SAYFA 001 002 003 004 005 006 007 008 009 010 011

TR AR ŞERH

3 Sığırların Zekâtı

Otuzdan az olan sığırlarda zekât yoktur. Ağzıyla yaylayarak üzerinde bir sene geçen otuz sığırı olduğu zaman, bir erkek veya dişi buzağı zekât olarak verecektir. Kırk sığırda iki yaşını doldurmuş üç yaşına ayak basmış bir dişi veya erkek sığır zekât verecektir.

Kırktan fazla olunca Ebû Hanife'ye (rahmetüllahi aleyh) göre, altmışa kadar fazlası hesap edilerek zekâtı verilecektir. Oysa bir sığırın zekâtı, iki yaşını doldurmuş üçüncü yaşa basan sığırın onda birinin dörtte biridir, fazla olan iki sığırın zekâtı aynı sığırın onda birinin yarısıdır. Üç fazla sığırda aynı sığırın onda birinin dörtte üçü zekât olarak verilir. Ebû Yusuf ve Muhammed (rahmetüllahi aleyhima) dediler ki, kırktan altmışa kadar olan fazlalıkta bir şey yoktur. Altmış olunca iki erkek veya dişi «Tebîa» (bir senesini bitirmiş ikinci seneye ayak basan buzağı) verilecektir, yetmiş olunca bir dişi «Müsinne» (iki yaşını bitirmiş üçüncüye ayak basan bir deve) ile bir erkek Tebîa zekât olarak verilir. Seksen olunca iki Müsinne zekât verilir. Doksanda üç dişi Tebîa yerilir. Yüzde iki Tebîa, birde dişi Müsinne verilir. Bu kaideye binaen her on fazla oluncada farz olan bir erkek Tebîadan bir dişi Müsinne değişir. Camuslarla sığırlar birdirler. (Hepsi sığırgillere dâhildir.)