4. Nimet Gelince yahut Kötülük Kalkınca Hamd Etmek Bir nimet elde edildiği zaman yahut hoş olmayan bir şey yok olduğu zaman, Allahü teâlâ'ya hamd etmek müstehabdır; ister bu iş kendisi için ister arkadaşı için ve ister müslümanlar için olsun... 296- Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre; "Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'e İsrâ (miraç) gecesinde, sütten ve cennet şarabından iki kadeh getirildi de onlara baktı. Sonra sütü aldı. Cibrîl (aleyhisselâm) Peygambere dedi: O Allah'a hamd olsun ki, seni İslâm alâmetine iletti. Eğer şarabı alsaydın, ümmetin sapıtırdı."[7] 297- Ebû Mûsa el-Eş'arî'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kulun çocuğu ölünce, Allahü teâlâ meleklerine sorar: Kulumun çocuğunun canını aldınız mı? Melekler: - Evet, derler. Onun kalb meyvasını aldınız? der, Allah. Onlar: - Evet, derler. Allah buyurur: - O kulum ne söyledi? Melekler derler ki: - O sana hamd etti ve : Biz Allah'dan geldik, yine O'na döneceğiz, dedi. Allahü teâlâ buyurur: - Kuluma cennette bir ev yapın ve ona HAMD evi adını verin."[8] Tirmizî demiştir ki, hadîs hasendir. Hamd'ın fazileti ile ilgili Hadisler çoktur ve meşhurdur. Kitabın başında "Sübhânellah, Elhamdülillah ve diğer zikirlerin fazileti ile ilgili Sahîh Hadislerden bir miktar geçmişti. |