18. TECESSÜS YASAĞI
GİZLİLİKLERİ
ARAŞTIRMANIN VE KİŞİNİN DUYULMASINI İSTEMEDİĞİ SÖZÜ DUYMAYA
ÇALIŞMANIN NEHYEDİLMİŞ OLDUĞU
•
"Birbirinizin gizli hallerini
araştırmayın." Hucurât sûresi (49), 12
•
"Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara,
yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira
ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir." Ahzâb sûresi
(33), 58 |
١٨- باب النَّهي عن التجسُّس والتَّسَمُّع لكلام من يكره استماعه
قَالَ اللّه تَعَالَى
: { وَلاَ تَجَسَّسُوا }
[ الحجرات : ١٢ ]
،
وقال تَعَالَى :
{ وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ المُؤْمِنِينَ
وَالمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا
بُهْتَاناً وَإثْماً مُبِيناً }
[ الأحزاب : ٥٨ ]
. |
|
1571. Ebû Hüreyre
radıyallahu anh'den rivayet
edildiğine göre Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Zandan
sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır.
Başkalarının konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın,
birbirinize karşı öğünüp böbürlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın,
kin tutmayın, yüz çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Allah'ın size
emrettiği gibi kardeş olun.
Müslüman müslümanın kardeşidir: Ona
haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez. (Göğsüne
işâret ederek) Takvâ buradadır, takvâ buradadır!”
"Kişiye, müslüman kardeşini hor görmesi
kötülük olarak yeter. Müslümanın her şeyi, kanı, namusu ve malı
müslümana haramdır.”
"Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize,
görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalblerinize kıymet verir."
Bir rivâyette
(Müslim, Birr 30),
şöyle buyurulur: "Birbirinize haset
etmeyin, kin tutmayın. Başkalarının ayıplarını araştırmayın,
konuştuklarını dinlemeyin, müşteri kızıştırmayın. Ey Allah'ın
kulları! Kardeş olun."
Bir rivayette (Müslim,
Birr 30' un ikinci rivayetinde),
şöyle buyurulur:
"Birbirinizle alâkayı kesmeyin!
Birbirinize sırt dönmeyin! Birbirinize kin tutmayın! Haset
etmeyin.
Ey Allah'ın kulları! Kardeş
olun!”
Bir rivayette
de (Müslim, Birr 32) şöyle
buyurulur: "Birbirinizle alâkayı
kesmeyin! Biriniz bir başkasının satış pazarlığı üzerine satış
yapmasın!"
Müslim, bu rivâyetlerin
tamamını (Birr 28-34), (Buhârî
de büyük bir kısmını) rivayet etmiştir. |
١٥٧١-
وعن أَبي هريرة رَضِيَ اللّه عَنْهُ
: أنَّ رسولَ اللّه صَلّى اللّه عَلَيْهِ
وسَلَّم
قَالَ :
( إيَّاكُمْ وَالظَّنَّ ، فَإنَّ الظَّنَّ
أَكْذَبُ الحَدِيثِ ، ولا تحسَّسوا وَلاَ تَجَسَّسُوا وَلاَ
تَنَافَسُوا ، وَلاَ تَحَاسَدُوا ، وَلاَ تَبَاغَضُوا ، وَلاَ
تَدَابَرُوا ، وَكُونُوا عِبَادَ اللّه إخْوَاناً كَمَا أَمَرَكُمْ
.المُسْلِمُ أَخُو المُسْلِمِ
، لاَ يَظْلِمُهُ ، وَلاَ يَخْذُلُهُ وَلاَ يَحْقِرُهُ ، التَّقْوَى
هاهُنَا التَّقْوَى هاهُنَا ) وَيُشِيرُ إِلَى صَدْرِهِ
( بِحَسْبِ امْرِىءٍ مِنَ الشَّرِّ أنْ
يَحْقِرَ أخَاهُ المُسْلِمَ ، كُلُّ المُسْلِمِ عَلَى المُسْلِمِ
حَرَامٌ : دَمُهُ ، وَعِرْضُهُ ، وَمَالُهُ . إنَّ اللّه لاَ
يَنْظُرُ إِلَى أجْسَادِكُمْ ، وَلاَ إِلَى صُوَرِكُمْ ، وَلكِنْ
يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وأعْمَالِكُمْ ) .
وَفِي رواية : ( لاَ تَحَاسَدُوا، وَلاَ
تَبَاغَضُوا ، وَلاَ تَجَسَّسُوا ، وَلاَ تَحَسَّسُوا ، وَلاَ
تَنَاجَشُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللّه إخْواناً ) .
وفي رواية : ( لاَ تَقَاطَعُوا ، وَلاَ
تَدَابَرُوا ، وَلاَ تَبَاغَضُوا ، وَلاَ تَحَاسَدُوا ، وَكُونُوا
عِبَادَ اللّه إخْواناً )
وَفِي رِواية : ( وَلاَ تَهَاجَرُوا وَلاَ
يَبِعْ بَعْضُكُمْ عَلَى بَيْعِ بَعْضٍ ) . رواه
مسلم بكلّ هذِهِ الروايات ، وروى
البخاريُّ أكْثَرَهَا . |
|
1572. Muâviye
radıyallahu anh şöyle dedi: Ben
Resûlüllah
sallallahu aleyhi ve sellem'in
şöyle buyurduğunu işittim:
"Müslümanların
ayıplarının, gizli durumlarının peşine düşer, araştırmaya
kalkışırsan, onların ahlâkını bozarsın
veya onları buna zorlamış olursun."
Ebû Dâvûd, Edeb 37 |
١٥٧٢-
وعن معاوية رَضِيَ اللّه عَنْهُ
قَالَ :
سَمِعْتُ رسولَ اللّه صَلّى اللّه عَلَيْهِ
وسَلَّم يقول : ( إنَّكَ إنِ
اتَّبَعْتَ عَوْرَاتِ المُسْلِمينَ أفْسَدْتَهُمْ ، أَوْ كِدْتَ أنْ
تُفْسِدَهُمْ ) . حديث صحيح ، رواه
أَبُو داود بإسناد صحيح . |
|
1573. İbn Mes'ûd
radıyallahu anh, bir gün kendisine
bir adam getirilerek, "Bu, sakalından şarap damlayan falanca
kişidir" denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı
verdiğini bildirmektedir:
"Biz
ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur
veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız."
Ebû Dâvûd, Edeb 37 |
١٥٧٣-
وعن ابن مسعود رَضِيَ اللّه عَنْهُ
: أنَّهُ أُتِيَ بِرَجُلٍ فَقِيلَ لَهُ : هَذَا فُلاَنٌ تَقْطُرُ
لِحْيَتُهُ خَمْراً ،
فَقَالَ :
إنَّا قَدْ نُهِيْنَا عَنِ التَّجَسُّسِ، ولكِنْ إنْ يَظْهَرْ لَنَا
شَيْءٌ، نَأخُذ بِهِ . حديث حسن صحيح ، رواه
أَبُو داود بإسنادٍ عَلَى شَرْطِ
البخاري ومسلم . |