Geri

   

 

 

İleri

 

89

Hayatta olanların dua ve sadakalarının ölülere bir faydası vardır.

Ehl-i sünnet âlimleri, ölülerin hayatta olanların yaptıkları işlerden şu iki yolla yararlanacaklarını ittifakla kabul etmektedirler:

1- Ölünün hayatta iken sebep olduğu işler,

2- Müslümanların ölene dua etmeleri, mağfiret dilemeleri, sadaka ve haccetmeleri.

Bununla birlikte haccın sevabından ölüye ne ulaşacağı hususunda görüş ayrılığı vardır. Muhammed b. el-Hasen – rahmetüllahi aleyh - şöyle demiştir: Ölüye sadece hac için yapılan harcamanın sevabı ulaşır. Haccetmenin sevabı ise haccedenedir.

Genel olarak âlimler ise, haccın sevabı kendisi adına hac yapılanadır, sahih olan görüş de budur.

Oruç, namaz, Kur'ân okumak ve zikir gibi bedenî ibadetler hususunda da görüş ayrılığı vardır.

Ebû Hanife, Ahrned ve selefin cumhûru, ulaşacağı görüşündedirler.

Şafiî'nin meşhur görüşü ile Malik'in görüşü, ulaşmayacağı şeklindedir.

Kelâmcılardan bid'at ehli bazı kimselerin kanaatine göre ise, ne dua, ne de başka hiçbir şey ölüye ulaşmaz. Onların bu kanaatleri ise, Kitab ve sünnetle reddolunur. Şu kadar var ki, onlar Yüce Allah'ın müteşabih bir takım âyetlerini de delil göstermişlerdir:

"İnsan için çalıştığından başkası yoktur" (en-Necm, 53/39)',

"Ve siz ancak işlediğinizin karşılığını görürsünüz" (Yasin, 36/54),

"Herkesin kazandığı kendisine, yaptığı da aleyhinedir" (el-Bakara, 2/286)

Peygamber – sallallahü aleyhi ve sellem - de şöyle buyurduğu sabittir:

Âdemoğlu öldüğünde ameli kesilir. Üç şey müstesna (Amel defteri kapanmaz, sevap yazılmaya devam eder):

1. Sadaka-i câriye,

2. Kendisine dua edecek salih bir evlât,

3. Kendisinden sonra yararlanılacak bir ilim bırakması.

(Müslim 1631; Tirmizî 1376; Ebû Dâvûd 2880; Nesâi, VI, 251)