Geri

   

 

 

 

İleri

 

37. Bâb—Boğulanların Mirası

3104. Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki ) bize İbn Ebi'z-Zinâd, babasından, (O) Harice b. Sâbit’ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Yıkık altında kalma ve boğulmada ölüm (zamanlan) karışan birbirlerine mirasçı durumundaki her bir topluluğun (fertleri), birbirlerine mirasçı olamazlar. Onlara (geride kalan) diriler mirasçı olur!

3105. Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Atik'ten rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Ömer b. Abdilaziz'in mektuplarından birinde okudum ki, O; üzerlerine ev çöküp de hangilerinin daha önce öldüğü bilinemeyen topluluk hakkında şöyle demiş: "Ölülerin bazısı bazısına mirasçı kılınmaz, diriler ölülere mirasçı kılınır."

3106. Bize Nuaym b. Hâlid, Abdulaziz b. Muhammed'den rivâyet etti (kı, O şöyle demiş): Bize Cafer, babasından (naklen) rivâyet etti ki Ummü Gülsüm ile oğlu Zeyd aynı günde ölmüşler. O zaman (olaya haber vermek üzere çıkan) bağırıcı kadınlar yolda karşılaşmışlar (ve hangisinin daha önce öldüğü anlaşılamamış). Bundan dolayı onlardan her biri diğerine mirasçı olamamış.

3107. Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi Leyla, eş-Şa'bi'den (naklen) haber verdi ki, Şam'da bir ev topluluğun üzerine çökmüş de, Hazret-i Ömer bazısını bazısına mirasçı kilmış.

3108. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Hariş'ten, (O) babasından, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O, Sıffîn'de öldürülen iki kardeşten birini diğerine mirasçı kılmıştı.