Geri

   

 

 

İleri

 

17. Abdest Alırken Okunacak duâlar

“Bismillâhirrahmânirrahîm’’

(Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle başlarım)." demek müstehabdir. Eğer yalnız "bismillah" denirsede kâfi gelir. Âlimlerimiz demişlerdir ki, eğer bir kimse abdestin başında besmele getirmeyi terkederse, abdest arasında onu söyler. Fakat abdesti tamamlayıncaya kadar terk etmiş olursa, besmele yerini geçirmiş sayılır, onun için besmele getirmez, ancak abdesti yine sahîh olur; ister kasden, ister sehven terk etmiş olsun...

Bu görüş, bizim mezhebimizin ve âlimler çoğunluğunun mezhebidir. Abdest alma sırasında besmele getirilmeyeceğine dair zayıf Hadisler nakledilmiştir. Ahmed b. Hanbel'den sabit olduğuna göre, demiştir ki, Abdest almada besmele getirilmesine dair sabit olmuş bir hadîs bilmiyorum.

72- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) Hazretlerinin Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den rivâyet ettiği şu hadîs, bu cümledendir:

"Allah adını anmayan (Besmele getirmeyen) kimse için abdest yoktur."[38]

Abdest Almaya Başlayıp Besmele Çektikten ve Abdesti Tamamladıktan Sonra Okunacak duâlar

Âlimlerimizden biri olan Şeyh Ebû’l-Feth Nasru'l-Makdisî el-Zahid demiştir ki, abdestin başında besmele getirdikten sonra:

(Allah'dan başka İlâh olmadığına yalnız O var olduğuna ve O'nun ortağı bulunmadığına şâhidlik ederim. Yine şâhidlik ederim ki, Muhammed O'nun kuludur ve Peygamberidir) demek müstehaptır."

Şeyh Ebû'l-Feth'in söylediği budur; böyle söylemekte bir sakınca yoktur; fakat sünnet olma bakımından bunun aslı da yoktur. Âlimlerimizden ve başkalarından da bunu söyleyen hiç bir kimseyi bilmiyoruz. En doğrusunu Allah bilir.

“Allah'dan başka bir İlâh olmadığına yalnız O'nun var olduğuna şâhidlik ederim. O'nun ortağı yoktur. Yine şâhidlik ederim ki Muhammed O'nun kuludur ve Peygamberidir. Allah'ım! Beni tevbe edicilerden kıl ve beni temizlenip pâk olanlardan yap. Sana hamd ederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Şâhidlik ederim ki, Senden başka İlâh yoktur. Senden mağfiret dilerim ve Sana sığınıp tevbe ederim."

73- Ömer b. el-Hattâb'dan (radıyallahü anh) bize rivâyet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim abdest alır da:

(Allah'dan başka İlâh olmadığına, yalnız O var olduğuna şâhidlik'ederim. O'nun ortağı yoktur. Ve Şâhidlik ederim ki, Muhammed O'nun kuludur ve Peygamberidir)[39] derse, Cennetin sekiz kapısı ona açılır, hangisinden isterse (cennete) girer."

74- Yukarıdaki hadîsi Tirmizî rivâyet etmiş ve:

(Allah'ım! Beni tevbe edicilerden kıl ve beni temizlenip pâk olanlardan yap) "sözlerini ilâve etmiştir. Nesâ’î de," Gece-gündüz İşleri" bölümünde ve başkası zayıf bir isnadla:

(Allah'ım, Sana hamd ederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Senden başka İlâh Yoktur. Senden mağfiret dilerim ve Sana tevbe ederim), şeklinde rivâyet etmişlerdir.

75- İbn Ömer'den (radıyallahü anh) bize rivâyet edildiğine göre Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Kim abdest alır da sonra:

(Allah'dan başka ilâh olmadığına şâhidlik ederim ve yine şâhidlik ederim ki, Muhammed Allah'ın kuludur ve Peygamberidir), sözlerini konuşmadan önce söylerse, iki abdest arasındaki günahları bağışlanır."[40]

76- Enes'den bize rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Kim abdesti güzelce alır da ve sonra üç defa:

(Şahidlik ederim ki, Allah'dan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır O'nun ortağı yoktur. Yine şahidlik ederim ki Muhammed Allah'ın kuludur ve Peygamberidir) derse, Cennet kapıları ona açılır ve hangisinden dilerse girer"[41]

"Eşhedü en lâ ilâhe illallah" sözünün üç defa tekrar edilmesi, İbnü’s-Sünnî'nin kitabında, Osmân b. Affân'dan (radıyallahü anh) zayıf bir isnadla rivâyet edilmiştir.

Şeyh Nasru'l-Makdisî şöyle demiştir: İnsan bu anılan zikirlerle beraber:

(Allah'ım, Muhammed'e ve O'nun âline rahmet et ve selâmet ver) söyler, insan bu zikirleri kıbleye dönük olarak ve abdesti tamamladıktan sonra söyler.

Abdest Azalarını Yıkarken Okunacak duâlar

Abdest azaları üzerine duâya gelince, bu hususta Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den herhangi bir rivâyet gelmemiştir.

Ancak fıkıh âlimleri demişlerdir ki, Selefden gelen duâları yapmak müstehab olur. Onlar bu duâlar üzerinde uzatmalar ve kısaltmalar yapmışlardır. Onların söyledikleri Duâların özü şudur:

Abdest almaya başlarken Besmele getirdikten sonra:

(Suyu temiz yaratan Allah'a hamd olsun) der.

Ağızı çalkaladığı zaman:

(Allah'ım! Bana Peygamberinin (sallallahü aleyhi ve sellem) havuzundan öyle bir Cennet içkisi içir ki, artık ondan sonra ben susamayayım)" söyler.

Buruna su verdiği zaman:

(Allah'ım! Cennetlerinin ve nîmetlerinin kokusundan beni mahrum etme)" söyler.

Yüzünü yıkadığı zaman:

(Allah'ım!, bazı yüzlerin karardığı ve bazı yüzlerin beyazladığı günde (kayâmette) benim yüzümü ağart)" söyler.

Kollarını yıkadığı zaman:

Allahümme a'tınî kitabî bi-yemînî, Allahümme lâ tu'tınî kitabî bi-şimâlî (Allah'ım!, amel defterimi sağ elime ver, Allah'ım, amel defterimi sol elime verme)" der.

Başı meshettiği zaman:

Allahümme harrim şa 'n ve beşerîalennâri ve ezıîlenî tahte arşike yevme lâ zille illâ zıllüke

(Allah'ım, saçımı ve derimi ateşe haram kıl ve Senin gölgenden (himayenden) başka bîr gölge olmayan günde, beni Arş'ımn altında gölgelendir)" der.

Kulaklarını meshederken:

(Allah'ım, hak sözü işitip de onun en güzeline uyanlardan eyle beni)"der.

Ayakları yıkarken:

(Allah'ım, benim ayaklarımı sırat (köprüsü) üzerinde sabit eyle)" der. En doğrusunu Allah bilir.

77- Ebû Mûsa el-Eş'arî'den (radıyallahü anh) sahîh bir isnadla rivâyetlerine göre şöyle demiştir:

"Ben, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'e abdest suyu getirdim de o abdest aldı. Onun şöyle diyerek duâ ettiğini işittim:

(Allah'ım, benim günahımı bağışla, evimde bana genişlik ver, rızkımda bana bereket ver)."

Ben dedim ki: Ey Allah'ın Peygamberi! Senin şöyle şöyle duâ ettiğini işittim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem.) şöyle buyurdu:

- O Duâlar herhangi (noksan) bir şey bıraktı mı"[42]