Geri

   

 

 

İleri

 

20 Cenazeler

Kişi ölüme hazırlandığı zaman sağ yanı üzerine yüzü kıbleye çevrilir. İki şahadet (Eşhedü enlâ ilâhe illâllahü ve eşhedü enne Muhammeden Resûlullah) kendisine telkin edilir.(yâni yanında sesli olarak okunur) Öldüğü zaman çenelerini bağlar, gözlerini kapatırlar, yıkanmasını istedikleri zaman (teneşir) tahtası üzerine bırakır, avret yerlerini bir çaputla örter, elbisesini çıkarır, abdest aldırırlar. Abdest aldırırken ağzına ve burnuna su vermezler, sonra cenaze üzerine su dökerler. Teneşiri tek olarak buharlarlar, ölünün suyu «Nebik» yaprağı veya çoğan otu ile karıştırılarak kaynatılır, eğer bunlar yok ise saf su ile yıkarlar. Ölünün başı ve sakalı «Hatmi» denilen ot ile yıkanır sonra sol yanına çevirirler. «Nebik» yaprağıyle karışık su ile yıkanır, sol tarafın bütününe suyun değdiğini görünceye kadar yıkamaya devam edilir. Bundan sonra -sağ tarafa çevrilir. «Nebik» yaprağıyla karışık su ile sağ kısmının bütününe suyun yetiştiğini sanıncaya kadar yıkanır. Bundan sonra gasil (yıkayıcı) ölüyü oturtur, arkasını dizlerine dayatır yavaşça karnını ovalar, eğer ölüden bir şey çıkarsa onu yıkar, ölünün yıkanmasını da tekrarlamaz, sonra ölünün bedenini, temiz bir elbise (havlu) ile kurutarak kefenlerine koyar, başına ve sakalına «Hanut» denilen güzel kokuyu sürer, secde azalarına da, «Kâfur» koyar. Er kişinin üç kefende: İzar (baştan ayağa kadar örtücü) Kamis (omuzdan ayağa kadar örtücü) ve bütün bedeni örten Lîfâfe de kefenlenmesi sünnettir. Eğer yalnız iki kefenle (İzar ve Lîiafla) iktifa ederlerse caizdir. En üst kefen olan Lifâfeyi meyyite sarmak istedikleri zaman sol tarafından başlar, sonra sağ tarafını sararlar.

Eğer kefenin çözülmesinden korkuiursa bağlarlar. Kadın kişi, beş kefende kefenlenir;

İ - İzar,

2 -Kamis,

3 -Başını ve yüzünü örten leçek,

4 -Memelerini bağlamak için bir parça bez,

5- (Hepsinin üstünde bir) lifâfe. Eğer hanımın üç kefende kefenlendirilmesini kâfi görürlerse caizdir. Kadının baş ve yüzünü örten leçek, kamis üzerinde, lifafe altında giydirilir. Kadının saçları göğsünde toplanılır. Meyyitin saç ve sakalı taranmaz, tırnakları kesilmez, saçları dürülmez, ölü kefene sokulmadan evvel kefen bir defa olarak güzel koku ile kokulandırılır. Ölüyü kefenlendirdikten sonra namazını kılarlar. Devlet reisi hazırsa cenaze namazında imam olmaya en faziletlisi odur, eğer hazır olmazsa, o mahalle ve o cemaatin imamını öne geçirmek müstehaptır. İmamdan sonra meyyitin velîsi imam olmaya daha uygundur.

Eğer ölünün velîsi ve devlet reisinden başkası (velinin iznî olmaksizın) namazı kıldırmışsa, velî o namazı tekrar edebilir. Eğer velî namazı kıldırmışsa velîden sonra hiç bir kimseye yeniden namaz kılmak (ye kıldırmak) caiz değildir. Eğer namazı kılınmadan evvel defin edilirse, mezarı başında namaz kılınır. (Cesedin bozulmaması tahmin edilinceye kadar kılınabilir)

Cenaze Namazı

(Dört tekbirden ibarettir) birinci tekbirin arkasında «Sübhanekel-lâhümme ve bi-hamdik ve tebare kesmük ve teâlâ ceddük ve celle senâük ve lâ ilahe gayrük» okuyarak Allah’a hamdeder, sonra ikinci tekbiri alarak arkasında Peygamber efendimize selâtü-selâm getirecektir. Sonra üçüncü tekbiri getirir kendisine, ölüye ve müslümanlara duâ eder. Daha sonra dördüncü tekbiri getirir selâm verir, (Dördüncü tekbirden sonra duâ yoktur. Cemaatlı camilerin içinde meyyitin namazı kılınmaz.) Cenazeyi sedye üzerine koydukları zaman sedyenin dört ayağından tutarak kaldırırlar ve seğirtmeksizin acelece götürürler; mezarına geldikleri zaman daha ölü, taşıyıcıların omuzlarından yere konmadan evvel halka oturmak mekruhtur.

Mezar eşilirken kıble tarafına ölünün koyulması için «lahd» demlen bir çukur eşilir. Ölü kıble tarafından kabre koyulur. Mezara koyulduğu zaman koyan zat «Bismillahi ve âlâ milleti resullullah» diyecektir, yüzünü kıbleye çevirir, düğümleri çözer ve kabir üzerine kerpiçleri dizer. Kabrin kiremit ve kerestelerle örtülmesi mekruhtur. Kamışlarla örtmekte beis yoktur. Sonra kabir üzerine toprak atılır. Kabir tümseklenir, su tutacak şekilde dümdüz yapılmaz.

Doğduktan sonra kendisinde dirilik işareti (ağlamak, aksırmak gibi) bulunan çocuğa isim verilir, yıkanır ve namazı kılınır. Eğer dirilik belirtileri yoksa bir bez parçasına sarılır ve öylece defnedilir, üzerine namaz kılınmaz.