1. BEYAZ RENK ELBİSE GİYMENİN MÜSTEHABLIĞI KIRMIZI, YEŞİL, SARI VE SİYAH RENK İLE, İPEK DIŞINDA PAMUK, KETEN, KIL, YÜN VE BAŞKA BİR MADDEDEN YAPILAN ELBİSELERİN GİYİLMESİNDE BİR SAKINCA OLMADIĞI • “Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır.” A’raf sûresi (7), 26 • “Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta koruyacak zırhlar yarattı.” Nahl sûresi (16), 81 779. İbn Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Beyaz renk elbiseler giyiniz; çünkü elbiselerinizin hayırlısı beyaz olanlardır. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” Ebû Dâvûd, Tıb 14, Libâs 1;Tirmizî, Cenâiz 18, Edeb 46. Ayrıca bk. Nesâî, Ce nâiz 38, Zînet 97; İbn Mâce, Cenâiz 12, Libâs 5 780. Semüre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Beyaz renk elbise giyiniz. Çünkü beyaz daha temiz ve daha hoş görünümlüdür. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” Nesâî, Cenâiz 38, Zînet 97; Hâkim, Müstedrek IV,185. Ayrıca bk.Tirmizî, Edeb 46; İbn Mâce, Libâs 5 781. Berâ İbn Âzib radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem orta boylu idi. Ben onu kırmızı bir elbise içinde gördüm; hayatımda Resûl-i Ekrem’den daha güzel hiçbir şey görmedim. Buhârî, Menâkıb 23, Libâs 35; Müslim, Fezâil 91. Ayrıca bk. Nesâî, Zînet 59 782. Ebû Cuhayfe Vehb İbn Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i Mekke’de Ebtah denilen yerde deriden yapılmış kırmızı çadırında gördüm. Bilâl, elinde Resûl-i Ekrem’in abdest aldığı su kabı ile çadırdan çıktı. Sahâbîlerden bazısı o su ile vücudunu ıslatıyor, bazısı da avuçla alıyorlardı. O esnada Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem üzerinde kırmızı bir elbise ile dışarı çıktı. Bembeyaz baldırları hâlâ gözümün önündedir. Sonra abdest aldı; Bilâl ezan okudu; ben de şuraya ve şuraya, yani sağa ve sola dönerken, Bilâl’in ağzını takip etmeye başladım: Hayye ‘ale’s-salâh, hayye ‘ale’l-felâh diyordu. Sonra Resûl-i Ekrem’in önüne sütre olarak ucu sivri demirli bir asâ dikildi. Peygamberimiz öne geçip namaz kıldırdı. Sütrenin önünden köpek ve eşek geçiyordu da onların geçmesine engel olunmuyordu. Buhârî, Salât 17; Müslim, Salât 249. Ayrıca bk. Buhârî, Vüdû 40, Libâs 42; Ebû Dâvûd, Salât 34 783. Ebû Rimse Rifâa et-Temîmî radıyallahu anh şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’i üzerinde iki yeşil elbise ile gördüm. Ebû Dâvûd, Libâs 19; Tirmizî, Edeb 48 784. Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem, Mekke’nin feth edildiği gün başında siyah bir sarıkla Mekke’ye girdi. Müslim, Hac 451. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 21; Tirmizî, Libâs 11; Nesâî, Menâsik 107, Zînet 109; İbn Mâce, Libâs 14 785. Ebû Saîd Amr İbn Hureys radıyallahu anh şöyle der: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in başında siyah bir sarık, sarığın iki ucunu omuzları arasına sarkıtmış hâli hâlâ gözümün önündedir. Müslim’in bir başka rivayeti şöyledir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem başında siyah bir sarık olduğu halde halka hutbe okudu. Müslim, Hac 452-453. Ayrıca bk. 785 no’lu hadisin kaynakları. 786. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem, pamuktan mâmül üç parça beyaz Sehûliyye bezi ile kefenlendi. Bu üç parça arasında gömlek ve sarık yoktu. Buhârî, Cenâiz 19, 24; Müslim, Cenâiz 45. Ayrıca bk. Nesâî, Cenâiz 39 787. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem bir sabah, üzerinde deve semerlerinin resimleri bulunan siyah kıldan dokunmuş desenli bir elbise olduğu halde evden dışarı çıktı. Müslim, Libâs 36. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 5; Tirmizî, Edeb 49 788. Mugîre İbn Şu’be radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gece Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile yolculukta idim. Bana: “– Yanında su var mı?” dedi. Ben: – Evet, diye cevap verdim. Bunun üzerine devesinden inip yürüdü ve gecenin karanlığında gözden kayboldu. Sonra geldi. Ben tulumdan eline su döktüm; yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarmak suretiyle yıkadı ve başını meshetti. Ben mestlerini çıkarmak için elimi uzattım: “– Onları bırak çünkü ben mestlerimi abdestli iken giydim” buyurdu ve üzerlerine meshetti. Bir başka rivayette: “Üzerinde yenleri dar bir Şam cübbesi vardı” denilir (Nesâî, Tahâret 66) . Başka bir rivayette ise: Bu olay Tebük Gazvesi’nde idi, denilmiştir (Nesâî, Tahâret 63). Buhârî, Salât 7, Libâs 11, Rikak 14; Müslim, Tahâret 77. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 66 |