8. Kendine İyilik Edene duâ Yapılmasının
Müstehab Olduğu ve Yapacağı Duânın Şekli
Bu bölümle ilgili çok şeyler vardır ki, bunlar daha sonra kendilerine
mahsus yerlerde gösterilmişlerdir. Bunların en güzeli
Tirmizî'den yaptığımız
rivâyettir:
Üsame ibn Zeyd'den
(radıyallahü anhüma) rivâyet
edildiğine göre demiştir ki,
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Kime bir iyilik yapılır da, o iyiliği yapana: Allah sana mükâfat
olarak hayır versin, derse teşekkürü tam yapmış olur."
Dili koruma bölümünde Sahîh olan
Peygamber sallallahü aleyhi ve
sellem'in hadisinde şöyle buyurduğunu sonra anlatacağız.
"Size kim bir iyilik ederse ona karşılıkta bulunun. Ona karşılık
olacak bir şey bulamazsanız, ona karşılıkta bulunduğunuza
inanıncaya kadar kendisine duâ edin." |
٨- باب استحباب الدعاءِ لمن أَحْسَنَ إليه، وصفة دُعائِه
هذا الباب فيه أشياء كثيرة تقدمت في مواضعها. ومن أحسنها:
ما روينا في الترمذي، عن أُسامة
بن زيد رضي اللّه تعالى عنهما، قال: قال
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم قال:
”مَن صُنِعَ إِلَيْهِ مَعْرُوفٌ فَقالَ لِفاعِلِهِ: جَزَاكَ
اللّه خَيْراً، فَقَدْ أبْلَغَ في الثَّناءِ"
قال الترمذي: حديث حسن صحيح.
وقد قدّمنا قريباً في كتاب حفظ اللسان في الحديث الصحيح قوله
صلى اللّه عليه وسلم:
"وَمَنْ صَنَعَ إِلَيْكُمْ مَعْرُوفاً فَكافِئُوهُ، فإنْ لَمْ
تَجدُوا ما تُكافِئُونَهُ فادْعُوا لَهُ حتَّى تَرَوْا أنَّكُمْ قَدْ
كافأْتُمُوهُ". (٥٠) |