehabdır, çünkü şeytan bu zikri işitince, geri çekilip uzaklaşır. Zira:

"Lâ ilâhe illallah"

zikrin başıdır. Bundan dolayıdır ki, hak yola girmeyi isteyenlerin terbiyecisi olan bu ümmetin seçkinlerinden büyük şahsiyetler, "Lâ ilâhe illallah" sözünü, zikir ehline tavsiye etmişler ve buna devam etmeyi emretmişlerdir. Ayrıca demişlerdir ki: Vesveseyi gidermekte en faydalı ilâç, Allah'ı zikre yönelmek ve bunu çok yapmaktır.

Büyük âlim, Ahmed b.Ebû'l-Havarî demiştir ki, ben vesveseden, Süleyman Darânî'ye şikâyette bulundum. Bana şöyle dedi: Eğer vesvesenin senden kesilmesini istiyorsan, hangi vakitte kendinde onu hissediyorsan ferahlanıp rahat et. Zira sen ferahlanınca o hâl senden kesilir. Çünkü müminin sevinmesinden daha çok şeytanı kızdıran şey yoktur; eğer vesvese edip kederlenirsen, sana keder ve vesveseyi çoğaltır.

Ben de derim ki, bu söz, bazı âlimlerin söylediği şu sözü kuvvetlendirir: İmanı kemale eren kimse, vesvese ile müptelâ olur; çünkü hırsız, harab bir eve girmez.