Geri

   

 

 

 

İleri

 

20. ÖĞLE NAMAZININ SÜNNETİ

1114. İbn Ömer radıyallâhu anhümâ şöyle dedi:

Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber öğle namazının farzından önce iki, farzından sonra da iki rek’at namaz kıldım.

Buhârî, Teheccüd 29, 34; Müslim, Müsâfirîn 104. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 189, 199, 205; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 66; İbn Mâce, İkâmet 100

1115. Âişe radıyallâhu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm öğle namazının farzından önce dört rek’at namaz kılmayı hiç ihmal etmezdi.

Buhârî, Teheccüd 34. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 1; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 56

1116. Yine Âişe radıyallahü anhâ şöyle dedi:

Peygamber aleyhisselâm öğle namazının farzından önce benim evimde dört rek’at namaz kılar, sonra mescide çıkıp halka öğle namazının farzını kıldırırdı. Daha sonra eve gelerek iki rek’at namaz kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırdıktan sonra evime gelerek iki rek’at sünnet kılardı. Yatsı namazının farzını kıldırdıktan sonra yine evime gelerek iki rek’at sünnet kılardı.

Müslim, Müsâfirîn 105. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 1

1117. Ümmü Habîbe radıyallahü anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimse öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rek’at sünneti devamlı olarak kılarsa, Allahü teâlâ onu cehenneme haram kılar.”

Ebû Dâvûd, Tatavvu 7; Tirmizî, Salât 200. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 67; İbn Mâce, İkâmet 108.

1118. Abdullah İbn’s-Sâib radıyallahü anh’den rivayet edildiğine göre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem zeval vaktinden sonra ve öğle namazının farzından önce dört rek’at sünnet kılar ve şöyle buyururdu:

“Bu vakit, gök kapılarının açıldığı bir zamandır. O saatte iyi bir amelimin Allah’ın huzuruna çıkmasını isterim.”

Tirmizî, Vitir 16. Ayrıca bk. İbn Mâce, İkâmet 105

1119. Âişe radıyallahü anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazının farzından önce dört rek’at sünnet kılamadığı zaman, onu farzdan sonra kılardı.

Tirmizî, Salât 200. Ayrıca bk. İbn Mâce, İkâmet 106.