Geri

   

 

 

İleri

 

42 ITÂK (Âzat Etmek)

Âkil, baliğ bir hürün mülkünde azat etmesi mümkün olur.

Kölesine veya cariyesine “Sen hürsün veya azat edilmişsin ve hür kılınmışsın.” yahut “Seni hür yaptım.” yahut da “Seni azat ettim.” dediğinde ister azat olmasını niyet etsin ister etmesin azat olunur. Yine hür olur. Eğer «Senin başın yahut yüzün veya boynun veya bedenin hürdür.» dediği zaman veya cariyesine «Fercin hürdür.» dediğinde.

Eğer kölesine: «Benim üzerinde mülküm yoktur.» dese ve bu sözle hürriyetini niyet ederse azat olur. Eğer niyet yoksa azat olamaz.

Azat edilmenin kinayeleri hep böyledir.

Eğer «Senin üzerinde her hangi bir hakkım yoktur.» dese ve azat olmasını niyet ederse yine azat olunmaz.

Eğer: «Bu oğlumdur.» dese ve bu sözünde ısrar ederse veya “Bu benim azat ettiğimdir.” veya “Ey azatlım.” dese azat olunur.

Eğer kölesine “Ey oğlum, ey kardeşim” dese azat olunmaz. Eğer kendisinden büyük bir köleye «Bu oğlumdur.» dese Ebû Hanife’ye (rahmetüllahi aleyh) ye göre, azat olunur.

Cariyesine hür olmasını niyet ederek «Sen boşsun.» dese azat olunmaz.

Kölesine; «Sen hür gibisin.» dediğinde azat olunmaz. Eğer «Sen hürsün.» dese behemehâl azat olunur.

Kişi, rahminin sahibi bir mahremini köle olarak elde ederse kendiliğinden azat olunur.

Ebû Hanife'ye göre, mevla (efendi) kölesinin bir kısmını azat ettiği zaman o kısım azat olunur, geri kalan kısım için çalışır, efendisine para verir kendisini tamamen kurtarır.

Ebû Yusuf ve Muhammed (rahmetüllahi aleyhima) «Kölenin bir kısmı azat edildiği zaman tümü azat olunur.» dediler.

Köle, iki ortağın arasında müşterek ise, birisi payını azat ederse, azat olunur. Eğer azat eden zat zengin ise, ortağı muhayyerdir. İsterse, o da payını azat eder, isterse ortağına yarısını yükler veya dilerse köleyi çalıştırır, parasını köleden çıkarır. Eğer ilk azat eden fakirse, ortağa iki yol vardır: İsterse azat eder, isterse köleyi çalıştırır yarı kıymetini ondan tahsil eder.

Ebû Yusuf ve Muhammed dediler ki, “Eğer azat eden zenginse ona payını tazmin ettirmek, eğer fakirse köleyi çalıştırmaktan başka yol yoktur.”

İki kişi birden birisinin köle olan oğlunu satın alırlarsa, pederin payı azat olunur ve diğer ortağa karşı mesul de değildir. İkisi birden bu köleye vâris olurlarsa, yine hüküm budur. Bu olduktan sonra diğer ortak muhayyerdir, dilerse payını azat eder, dilerse köleyi çalıştırmak suretiyle, payını alır.

Ortakların her birisi diğer ortağın köleden payına düşen kısmını azat ettiğine şahit yaptığı zaman, kölenin tümü azat olunur. Ebû Hanife'ye göre, ister zengin ister fakir olsunlar, köle çalışıp her ikisinin de payına düşen parayı verir.

Ebû Yusuf ve Muhammed'e göre, eğer zengin iseler para vermeye hacet yoktur; her ikisi de fakir ise, köle çalışıp kendilerine fiatını öder. Birisi fakir diğeri zengin ise, yalnız zengin için çalışacaktır.

Fakir ortak için ise, çalışamaz. Allah için yahut şeytan için veya put için kölesini, azat edenin kölesi azat olunur.

Zorlanarak veya sarhoş olarak kölesini âzat edenin kölesi azat olunur.

Azat olmayı mülküne veya başka bir şarta izafe ederse talâkta sahih olduğu gibi sahih olur.

Bir köle, müslüman olarak darülharpten kaçıp bize geldiği zaman azat olunur.

Hâmile bir cariyeyi azat ettiği zaman hamli de beraberinde azat olunur Yalnız hamli azat olunursa annesi azat olunmaz.

Kölesini bir malın karşılığında azat ettiğinde köle o malı vermeye razı olursa azat olunur ve kendisine malın verilmesi lâzım gelir.

«Eğer sen bana bini verdiğin zaman hürsün.» dese hükmü doğru ve köle ticaret etmek için mezun olur. Köle o malı getirdiğinde kadı efendisini malı kabullenmeye zorlar ve köle azat olunur.

Cariyenin, efendisinden olan çocuğu hürdür. Evvelki kocasından olan çocuğu ise efendisinin kölesi olur. Hür hanımın, köle kocasından doğan çocuğu hürdür.