35 RİC’AT Kişi hanımını bir veya iki rici talâkla boşadığı anman iddette -ister hanım razı olsun ister olmasın— tekrar nikâhının altına alabilir. Ric'at: «Eğer Hanım hazırsa seni nikâhınım altına aldım veya hanımımı nikâhımın altına aldım.» demesi veya cinsî münasebette bulunması veya hanımını öpmesi veya şehvetle ellemesi veya şehvetle hanımın fercine bakmasıdır. Ric'at ettiğine dair iki şahit edinmesi müstehaptır. Eğer şahit tutmaksızın ric'at yaparsa ric'atı doğru olur. İddet bittiği zaman, koca “Ben hanımımı iddette iken ric'at ettim.” dese ve hanımda kendisini tasdik ederse ric'at olur. Eğer hanım kocasını bu iddiasında yalanlarsa hanımın sözü makbuldür. Ebû Hanife'ye göre, yemin etmesi de lâzım değildir. Koca hanımına: «Ben seni nikâhınım altına aldım.» dediği zaman, hanım da, benim iddetim bitti diye cevap verirse, Ebû Hanife'ye göre, ric'at sahih değildir. Cariyenin kocası iddetinin bitiminde, “Ben daha iddet bitmezden ric'at yaptım” dese, cariyenin efendisi de onu doğrularsa, cariye yalanladığı takdirde söz cariyenindir. Kadının üçüncü hayzının kanı on günde kesildiği zaman, yıkanmasa dahi ric'at müddeti biter. Eğer on güne varmazdan evvel biterse Ebû Hanife ve Yusuf'a göre, gusül yapmazdan veya bir namaz vakti geçmezden veya teyemmüm edip namaz kılmazdan evvel ric'at zamanı bitmez. İmam-ı Muhammed'e göre, teyemmüm ettiği zaman, namaz kılmazsa dahi ric'at müddeti biter. Gusül yaparken bedenin bir parçasına su değmezse, o parça bir âza ve daha fazla bir yer ise, ric'at müddeti bitmez. Eğer bir azadan daha az ise, ric'at müddeti biter. Ric’î talâkla boşanmış bir hanım, kocasına karşı şevkini izhar etmeli ve süslenmelidir. Kocası iznini almadan veya ayakkabılarının takırtısını işittirmeden evine girmemesi müstehaptır. Ric’î talâk, cinsî münasebeti haram kılmaz, çünkü nikâhın aslı vardır. Üç talâktan aşağı olarak bayın bir şekilde hanımını boşadığı zaman iddet içinde ve iddetten sonra hanımıyla evlenebilir. Eğer hür hanımını üç talâkla veya cariye olan hanımını iki talâkla boşamışsa, başka bir koca ile doğru bir nikâhla evlenip boşanmadıkça veya ikinci kocası ölmedikçe, birinci kocasına helâl olmaz. Mürahik bir çocuk (buluğa yaklaşan ve anlayışlı) tahlil (hülle) meselesinde baliğ gibidir. Yâni hanımla bir mürahik evlenirse sonra boşanırsa kocasına helâl olur. Boşanmış cariyenin efendisi, cariye ile yatarsa birinci kocasına bu temasla helâl olamaz. Eğer ikinci koca, sadece birinci kocasına helâl olsun diye hanımla evlenirse nikâh mekruh olur. (Fakat bozuk değildir). O halde eğer ikinci koca, hanımla temasta bulunur (ve boşarsa iddet çektikten sonra) birinci kocaya helâl olur. Hür olan hanımını bir veya iki talâkla boşadığı zaman, iddeti bitti. Başka bir koca ile evlendi, bilâhare ikinci kocadan boşanıp birinci kocasiyle tekrar evlenirse, üç talâkla gelmiş olur. Çünkü ikinci koca, üçten az kalan talâkları —üç talâkı bozduğu gibi— bozar. İmam-ı Muhammed'e göre, üçten aşağı olan talâkları bozmaz. Hanımını üç talâkla boşadığında, hanım “Benim birinci îddetim bitti ve evlendim, ikinci kocam temasta bulundu ve beni boşadı ve ikinci iddetimi de çektim.” dese ve aradan geçen müddette bunu istiap edebilirse birinci kocaya, hanımı doğrulamak caiz olur. Eğer zannı galibiyle onun doğru olduğunu tasdik ederse. |