Geri

   

 

 

 

İleri

 

1. Bâb—Bile Bile Öldürmede Diyet

2406. Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. İshak, el-Hâris b. Fuday'dan, (O) Süfyân b. Ebi'l-Avcâ’ es-Sülemi'den, (O da) Ebû Şureyh'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Kime bir kan (yani öldürme) veya "habl" -ki "habl", "yaralama" demektir-, belâsı ulaşırsa o, şu üç şeyden birini, yani kısas etmeyi veya bağışlamayı yahut diyet almayı seçmede serbesttir. Artık o dördüncü (başka birşey) isterse, ona engel olunur. Ayrıca o, bunlardan birşey alır, ondan sonra da haddini aşarsa, ona ebedi kılınarak içinde sonsuza kadar kalacağı Cehennem vardır!"

2407. Bize el-Hakem b. Mûsa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Hamza, Süleyman b. Dâvûd'dan rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Bana ez-Zûhrî, Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'dan, (O) babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Yemen ahalisine (bir mektup) yazmıştı. Mektubunda şu da vardı: "Şüphe yok ki, kim bir mü'mini delilsiz bir şekilde sebepsiz yere öldürürse, onun (cezası), öldürülen kimsenin velilerinin (diyet almaya veya bağışlamaya) razı olmaları hariç, kendisinin kısas edilmesidir." Ebû Muhammed (ed-Dârimî) şöyle dedi: "İ'tebeta: "Sebepsiz yere öldürdü", "bir hastalık veya gerektiriri bir sebep yokken öldürdü" demektir."