14. Bab—Bir Zengine Sadaka Ve Zekât Veren Kimse Hakkında 1691. Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize israil rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu'l-Cuveyriye el-Cermî rivâyet etti ki, Ma'n b. Yezîd O'na rivâyet edip şöyle demiş: Ben, babam ve dedem, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) biat etmiştik. (Resûlüllah) benim için dünürlük de yapıp beni evlendirmişti. Ben O'na bir dâva da götürmüştüm. (Şöyle ki), babam Yezîd, zekât (veya sadaka) olarak vermek üzere bir kaç dinar (altın para) çıkarmış ve (bunları muhtaçlara vermesi için) mescidde bir adamın yanına bırakmış. Derken ben mescide gitmişim. (Bu adam da beni, daha önce zekât ve sadaka verdiklerinden biri zannetmiş ve onları bana vermişti). Ben de onları, (babamın zekâtı veya sadakası olduklarını bilmeden) almış ve babama getirip (göstermiştim) O zaman o; "vallahi, onları sana (vermeyi) istememiştim!" demiş (ve onları almaya kalkmıştı). Bunun üzerine onu Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) dâva etmiştim de O şöyle buyurmuştu: "Niyet ettiğin şeyin (sevabı) sana (verilecektir), ey Yezîd! Aldığın (para) da senindir, ey Ma'n!" |