12. Müzdelife'de ve Meş'âru'l-Haramda
Müstehab Olan duâlar ve Zikirler
Allahü teâlâ buyurmuştur:
"Arafat'dan dönüşünüzde (Müzdelife mevkiinde bulunan) Meş'aru'l-Haram'da
Allah'ı zikredin. Allah sizi doğru yola ilettiği gibi, Siz de hak
üzere O'nu anın. Gerçekten siz, bundan (Allah'ın hidâyetinden)
önce, hak yoldan sapanlardandınız."
Müzdelife gecesinde orada Duâyı çok yapmak müstehabdır. Zikir yapmak,
Telbiye getirmek, Kur’ân okumak gibi... Çünkü o gece fazileti çok
büyük olan bir gecedir. Nitekim bundan önceki bölümde faziletini
söylemiştik. Orada söylenen duâlardan biri şöyle:
"Allah'ım! Ben bu yerde, hayır esaslarının tümü ile beni
rızıklandırmanı, bütün hallerimi düzeltmeni ve her kötülüğü benden
uzaklaştırmanı Senden istiyorum; çünkü Senden başka bunu yapacak
yoktur. Bu cömertliği ancak Sen yaparsın".
Sabahın ilk vaktinde sabah namazını kılar, erken vakit olmasına dikkat
eder. Sonra Müzdelife'nin sonunda bulunan ve "KUZAH" diye
adlandırılan Meş'aru’l-Harama doğru yürümeye başlar. Eğer oraya
çıkmak imkânı varsa, çıkar. Değilse Kabe'ye yönelmiş olarak
tepenin altında durur. Allahü teâlâ'ya
hamd eder, tekbir getirir, tehlil yapar, tevhid yapar, tesbihde
bulunur, telbiye ve duâları çok yapar. Şöyle demek müstehab olur:
"Allah'ım! Bize bu ibâdeti gösterip onu bizi muvaffak kıldığın gibi,
bize hak yolu gösterdiğin şekilde Seni zikretmeye bize başarı ver
ve "Arafat'dan dönüşünüzde Meş'arü'l-Haramda Allah'ı zikredin.
Allah sizi doğru yola ilettiği gibi, siz de hak üzere O'nu anın.
Gerçekten siz bundan önce hak yoldan sapanlardandınız. Sonra
insanların (Mekke'ye doğru) döndüğü yerden siz de dönün ve
Allah'ın mağfiretini isteyin. Çünkü Allah'ın mağfireti boldur,
merhameti geniştir." Hak olan sözünle bize söz verdiğin gibi, bizi
bağışla ve bize merhamet buyur. Sonra Allah'ın şu âyetini
tekrarlar ve duâ olarak okur:
"Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi
ateş azabından koru." şöyle söylemek de müstehabdır:
"Allah'ım! Bütün hamdler Sana mahsustur. Her türlü kemal Senindir.
Yüceliklerin hepsi Sana mahsustur, kudsiyet tümüyle Sana
mahsustur. Allah'ım! Geçmişte yapmış olduğum bütün günahları
bağışla, geri kalanlarda da beni koru. Benden razı olacağın salih
ameli bana rızık olarak ver, ey ihsanı büyük olan!... Allah'ım,
Senin seçkin kullarınla Senden şefaat diliyorum ve Sana ibâdetle
Sana yöneliyorum. Bütün hayırların esaslarını bana rızık olarak
vermeni Senden istiyorum. Veli kullarına ihsan ettiğin şeyleri
bana da ihsan etmeni, dünya ve ahirette, durumumu düzeltmeni
Senden diliyorum, ey merhamet edenlerin en merhametlisi!..." |
١٢- فصل: في الأذكار المستحبة في المزدلفة والمشعر الحرام.
قال اللّه تعالى:
{فإذَا أفَضْتُمْ (١٩) مِنْ عَرَفَاتٍ فاذْكُرُوا اللّه (٢٠)
عنْدَ المَشْعَرِ الحَرَامِ (٢١) واذْكُرُوهُ كما هَدَاكُمْ وَإِنْ
كُنْتُمْ مِنْ قَبْلِهِ لَمِنَ الضَّالِّين}
[البقرة: ١٩٨] فيُستحبّ
الإِكثارُ من الدعاء في المزدلفة في ليلته، ومن الأذكار والتلبية
وقراءة القرآن فإنها ليلة عظيمة. كما قدَّمناه في الفصل الذي قبل
هذا.
ومن الدعاء المذكور فيها:
اللّهمَّ إني أسألُكَ أنْ تَرْزُقَنِي في هَذَا المَكانِ جَوامِعَ
الخَيْرِ كُلِّهِ، وأنْ تُصْلِحَ شأنِي كُلَّهُ، وأنْ تَصْرِفَ
عَنِّي الشَّرَّ كُلَّهُ، فإنَّه لاَ يَفْعَلُ ذلكَ غَيْرُكَ، وَلاَ
يَجُودُ بِهِ إِلاَّ أنْتَ (٢٢) .
وإذا صلَّى الصبحَ في هذا اليوم صلاَّها في أوّل وقتها، وبالغَ في
تبكيرها، ثم يسيرُ إلى المشعر الحرام، وهو جبل صغير في آخر المزدلفة
يُسمَّى "قُزَح" بضم القاف وفتح الزاي، فإن أمكنه صعودُه
صَعَدَه، وإلا وقف تحتَه مستقبلَ الكعبة، فيَحمد اللّه تعالى
ويُكبِّره ويُهللّه ويُوحِّده ويُسبِّحه ويُكثر من التلبية والدعاء،
ويُستحبّ أن يقولَ:
اللّهمَّ كما وَقَفْتَنا فِيهِ وأرَيْتَنا إيّاه، فَوَفِّقْنا
لذِكْرِكَ كما هَدَيْتَنا، وَاغْفِرْ لَنا وَارْحَمنَا كما
وَعَدْتَنا بِقَوْلِكَ وَقَوْلُكَ الحَقّ:
{فإذا أفضْتُمْ مِنْ عَرفاتٍ فاذْكُرُوا اللّه عِنْدَ المَشْعَرِ
الحَرَامِ واذْكُرُوهُ كما هَداكُمْ وإنْ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلهِ
لَمِنَ الضَّالِّين، ثمَّ أفيضُوا مِنْ حَيْثُ أفاضَ النَّاسُ
واسْتَغْفِرُوا اللّه إنَّ اللّه غَفُورٌ رَحيمٌ}
[البقرة: ١٩٨ ـ ١٩٩] ويُكثر
من قوله:
{رَبَّنَا آتِنا فِي الدُّنْيا حَسَضنَةً وفي الآخِرةِ حَسَنَةً
وَقِنا عَذاب النَّارِ}
[البقرة: ٢٠١].
ويُستحبّ أن يقول قال:
”اللّهمَّ لَكَ الحَمْد كُلُّهُ، وَلَكَ الكَمالُ كُلُّهُ، ولك
الجَلالُ كُلُّهُ، ولك التقديس كُلُّهُ،
اللّهمَّ اغْفِرْ لي جَميعَ ما أسْلَفْتُهُ، وَاعْصِمْنِي فِيما
بَقِيَ، وَارْزُقْني عَمَلاً صَالِحاً تَرْضَى بِهِ عنِّي يا ذَا
الفَضْلِ العَظِيمِ" (٢٣)
"اللّهمَّ إني أسْتَشْفِعُ إِلَيْكَ بخَوَاصّ عِبَادِكَ،
وأتَوَسَّلُ بِكَ إِلَيْكَ، أسألُكَ أنْ تَرْزُقَنِي جَوَامِعَ
الخَيْرِ كُلِّهِ، وأن تَمُنَّ عَليَّ
بِمَا مَنَنْتَ بِهِ عَلى أوْلِيائِكَ، وأنْ تُصْلحَ حالي في
الآخِرَةِ وَالدُّنْيا يا أرْحَمَ الرَّاحِمِينَ!"
(٢٤) |