Geri

   

 

 

 

İleri

 

179. Bab—Yolculukta Namazın Kısaltılması

1557. Bize Ebû Asım, İbn Cureyc'den, (O) İbn Ebî Ammâr'dan, (O) Abdullah b. Bâbeyh'ten, (O da) Ya'lâ b. Ümeyye'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ömer İbnu'l-Hattâb'a dedim ki; 'Yüce Allah; "(Yer yüzünde sefere çıktığınız zaman, eğer kâfirlerin size fenalık yapmalarından) korkarsanız, namazı kısaltmanızda (size bir günâh yoktur)" buyurmuştur. Şimdi insanlar güven içindedirler, (yine de seferde namazları kısaltıyorlar?)" O şu karşılığı verdi: "Şaştığın şeye ben de şaşmış (ve, onu Resûlüllah'a sormuştum) da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Bu, Allah'ın size verdiği bir sadakadır. Binaenaleyh onu kabul edin!"

1558. Bize Muhammed b. Yûsuf, el-Evzâ'î'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Sâlim'den, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (veda' haccında) Minâ'da, (dört rekâtla) namazları iki rekât olarak kılmıştı (Minâ'da dört rekâtlı namazları, Halifelikleri esnasında) Ebû Bekir (radıyallahü anh) ve Ömer (radıyallahü anh) de iki rekât olarak (kılmışlardı). Osman (radıyallahü anh) da Halifeliğinin başında iki rekât olarak (kılmıştı). Ancak O, daha sonra onları tamamlamış, (yani dört rekât olarak kılmış) idi.

1559. Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Muhammed İbnu'l-Munkedir'den, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Öğleyi, (Medine'de) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber dört rekât olarak kılmıştık. (Sonra Mekke'ye gitmek üzere yola çıkmış ve ikindiyi) O'nunla beraber Zu'l-Huleyfe'de iki rekât olarak kılmıştık.

1560. Bize Osman b. Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne, İbrahim b. Meysere ile İbnu’l-Munkedir'den rivâyet etti ki; onlar, Enes b. Malik'i şöyle derken işitmişler: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medine'de (öğleyi) dört rekât olarak kılmış, (sonra Mekke'ye gitmek üzere yola çıkmış ve ikindiyi) Zu’l-Huleyfe'de iki rekât olarak kılmış.

1561. Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet edip dedi ki, ez-Zühri'yi, Urve İbnu'z-Zübeyr'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) şöyle anlatırken işittim: (Hazret-i Âişe) demiş ki; "Muhakkak ki namaz, ilk farz kılındığında iki rekât olarak (farz kılınmışdı). Sonra yolculuk namazı (öylece iki rekât olarak) sabitleştirilmiş, memleketinde oturanın namazı ise (dört rekâta) tamamlanılmıştı." (Ez-Zührî dedi ki;) bunun üzerine ben (Urve'ye); "peki O, ne diye yolculukta namazı (dört rekâta) tamamlıyordu?" dedim de O, şöyle cevap verdi: "Doğrusu O, (bu meselede), Osman'ın te'vil yaptığı gibi te'vil yapmıştı"