8. Öfkelenince Okunacak duâlar
Allahü teâlâ şöyle
buyurmuştur: (Takva sahibi olanlar o kimselerdir ki, bollukta ve
darlıkta harcama yaparlar), öfkelerini yutarlar insanların
kusurlarını bağışlarlar. Allah iyilik edenleri sever."
Yine Allahü teâlâ
buyurmuştur:
"Eğer şeytandan bir dürtüş seni kaydıracak olursa, Allah'a sığın.
Allah söylenenleri işitendir, yapılanları bilendir.”
775-
Ebû Hüreyre'den
(radıyallahü anh) yapılan rivâyete
göre Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
"Pehlivan kuvvetli değildir. Kuvvetli kızgınlık hâlinde nefsine sahib
olandır. "
776-
İbn Mes’ûd'dan
(radıyallahü anh) yapılan
rivâyetde demiştir ki, Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
“Sizde pehlivanlık ne demektir? Dedik ki, insanların yenemediği
kimsedir. Peygamber, bu
değildir; ancak kızgınlık hâlinde nefsine sahib olandır.
777- Sahâbî olan Muaz ibn
Enes el-Cühenî'den
(radıyallahü anh) rivâyet
edildiğine göre Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
“Kim kızgınlığının (öfkesinin) gereğini yerine getirmeye kadir olduğu
hâlde onu yutarsa, noksanlıklardan münezzeh olan
Allahü teâlâ kıyâmet gününde
onu insanların başlarında çağırır.
Öyle ki, cennet hurilerinden dilediğini seçme imkânını
ona verir. "
778- Sahâbî olan Süleyman
ibn Sured'den (radıyallahü anh)
yapılan rivâyetde şöyle anlatmıştır:
“Ben Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem ile
oturuyordum, iki adam da kötü sözlerle birbirleri ile
atışıyorlardı. Birinin yüzü kızarmış ve boğazının damarları
şişmişti. Bunun üzerine Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
Ben bir söz biliyorum ki, eğer (bu öfkeli adam) onu söylemiş olsaydı,
duyduğu (Öfke) ondan giderdi. Eğer "Eûzü billâhimine'ş-şeytâni'r-racîm",
deseydi ondaki öfke giderdi. (Ashâbdan orada bulunanlar) adama
şöyle dediler:
— Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem,
kovulmuş şeytandan Allah'a sığın, dedi. Adam:
— Bende delilik mi var? (ki, Şeytandan Allah'a sığınayım. Adam öfkesi
içinde bir anlayışsızlıkla münasebetsiz bir söz söylemiş oldu.)
779-
Ebû Dâvud ve
Tirmizî'nin kitablannda
Abdurrahmân ibn Leylâ'dan rivâyet edilmiştir. O da Muaz ibn
Cebel'den,. Muaz da (radıyallahü anh)
Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem'den
aynı mana ile bu hadisi anlatmıştır.
Tirmizî demiştir ki, bu mürsel
hadistir; yani Abdurrahmân Muaz'a yetişmemiştir.
780-
Hazret-i Âişe'den (radıyallahü
anhâ) yapılan rivâyetde o şöyle demiştir:
“Ben öfkeli bir hâlde iken Peygamber
sallallahü aleyhi ve sellem yanıma
geldi. Burnumun yumuşağından tutup onu ovdu. Sonra: Ey Ayşecik,
şöyle söyle: Allah'ım, benim günahımı bağışla, kalbimin kinini
gider ve beni Şeytan'dan koru, dedi."
781- Sahâbî olan Atıyye ibn
Urve es-Sa'di'den (radıyallahü anh)
yapılan rivâyetde demiştir ki,
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Öfke Şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş ancak su ile
söndürülür. O hâlde sizden biriniz öfkelenince abdest alsın." |
٨- باب ما يقولُ إذا غَضِبَ
قال اللّه تعالى:
{وَالكاظمينَ الغَيْظَ}
[آل عمران: ١٣٤] الآية،
وقال تعالى:
{وإمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطانِ نَزْغٌ فاسْتَعِذْ باللّه
إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ العليمُ}
[فصلت: ٣٦].
٧٧٥-
وروينا في صحيحي البخاري ومسلم،
عن أبي هريرة
رضي اللّه عنه؛ أن
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم
قال قال:
”ليسَ
الشديدُ بالصّرعَةِ، إنما الشديدُ الذي يملكُ نفسَهُ عند الغضب".
(١٤)
٧٧٦-
وروينا في صحيح مسلم، عن
ابن مسعود
رضي اللّه عنه قال: قال
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم:
"ما تَعُدُّونَ الصُّرَعَةَ فيكُمْ؟ قلنا: الذي لا تصرعُه
الرجالُ، قال: لَيْسَ بذلكَ، وَلَكِنَّهُ الَّذي يَمْلكُ نَفْسَهُ
عِنْدَ الغَضَب" (١٥)
قلت:
الصُّرَعة بضم الصاد وفتح الراء، وأصله الذي يَصرعُ الناسَ كثيراً
كالهُمزة واللُّمزة الذي يَهمزهم كثيراً.
٧٧٧-
وروينا في سنن أبي داود والترمذي
وابن ماجه، عن معاذ بن
أنس الجهني الصحابي
رضي اللّه عنه أن
النبيّ
صلى اللّه عليه وسلم
قال قال:
”مَنْ
كَظَمَ غَيْظاً وَهُوَ قادِرٌ على أنْ يُنَفِّذَهُ دَعاهُ اللّه
سُبْحانَهُ وَتَعالى على رُؤوس الخَلائِقِ يَوْمَ القِيامَةِ حتَّى
يُخَيِّرَهُ مِنَ الحُورِ ما شاءَ"
قال الترمذي: حديث حسن. (١٦)
٧٧٨-
وروينا في صحيحي البخاري ومسلم،
عن سليمان بن صُرَد الصحابي رضي اللّه عنه
قال:
كنتُ جالساً مع النبيّ
صلى اللّه عليه وسلم ورجلان
يَسْتَبَّان، و
أحدُهما قد احمرّ وجهُه وانتفختْ أوداجُه، فقال
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم قال:
”إني لأعْلَمُ كَلِمَةً لَوْ قالَهَا لَذَهَبَ عَنْهُ ما يَجدُ،
لَوْ قالَ: أعُوذُ باللّه مِنَ الشَّيْطانِ الرَّجيمِ، ذَهَبَ
مِنْهُ ما يَجِدُ" فقالوا له: أن
النبيّ
صلى اللّه عليه وسلم قال:
تَعَوَّذْ باللّه منَ الشَّيْطانِ الرَّجِيم،
فقال: وهل بي من جنون؟ (١٧)
٧٧٩-
ورويناه في كتابي أبي داود والترمذي
بمعناه، من رواية عبد الرحمن بن أبي ليلى عن معاذ بن جبل
رضي اللّه عنه،
عن
النبيّ صلى اللّه عليه وسلم،
قال الترمذي: هذا مرسل. يعني
أن عبد الرحمن لم يُدْرك معاذاً. (١٨)
٧٨٠-
وروينا في كتاب ابن السني، عن
عائشة
رضي اللّه عنها قالت: دخلَ عليّ
النبيُّ
صلى اللّه عليه وسلم وأنا غَضْبى،
فأخذَ بطرفِ المِفصل من أنفي فعركه ثم قال قال:
”يا عُوَيْشُ قُولي:
اللّهمَّ اغْفِرْ لي ذَنْبِي وأذْهِبْ غَيْظَ قَلْبِي، وأجِرْني مِنَ
الشَّيْطانِ". (١٩)
٧٨١-
وروينا في سنن أبي داود، عن
عطيةَ بن عروةَ السعديّ الصحابي رضي اللّه
عنه قال:
قال رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم قال:
”إِنَّ الغَضَبَ مِنَ الشَّيْطانِ، وَإِنَّ الشَّيْطانَ خُلق من
النار، وإنما تطفأ النار بالماء،
فإذا غضب أحدكم فليتوضأ " (٢٠) |