Geri

   

 

 

İleri

 

25 HUNSA

Çocukta, hem erkeklik hem dişilik alâmeti bulunduğu zaman çocuk hünsadır. Eğer erkeklik aletiyle idrarını yaparsa erkek, dişilik aletiyle yaparsa dişidir. Eğer her ikisiyle (idrar) ederse, fakat idrar birinden daha evvel gelirse ona nisbet edilir.

Eğer her birisinden aynı zamanda bevl gelirse İmam-ı Azam’a göre, birisinden fazla akmasına itibar edilmez. Ebû Yusuf ve İmam-ı Muhammed (rahmetüllahi aleyh) «Hangi âletten daha fazla akarsa ona nisbet edilir» dediler. "

Hünsa, baliğ olduğunda sakalı biter veya kadınlarla temas ederse erkektir. Eğer kadın memeleri gibi memesi görünmeye başlar veya memelerinden süt gelirse veya hayız (âdet kanı) görürse veya gebe kalırsa veya fercinden kendisiyle temas mümkün olursa, kadındır.

Eğer bunlardan hiç birisi görünmezse durumu meçhul bir hünsadır. Namazda imama uyarsa erkek ile kadınlar safının arasında tek başına duracaktır. Eğer malı varsa, kendisini sünnet edebilecek bir cariye kendisine satın alınacaktır. Eğer malı yok ise, İmam (Devlet başkanı) hazineden kendisine bu cariyeyi alacak, sünnet olunduğu zaman cariyeyi satıp pahasını hazineye geri verecektir.

Ölen baba, bir erkek ile bir hünsa evlât vâris olarak bırakırsa Ebû Hanife (rahmetüllahi aleyh) ye göre, mal üç kısma ayrılır. Erkeğe iki kısım, hünsaya bir kısım verilecektir. Hünsa irs meselesinde Ebû Hanife'ye göre, kadındır. Ancak erkeklik alâmetleri kendisinde bulunursa hüküm değişir. Ebû Yusuf ve İmam-ı Muhammed'e göre, mal ikiye bölünür. Yarısı erkeğin diğer yansı hünsanındır.

Bu söz aynı zamanda şa'binin sözüdür. İmâmeyn bu sözün tevilinde ihtilâfa düşmüşler. Ebû Yusuf «Mal aralarında yediye bölünür. Dördü erkeğe, üçü hünsaya verilecektir» dedi. İmam-ı Muhammed: «Mal on ikiye ayrılır erkeğe yedi, hünsaya beş verilecektir» dedi.