10. Hasta Kimse, Akıbetinden Korkunca,
Onun Korkusunu Gidermek ve Rabbına Karşı Zannını Güzel Yapmak İçin
Ona Güzel İş ve Hallerinin Söylenerek Övülmesi
377-
İbn Abbâs'dan
(radıyallahü anhüma) rivâyet
edildiğine göre, Hazreti Ömer
sû'i kasde uğrayıp yaralanınca, kendisi ondan korkuyu gidermeğe
çalışarak ona şöyle demişti:
Ey Mü’minlerin emiri! Bütün bunlar (Allah'a hesab verme korkusu
yerinde) değil. Gerçekten sen, Allah'ın
Resûlüne
(sallallahü aleyhi ve sellem)
arkadaşlık ettin; ve onunla arkadaşlığı güzel yaptın. Sonra
Peygamber senden razı
olarak ayrıldı. Sonra Ebû Bekir'e
arkadaşlık ettin ve onunla arkadaşlığı güzel yaptın. Sonra o,
senden razı olarak ayrıldı. Sonra müslümanlarla arkadaşlık ettin
ve onlarla arkadaşlığı güzel yaptın. Eğer sen onlardan (ölür de)
ayrıhrsan, muhakkak onlar senden razı olarak onlardan ayrılırsın.
Böylece ravi hadisin tamamım anlattı.
Hazreti Ömer (radıyallahü anh)
da, İbn Abbâs’ın şu sözlerine
cevaben: Bu anlattığın hâl, yüce Allah tarafındandır.
378- İbn Şümâse'den rivâyet
ettiğimize göre şöyle anlatmıştır: Amr
ibn’l-Âs, ölümüne yakın bir zamanda devamlı ağlarken biz
onun yanında bulunduk. Başını duvara doğru çevirmişti. Oğlu şöyle
demeğe başladı: Babacığım,
Resûlüllah sallallahu aleyhi
ve sellem sana şöyle müjde vermedi mi?
Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem seni
şu şekilde müjdelemedi mi? Bunun üzerine babası yüzünü çevirip
şöyle dedi: Bizim en faziletli saydığımız şey "Lâ İlahe İllallah
ve enne Muhammeden Resûlüllah
(Allah'dan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah'ın Resûlüdür)
sözünden ibarettir ve buna şahidlik etmektir. Sonra ravi hadisin
tamamını anlattı.
379- Kasım ibn Muhammed ibn
Ebi Bekir (radıyallahü anhüm)den
rivâyet edildiğine göre, Hazret-i Âişe
(radıyallahü anha) hastalandı.
İbn Abbâs
(radıyallahü anhüma) gelip dedi
ki: Ey Mü’minlerin annesi!
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem ile Ebû Bekir'in
(radıyallahü anh) yanlarına (en
şerefli yere) varıyorsun.
Bunu, yine Buhârî, İbn Ebî
Müleyke'nin rivâyetinden şöyle anlatmıştır:
Hazret-i Âişe ölüm döşeğinde
iken, İbn Abbâs onun ziyaretine
girmek için izin istemesi üzerine,
Hazret-i Âişe buyurdu: Korkarım ki, gelir de beni över.
Hazret-i Âişe'ye: O,
müslümanların ileri gelenlerinden
Peygamber sallallahü aleyhi ve
sellem'in amcazadesidir, denildi.
Hazret-i Âişe: Ona izin verin
gelsin, dedi. İbn Abbâs (yanına
varınca) sordu:
- Kendini nasıl buluyorsun? Cevab verdi:
- Eğer müttakî isem, hayır üzereyim. İbn
Abbâs:
- İnşâallah hayır üzeresin: Sen
Resûlüllah sallallahü aleyhi
ve sellem'in zevcesisin ve senden başka bakire ile
deevlenmemiştir ve (uğradığın iftiradan dolayı) Allah'dan beraatın
nazil olmuştur, dedi. |
١٠- باب الثَّناءِ على المريضِ بمحَاسِن أعمالِه ونحوها إذا رأى منه
خوفاً ليذهبَ خوفُه ويُحَسِّن ظنَّه بربهِ سبحانَه وتعَالى
٣٧٧-
روينا في صحيح البخاري، عن
ابن عباس
رضي اللّه عنهما؛
أنه قال لعمر بن الخطاب
رضي اللّه عنه حين طُعِنَ وكان
يُجزِّعه: يا أميرَ المؤمنين! ولا كلّ ذلك، قد صحبتَ
رسول اللّه فأحسنتَ صحبتَه،
ثم فارقَكَ وهو عنك راضٍ، ثم صحبتَ أبا بكر فأحسنتَ صحبتَه، ثم
فارقَكَ وهو عنك راضٍ، ثم صحبتَ المسلمين فأحسنتَ صحبتهم، ولئن
فارقتهم لتفارقنَّهم وهم عنك راضون.. وذكر تمام الحديث. وقال
عمر رضي اللّه عنه: ذلك مِنْ مَنِّ
اللّه تعالى.
٣٧٨-
وروينا في صحيح مسلم، عن ابن
شُماسة ـ بضم الشين وفتحها ـ قال: حضرنا عمرو بن العاص
رضي اللّه عنه، وهو في سِياقة الموت
يَبكي طويلاً، وحوّل وجهه إلى الجدار فجعل ابنه يقول: يا أبتاه، أما
بَشَّرَكَ رسولُ اللّه
صلى اللّه عليه وسلم بكذا، أما
بشِّرك رسولُ اللّه
صلى اللّه عليه وسلم بكذا، فأقبلَ
بوجهه
فقال: إنَّ أفضلَ ما نُعِدُّ شهادةَ أن لا إِلهَ إِلاَّ اللّه وأن
محمداً رسولُ اللّه، ثم
ذكرَ تمامَ الحديث.
٣٧٩-
وروينا في صحيح البخاري، عن
القاسم بن محمد بن أبي بكر رضي اللّه عنهم؛
أن عائشة
رضي اللّه عنها اشتكت، فجاء
ابن عباس
رضي اللّه عنهما
فقال: يا أمّ المؤمنين! تقدَمين على فَرْطِ صدق:
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم، وأبي بكر
رضي اللّه عنه.
ورواه البخاري أيضاً من رواية
ابن أبي مُليكة أن ابن عباس
استأذن على عائشة قبل موتها وهي
مغلوبة، قالت: أخشى أن يثني عليّ،
فقيل: ابن عمّ رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم من وجوه
المسلمين، قالت: ائذنوا له، قال: كيف تجدينك؟ قالت: بخير إن
اتقيتُ، قال: فأنت بخير إن شاء اللّه: زوجة
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم، ولم ينكح
بِكراً غيرك ونزلَ عذرُك من السماء. (١٢)
(مسلم
١٢١) و سياقة الموت : وقت حضور الأجَل، كأن روحه تُساق
لتخرج من جسده.)
(البخاري ٣٧٧٠) و
(٣٧٧١) . و الفرط المتقدم من كل شيء.) |