30. CANLILARI YAKMA YASAĞI
KARINCA VE
BENZERLERİ DAHİL HERHANGİ BİR CANLIYI ATEŞLE YAKMANIN HARAM OLDUĞU
1610. Ebû Hüreyre
radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem bir
keresinde bizi bir seriyye içinde savaşa gönderdi. Kureyşlilerden
iki kişinin adını vererek:
- "Falan
ve falanı ele geçirirseniz ateşte yakınız!" buyurdu.
Sonra yola
çıkacağımız sırada:
- "Ben
daha önce size falan ve falanı ele geçirdiğinizde ateşte yakmanızı
emretmiştim. Halbuki ateşle ancak Allah azâb eder. Bu sebeple siz
o iki kişiyi ele geçirdiğinizde (yakmayın)
öldürün!" buyurdu.
Buhârî, Cihâd 107, 149. Ayrıca
bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 112; Tirmizî,
Siyer 20 |
٣٠- باب تحريم التعذيب بالنار
في كل حيوان حَتَّى النملة ونحوها
١٦١٠-
عن أَبي هريرةَ رَضِيَ اللّه عَنْهُ
قَالَ :
بعثنا رسولُ اللّه صَلّى اللّه عَلَيْهِ
وسَلَّم في بَعْثٍ،
فَقَالَ :
( إنْ وَجَدْتُمْ فُلاَناً وَفُلاناً )
لِرَجُلَيْنِ مِنْ قُرَيْشٍ سَمَّاهُمَا (
فَأَحْرِقُوهُمَا بالنَّارِ ) ثُمَّ قَالَ رسولُ اللّه
صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم
حِيْنَ أرَدْنَا الخرُوجَ: ( إنِّي كُنْتُ
أَمَرْتُكُمْ أنْ تُحْرِقُوا فُلاناً وفُلاناً ، وإنَّ النَّارَ لا
يُعَذِّبُ بِهَا إِلاَّ اللّه ، فإنْ وَجَدْتُمُوهُما فاقْتُلُوهُما
) . رواه البخاري. |
|
1611. İbn Mes'ûd
radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir seferde
Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem' in
maiyyetinde bulunuyorduk. Hazret-i
Peygamber abdest bozmak için yanımızdan uzaklaştı. Bu
sırada biz iki yavrusu olan küçük bir kaya kuşu gördük, yavruları
aldık. Kuşcağız yavrularını kurtarmak için çırpınmaya başladı. Tam
bu sırada Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem geldi
ve:
- "Bu
kuşu yavrularını almak suretiyle kim tedirgin etti? Verin ona
yavrularını!" buyurdu.
Bir kere de
yaktığımız karınca yuvasını gördü ve:
- "Karıncaları
kim yaktı?" diye sordu.
- Biz, dedik.
- "Gerçek
şu ki, ateşle azâb etmek, ateşin yaratıcısından başka hiç kimse
için uygun ve meşrû değildir" buyurdu.
Ebû Dâvûd, Cihâd 112, Âdâb 164 |
١٦١١-
وعن ابن مسعودٍ رَضِيَ اللّه عَنْهُ
قَالَ :
كنَّا مَعَ رسول اللّه صَلّى اللّه
عَلَيْهِ وسَلَّم في سَفَرٍ ، فانْطَلَقَ لحَاجَتِهِ ،
فَرَأيْنَا حُمَّرَةً مَعَهَا فَرْخَانِ ، فَأَخَذْنَا فَرْخَيْهَا ،
فَجَاءتِ الحُمَّرَةُ فَجَعَلَتْ تَعْرِشُ فَجَاءَ النَّبيُّ
صَلّى اللّه عَلَيْهِ وسَلَّم
فَقَالَ :
( مَنْ فَجَعَ هذِهِ بِوَلَدِهَا ؟ ،
رُدُّوا وَلَدَهَا إِلَيْها ) . ورأَى قَرْيَةَ نَمْلٍ قَدْ
حَرَّقْنَاهَا ،
فَقَالَ :
( مَنْ حَرَّقَ هذِهِ ؟ ) قُلْنَا :
نَحْنُ
قَالَ :
( إنَّهُ لا يَنْبَغِي أنْ يُعَذِّبَ
بالنَّارِ إِلاَّ رَبُّ النَّارِ ) . رواه
أَبُو داود بإسناد صحيح .
قَوْله :
( قَرْيَةُ نَمْلٍ ) مَعْنَاهُ :
مَوضْعُ النَّمْلِ مَعَ النَّمْلِ . |