5. ALLAHÜ TEÂLÂ'YA HAMD ETMEK
Allahü teâlâ buyuruyor:
(Ey Resûlüm) de ki: Hamd olsun Allah'a; selâm olsun, O'nun seçtiği (peygamber)
kullarına...”
"De ki: Allah'a hamd olsun; O, yakında size azab alâmetlerini
gösterecektir. "
"Söyle: O Allah'a hamd olsun ki, evlâd edinmemiştir."
"Eğer şükrederseniz, elbette size nimetlerimi arttırırım."
"Beni ibâdetle anın ki, ben de sizi mağfiretle anayım. Bana şükredin
de nankörlük etmeyin."
Allah'a hamd ve şükür etmeyi emreden ve faziletlerini açıklayan
âyetler çoktur.
295-
Ebû Hüreyre'den
(radıyallahü anh) rivâyet
edildiğine göre,Resûlüllah
sallallahü aleyhi ve sellem
buyurdu:
"Her şerefli iş ki, ona Allah'a hamd ile
başlanmamıştır; o iş bereketsizdir."
Bir rivâyet de şöyledir:
"Her söz ki, ona Allah'a hamd ile
başlanmamıştır; o kesiktir (bereketsizdir)."
Diğer bir rivâyet de şöyle:
"Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlanmayan
her önemli iş güdüktür (bereketsizdir)."
Âlimler şöyle demiştir: Her
kitab yazanın, ders okuyanın, ders okutanın, hutbe oyunanın, kız
isteyenin ve önemli diğer işlerde bulunanın, Allah'a hamd ile
başlaması müstehab olur.
İmâm Şâfi’î
(rahimehüllah) demiştir: Kişinin,
kız isterken ve istenilen her işin başında insanın
Allahü teâlâya hamd ve sena,
Allah'ın Resûlüne
(sallallahü aleyhi ve sellem) de
Salât getirmesini severim.
1. Hamd Etmek Müstehabdır
Daha önce geçtiği gibi, her önemli ve şerefli işin başında Hamd
getirmek müstehabdır. Yine yemeği ve içmeyi bitirdikten sonra,
aksırınca, bir kadını nikahlamak isteğinde bulununca, nikâh akdi
yapılınca, helâdan çıkanca Hamd etmek müstehabdır. İleride gelecek
ilgili bölümlerde, bu meseleler, delilleriyle ayrıntılı olarak
beyan edilecektir, İnşa-Ellahü teâlâ... Heladan çıkışta ne
söyleneceği, bununla ilgili bölümde geçmişti. Söylediğimiz gibi
yazılan kitablann başında Hamd getirmek müstehab olduğu gibi,
ister hadîs okunsun, ister fıkıh ve ister bunlardan başkası olsun,
ders veren hocaların ve okuyan öğrencilerin başlarken Hamd
getirmeleri de müstehabdır. Hamd etme ifadelerinin en güzeli
şudur:
"Elhamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn." (Hamd ve övgü, bütün âlemleri
yaratan Allah'a mahsustur.)" |
١- باب حَمْدِ اللّه تعالى
قال اللّه تعالى:
{قُلِ الحَمْدُ للّه وَسَلامٌ على عبادِهِ الَّذينَ اصْطَفى}
النمل: ٥٩
وقال اللّه تعالى:
{وقَقُلِ الحَمْدُ للّه سَيُرِيكُمْ آياتِهِ}
النمل: ٩٣
وقال تعالى:
{وَقُلِ الحَمْدُ للّه الَّذي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَداً}
الإِسراء: ١١١
وقال تعالى:
{لَئِنْ شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ}
إبراهيم: ٧
وقال تعالى:
{فاذْكُرُونِي أذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لي وَلا تَكْفُرونِ}
البقرة: ١٥٢
والآيات المصرّحة بالأمر بالحمد والشكر وبفضلهما كثيرة معروفة.
٢٩٥-
وروينا في سنن أبي داود وابن
ماجه، ومسند أبي عوانة الإِسفرايني المخرَّج على
صحيح مسلم، رحمهم اللّه، عن
أبي هريرة
رضي اللّه عنه، عن
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم أنه قال:
"كُلُّ
أمْر ذِي بالٍ لا يُبْدأُ فِيهِ بالحَمْدِ للّه أقْطَعُ"
وفي رواية
"بَحَمْدِ اللّه"
وفي رواية قال:
”بالحَمْدِ فَهُوَ أقْطَعُ"
وفي رواية
"كُل كَلامٍ لايُبْدأُ فِيهِ بالحَمْد للّه فَهُوَ أجْذَمُ"
وفي رواية:
"كُلُّ أمْرٍ ذِي بالٍ لا يُبْدأُ فِيهِ بِبِسْمِ اللّه
الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ فَهوَ أقْطَعُ"
روينا هذه الألفاظ كلها في كتاب الأربعين للحافظ عبد القادر الرهاوي،
وهو حديث حسن، وقد رُوي موصولاً كما ذكرنا، ورُوي مرسلاً، ورواية
الموصول جيدة الإِسناد، وإذا روي الحديث موصولاً ومرسلاً فالحكم
للاتصال عند جمهور العلماء لأنها زيادة ثقة، وهي مقبولة عند
الجماهير. (١)
ومعى ذي بال: أي له حال يهتمّ به، ومعنى أقطع: أي ناقص قليل
البركة، وأجذم بمعناه، وهو بالذال المعجمة وبالجيم.
قال العلماء:
فيُستحبّ البداءة بالحمد للّه لكل مصنف، ودارس، ومدرِّس، وخطيب،
وخاطب، وبين يدي سائر الأمور المهمة.
قال الشافعي رحمه اللّه: أحبّ
أن يقدّم المرء بين يدي خطبته وكل أمر طلبه: حمد اللّه تعالى،
والثناء عليه سبحانه وتعالى، والصلاة على
رسول اللّه
صلى اللّه عليه وسلم.
فصل:
اعلم أن الحمدَ مستحبٌّ في ابتداء كل أمر ذي بال كما سبق، ويُستحب
بعد الفراغ من الطعام والشراب، والعطاس، وعند خطبة المرأة ـ وهو طلب
زواجها ـ وكذا عند عقد النكاح، وبعد الخروج من الخلاء، وسيأتي بيان
هذه المواضع في أبوابها بدلائلها وتفريع مسائلها إن شاء اللّه تعالى،
وقد سبق بيان ما يُقال بعد الخروج من الخلاء في بابه، ويُستحبّ في
ابتداء الكتب المصنفة كما سبق، وكذا في ابتداء دروس المدرّسين،
وقراءة الطالبين، سواء قرأ حديثاً أو
فقهاً أو غيرهما، وأحسنُ العبارات
في ذلك: الحمد للّه رب العالمين. |