Geri

   

 

 

İleri

 

13. Helada Konuşmak ve Zikretmek Yasaktır

Bütün zikir çeşitleri ile her türlü konuşma, helâda ihtiyaç giderme esnasında mekruhtur. İnsan ister binalar dahilinde, ister açıkta sahralarda bulunsun, hüküm değişmez. Ancak zaruret gereği olarak konuşulabilir. Bu hususta âlimlerimizden bazısı demiştir ki, insan aksırdiğı zaman bu hâlde iken Allahü teâlâ'ya hamd getirmez, aksırana da "Yerhamükellah" demez, selâmı almaz, ezan okuyan müezzine icabet etmez (sözlerini tekrarlamaz). Selâm veren, verdiği selâmla yetinir ve helâdakinden karşılık almaya hak kazanmaz. Burada bütün sözler tenzihen mukruhtur, haram değildir. Eğer aksırır da kalbi ile Allahü teâlâ'ya hamd ederse ve dilini depretmezse, bunda bir sakınca yoktur. Cima hâlinde de insan yine böyle davranır.

68- İbn Ömer'den (radıyallahü anhüma) rivâyet edildiğine göre demiştir ki, "Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem idrarını yaparken ona bir adam tesadüf etti de selâm verdi. Peygamber onun selâmına mukabele etmedi."[34]

69- Muhacir b. Kunfüz'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

"Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem idrarını yaparken yanına varmış oldum da ona selâm verdim, abdest alıncaya kadar benim selâmıma mukabele etmedi. Sonra benden özür dileyerek şöyle buyurdu:

O durumda Allah'ın adını anmayı hoş görmedim, ancak taharet veya temizlik hâlinde söylenmesini istedim, "[35]