Geri

   

 

 

İleri

 

52 SAYD (Av) ve ZEBÂİH (Boğazlamalar)

Talimli köpek, pars, doğan ve alıştırılmış her yırtıcı hayvanla avlanmak caizdir.

Köpeğin talimli olması: Üç defa (üstüste) avladığı hayvandan yememesidir.

Doğanın talimli olması: Çağırdığın zaman geri gelmesidir. Avcı, talimli köpeğini veya doğanını yahut şahinin ava göndrediği zaman, Allah'ın ismini zikrederse, o hayvanın tutup yaladığı av ölürse yenilmesi helâl olur.

Köpek, avdan yediği takdirde avın eti yenilmez. Doğan, kuşu yediğinde yenir.

Avcı hayvan daha sağ iken yetişirse, kesmesi vacip olur. Kesmeden ölüme terkedilirse yenmez.

Eğer köpek avladığını yaralamadan boğmak suretiyle öldürürse yenmez.

Eğer talimli köpeğe, talimsiz bir köpek veya ateş perestin köpeği yahut besmelesiz salıverilmiş köpek yardım ederse avlanmış hayvanin eti yenmez.

Kişi, besmele çektiği halde ava ok atarsa, isabet edip öldürülen hayvanın eti yenir.

Diri yetişirse kesmesi lâzımdır. Kesmediği takdirde eti yenmez.

Hayvana ok isabet ettiğinde ancak avcının gözünden kaybolduktan sonra düşerse, avcı ölüsünü buluncaya kadar arar, görürse yiyebilir, aramadan vazgeçip bilâhare tesadüfen ölüsüne rastlarsa yiyemez.

Av hayvanına ok attığında suya düşüp ölürse yenmez. Dama veya dağa düşer, oradan yuvarlanıp yere düşüp ölürse hüküm yine böyledir ve yenmez. Eğer başka yere düşerse yenir.

Okun eniyle vurulmuş, yarasız ölmüş bir avın eti yenmez, eğer yara yaparsa yenir.

Balçıktan yapılmış gülle isabet eder öldürürse yenmez.

Avcı hayvanın; bir azasını koparırsa hayvanın etini, yer, fakat kopmuş azasını yiyemez.

Fazlası kuyruk tarafında kaldığı halde hayvanı üçe parçalarsa, bütün parçalar yenir.

Ateşe tapanın, mürtedin ve putperestin avladığı yenmez.

Avcılardan birisi vurup kaçacak halden düşürmese diğer birisi vurup öldürürse av yenir ve ikincinin malı olur. Eğer birinci atıcı vurup kaçacak halden düşürürse ikincisi atıp öldürürse eti yenmez.

İkinci avcı, birinci avcının yaralamasyla eksilen miktar haricinde kalan hayvanın kıymetiyle birinciye zâmin olur.

Eti yenen ve yenmeyen hayvanların avlanması câizdir.

Müslümanın ve ehli kitabın boğazladığı helâldir.

Ateşperest, mürted, putperest ve ihramda bulunan kişinin kestiği yenmez. Kasap, kasden besmeleyi terkederse, kesilen hayvan murdardır ve yenmez. Unutarak terkederse yenir.

Boğazlama: Halk (boğaz) ile göğsün başlangıcı, arasındadır.

Boğazlamada kesilen damarlar dörttür:

1-Hulkum (Nefes borusu)

2 -Meri (Yemek ve içmek borusu),

3 ve 4 -Boğazını iki tarafındaki kan boruları ki, bunlara «Vedeç» denir.

Bütün bu damarlar kesildiğinde yenmesi helâl olur, Ebû Hanife (rahmetüllahi aleyh) ye göre, çoğunu (yâni üçünü) keserse yine yenir. Ebû Yusuf ve Muhammed (rahmetüllahi aleyhima) hulkum, meri ve vedeçten birisinin kesilmesi behemehâl lâzımdır, dediler.

Keskin kamış, kesici taş (çakmak taşı gibî) ve her kan akıtıcı nesnelerle kesmek helâl ve caizdir. Ancak yerinden kaldırılmamış diş ve tırnak bu hükümden hariçtir.

Bıçağı bilemek kasap için, müstehaptır.

Hayvan ölmezden evvel boyun kemiğinin içindeki beyaz şeridi (omurga iliği) veya başını bıçakla kesmek mekruhtur. Fakat kesildiğinde yenir.

Ensesinden kesilen hayvan damarlar kesilinceye kadar diri kalırsa bu kesiş caiz olur, fakat mekruhtur. Eğer damarlar kesilmezden evvel ölürse murdardır, yenmez.

Av hayvanlarından evcil olanların zebhi, boğazlanmaktır ki, zebh bunların hakkıdır Evcil hayvanlardan vahşileşenin kesişi boğazlamak ve yaralamaktır -ki isditrarîdir- mecburîdir.

Devenin kesişinde «nahr» (göğsün bitişiğindeki damarları kesmek müstehaptır,) fakat normal kesmek caiz olmakla beraber mekruhtur.

Sığır ve koyunda (yâni boğazın yukarısından kesmek) müstehaptır.

Eğer bu iki cinsi de deve gibi nahr eylerse caiz olmakla beraber mekruhtur.

Deveyi nahr veya sığırı yahut koyunu kesip karnında ölü bir yavru bulursa ister tüylensin, isterse tüylenmesin yenilmez.

Yırtıcılardan azı dişleri olan, kuşlardan pençesi olanın eti yenmez. Ziraat kargasının yenmesinde beis yoktur. Cifeyi yiyen karga yenmez. Sırtlan, keler, tilki ve diğer haşeratın etini yemek tahrimi şekilde mekruhtur.

Ehli merkeplerin ve katırların eti yenmek haramdır.

Ebû Hanifeye (rahmetüllahi aleyh) göre, at etini yemek mekruhtur.

Tavşanı yemekte beis yoktur. Eti yenmeyen hayvan kesilirse, hem eti hem de derisi temiz olur. Ancak insan ile domuz bu hükümden hariçtir, Çünkü kesmek onların ikisinde de (insanın şerefi, domuzun necaseti için) tesir etmez. Su hayvanlarından ancak balık yenir.

Balıkların kendiliğinden ölmüş ve su yüzüne çıkmış - olanları yenmez. Sıcaktan soğuktan dolayı ölen veya kuşlar tarafından öldürülen balıklar yenir. Sazan ve yılan balığının yenmesinde hiç bir beis yoktur. Çekirge yenir ve boğazlanması da yoktur.