Geri

   

 

 

İleri

 

48

Kul şunu bilmelidir ki, yüce Allah'ın yarattığı ve meydana gelen her bir hususa dair bilgisi ezeldendir. O bakımdan O, bunu son derece muhkem ve kat'î bir şekilde takdir etmiştir. Göklerde ve yerdeki yaratıklardan hiçbir kimse bunu nakzedemez; kimse onu bozamaz, izâle edemez, değiştiremez, başka bir yere havale edemez, eksiltemez, O'na bir şey ilâve edemez.

İşte bunlar inanılması gereken esaslar, marifetin temelleri, Yüce Allah'ın tevhid ve rubûbiyetini kabul etmenin kapsamı içerisindedir. Nitekim yüce Allah Kitâb-ı Kerîm'inde şöyle buyurmaktadır: "Ve O herşeyi yaratıp inceden inceye takdir ve ta'yin etmiştir." (el-Furkan, 25/2); "Allah'ın emri yerini bulan bir kaderdir." (el-Ahzab 33/38)"

Kader hususunda kalbi hastalanan - bir nüshada: hastalıklı kalbini kaybeden - kimselere yazıklar olsun! Çünkü böyleleri vehimleriyle gaybta son derece gizli bir sırrı ortaya çıkarmaya çalışmışlar; buna dayanarak söyledikleri ile de günahkâr bir iftiracı olup çıkmışlardır.

Bu hususta "yani kader hakkında" söyledikleri ile o günahkâr "günah kazanmış" bir iftiracı olarak döner.