Geri

   

 

 

İleri

 

15. Borcunu Ödemekten Aciz Olan Kimsenin Okuyacağı Duâ

338- Hazreti Ali'den (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, bir, mükâteb (borçlu köle) kendisine gelip şöyle dedi: Ben azad olma karşılığı olarak ödeyeceğim borcumdan acziyete düştüm; bana yardım et. Hazreti Ali: Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in bana öğretmiş olduğu bir takım sözleri öğreteyimmi ki, senin üzerinde dağ kadar borç olsa dahi, Allah onu sana ödetir. Şöyle söyle:

 (Haramına karşı beni halâlin ile yetindir, Allah'ım ve Senden başkasından da, fazlınla beni müstağni kıl (Senden başkasına beni muhtaç etme)."

Tirmizî demiştir ki, bu hasen hadistir. Biz daha önce "Sabah ve Akşam Ne Söylenir?' bölümünde, Ebû Dâvud'un, Ebû Sa'îd el-Hûdrî'den rivâyet ettiği bir hadîsi anlatmıştık. Ebû Ümame adındaki sahabî'ye, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurmuştu: Böyle namaz vakti dışında mescidde oturup ne düşünüyorsun? buyurmuş ve o da: Ya Resûlallah! Dertlerim ve borçlarım, demişti.(Bak. Hadis: 206) Onun içindeki duâ da bu münasebetle okunur.

١٥- باب ما يقولُه إذا كان عليه دينٌ عَجَزَ عنه

٣٣٨- روينا في كتاب الترمذي عن عليّ رضي اللّه عنه أن مُكاتباً جاءه

فقال‏: إني عجزتُ عن كتابتي فأعنّي، قال‏: ألا أُعلّمك كلماتٍ علمنيهن رسولُ اللّه صلى اللّه عليه وسلم، لو كان عليك مثل جبل صِيْرٍ ديناً أدّاه عنك‏؟‏ قل‏:

‏"‏اللّهمَّ اكْفِني بِحَلالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وَأغْنِني بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِواكَ‏"‏

قال الترمذي‏: حديث حسن‏.‏ وقد قدّمنا في باب ما يُقال عند الصباح والمساء حديث أبي داود (٣٤)