سُبْحَانَ
رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ
(١٨٠)
وَسَلاَمٌ عَلَى
الْمُرْسَلِينَ (١٨١)
وَالْحَمْدُ
لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (١٨٢) |
Sübhâne
rabbike rabbi'l-ızzeti amma yesıfûn ve selâmün ale'l-murselîn ve’l-hamdü
lillâhi rabbi'l-âlemîn
37/180.
Senin Rabbın öyle izzet sâhibi (mağlûp edilmesi mümkün olmayan
gâlip) bir Rabdır ki, (müşriklerin) yaptıkları (her
türlü kötü isnat ve) vasıf(landırma)lardan
münezzehtir, berîdir, uzaktır.
37/181.
Peygamberlere “aleyhimü’s-selâm” selâm olsun.
37/182.
Âlemlerin Rabbine hamd olsun. |