20 GASB Bir kimse, benzeri bulunan bir şeyi gasbedip, elinde helak olursa benzeri ile tazmin ettirilir. Eğer benzeri olmayan bir şey ise, kıymetini vermekle mükellef kılınır. Gasbedene, gasp ettiği şeyin aynısının geri verilmesi lâzım gelir. Eğer helak olduğunu iddia ederse, hâkim onu, hakikati bilinceye kadar hapseder. Bilâhare bedelini vermekle hükmeder. Gasp ancak menkul şeylerde olabilir. O halde Ebû Hanife ve Ebû Yusuf'a göre, gayrimenkulü gasbettiği zaman elinde helak olursa zâmin olmaz. İmam-ı Muhammed «Zâmin olur» buyurdu. Gâsibin (gaspedenin) fiiliyle ve oturmasıyla eksilen miktarı, bütün imamlara göre, tazmin edilmesi lâzımdır. Gâsibin elinde gerek kendisinin fiiliyle, gerekse başkasının fiiliyle helak olan malın cezasını vermek kendisine düşer. Gasbolunan nesne, elinde noksanlaşırsa, yine o noksanlık kadar ceza vermelidir. Başkasının koyununu kesenin hakkında, koyun sahibi muhayyerdir; dilerse onu kıymetiyle cezalandırır ve koyunun gövdesini kendisine teslim eder, isterse hâsıl olan eksikliğin bedelini alır. Başkasının elbisesini az yırtarsa, noksanlığına zâmin olur. Eğer bütün değerini iptal edecek büyük bir şekilde yırtarsa, elbise sahibi, ona elbisenin bütün kıymetini ödetebilir. Gasibin fiiliyle, ismi ve büyük değerleri silinecek derecede gasbolunan malını aynısı bozulduğunda, eski sahibinin mülkiyetinden çıkar, gasibin mülkü olur ve gasip ona zâmin olur. Ve bedelini vermedikçe, ondan menfaatlenmesi de helâl olamaz. Bunun misali: Bir koyunu gasbedip keserek kebap yapması ve pişirmesi, buğdayı gasb edip öğütmesi yahut da demiri gasbedip kılıç yapması veya bakırı gasbedip kap yapması gibi. Eğer gümüş veya altını gasbeder eritir ve para yaparsa Ebû Hanife'ye göre, sahibinin mülkünden çıkmaz. Saç ağacını gasbedip, üzerinde bir ev inşa ederse sahibinin mülkünden çıkar, gasibe kıymetini sahibine vermek lâzım gelir. Bir araziyi gasbedip bağ diktiği veya üzerinde ev yaptığı zaman «Ağacı ve binayı kaldır, araziyi boş olarak sahibine teslim et» denilecektir. Eğer ağaç ve binanın sökülmesiyle kıymeti azalırsa, arazi sahibi, onların sökük olduğu haldeki, kıymetlerini gasibe verir onlar arazi sahibine kalır. Bir elbiseyi gasbedip boyatırsa veya kavutu (kavuzu) gasbedip yağ ile karıştırırsa malın sahibi muhayyerdir; dilerse boyasız elbisenin kıymetini ve yağsız kavutun benzerini gasipten alıp, onları da gasibe teslim eder, dilerse onları öylece kabul ederek boyanın ve yağın parasını gasibe verir. Bir ayni gasbedip gizlerse, malın sahibi onu kıymet vermekle cezalandırırsa, o âyin gasibin mülkü olur. Malın kıymeti hakkında yemin ile beraber gasibin sözü makbul olur. Meğerki malın sahibi, şahit ile onun dediğinden daha fazlasını ispat etse. Eğer gasbolunmuş âyin bilâhare görünürse, kıymeti de mal sahibinin sözü veya getirdiği delille veya gasibin yeminden çekinmesiyle sabit olan miktardan daha fazla ise, mal sahibi için pişmanlık yoktur. Eğer daha evvelce gasibin yeminli sözü ile kıymetlendirilmiş ise, sahibi muhayyerdir; dilerse tazminata razı olur, dilerse tazminatı geri verir, malın kendisini alır. Gasbolunan malın yavrusu ve ziyadesi bostanın meyveleri gasibin (gasbedenin) elinde emanettir. Eğer kusuru olmaksızın veya sahibinin isteğine rağmen vermemeye kalkışmaksızın gasibin elinde helâk olursa, zâmin olmaz. (Aksiyle helak olursa zâmin olur.) Doğum ile cariyede meydana gelen eksiklik gasibe yüklenir. Eğer doğan çocuğun kıymeti o eksikliği karşılarsa, o eksiklik çocukla tamamlanır. Gasip eksikliğin cezasından kurtulur. Gasip, gasbolunan malı kullanarak eksiltmezse, kıymetinden sorumlu değildir. Müslüman, zımminin şarabını veya domuzunu helak ederse, kıymetlerini vermelidir. Eğer müslüman, müslümanın şarap ve domuzunu yok ederse zâmin olamaz. |