Geri

   

 

 

İleri

 

15 Eshâb-ı Kiram

Peygamberimizden sonra insanların en faziletlisi sırası ile Ebû Bekr Sıddîk, Ömer Fâruk, Osman Zin-nûreyn ve Ali Murtezâ’dır.

İlk dört halifenin hilafetleri de bu tertîb üzeredir.

Hilâfet, otuz senedir, ondan sonrası mülk ve imamlıktır/emirliktir.

Ehl-i sünnet mezhebine göre, halife tayin etmek, halk üzerine ve naklî delillerin gereği olarak vâcibtir.

Zira Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Bir kimse, zamanının imâmını bilmeden ölürse, cahiliye devrinde ölmüş gibi ölür”, buyurmuşlardır.

Ayrıca ümmet, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)in vefatından sonra, en önemli iş olarak imâm (emir) ve halife tayin etme işini görmüşlerdi. Hatta imâm tayin etme işini, (Hazret-i Peygamber'i) defnetme işine takdim etmişlerdi. Daha sonra vefat eden her imâmdan sonra da durum böyle olmuştur.

Müslümanlar için bir imâma halifeye, siyasi lidere mutlak surette ihtiyaç vardır.

Müslüman halkla ilgili dinî hükümlerin infâzı, cezaların tatbiki, düşmanlara karşı ülke sınırlarının korunması, müslümanlardan ordu teşkil edilmesi, sadakaların zekâtların toplanması, zorbaların, soyguncuların ve eşkiyanın zabt u rabt altına alınarak cezalandırılması, Cuma ve Bayram namazlarının ifa edilmesi, insanlar arasında ortaya çıkan ihtilâfların ortadan kaldırılması, hukuk üzerine kâim olan şahitliklerin kabulü, velileri bulunmayan küçük yaştaki oğlan ve kızların evlendirilmeleri ve ganimet mallarının taksim edilmesi gibi önemli hususlar, imâm sayesinde icra edilir.

İmâmın/emîrin zâhir ve açıkta olması gerekir.

İmâm, gizli ve beklenen değildir.

İmâmın/emîrin Kureyş'ten olması gerekir. Başkalarından olması câiz değildir. Fakat Hâşim oğullarından ve Hazret-i Ali'nin evladından radıyallahü anh olması da şart değildir.