Geri

   

 

 

 

İleri

 

151. Bab—Kuşluk Namazı

1504. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, Amr b. Murre bana haber verip dedi ki, ben İbn Ebî Leyla'yı şöyle derken işittim: Bize, Ümmü Hani'den başka hiç kimse, Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) kuşluk namazı kılarken gördüğünü haber vermedi. Şöyle ki; O anlattı ki, (Hazret-i Peygamber) Mekke'nin fethedildiği gün kendi evinde gusül yapmış, sonra sekiz rekât namaz kılmıştı. (Ümmü Hâni' sözünün devamında) şöyle dedi: Ben (Hazret-i Peygamberin), ondan daha kısa namaz kıldığını görmedim. Bununla beraber O, (bu namazında) rükû' ve secdeleri tam yapıyordu.

1505. Bize Ubeydullah b. Abdilmecîd haber verip (dedi ki), bize Malik, Ebu'n-Nadr'dan rivâyet etti ki; Akü b. EM Tâlib'in âzâdlısı Ebû Murre O'na haber vermiş ki, O (yani Ebû Murre), Ümmü Hâni' bint Ebî Tâlib'i işitmiş, O rivâyet ediyormuş ki; (Mekke'nin) fethedildiği yıl Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gitmiş ve O'nu, kızı Fatıma kendisini bir kumaşla perdelemiş olduğu bir halde gusül yaparken bulmuş. (Ümmü Hâni') sözüne şöyle devam etmiş: Ben de O'na selâm vermiştim. Bu, bir kuşluk vakti idi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Kim bu kadın?" buyurmuştu. "Ben Ümmü Hâni'im" demiştim. Nihayet guslünü bitirince kalkmış, tek bir kumaşa bürünmüş olarak sekiz rekât namaz kılmıştı. Sonra (namazı bitirince) dönmüş, ben de; "Ya Resûlüllah, demiştim, anamın oğlu (Ali b. Ebî Tâlib), benim kendisine emân verdiğim bir adamı, yani Hübeyre'nin oğlu falanı öldüreceğini söyledi, (siz ne buyurursunuz?)" Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Senin eman verdiğin kimseye, muhakkak ki biz de emân verdik, Ümmü Hâni'."

1506. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Abbâs el-Cureyrî, Ebû Osman'dan, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Dostum (Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ) bana, ölünceye kadar bırakmayacağım şu üç şeyi tavsiye etti: "Uyumadan önce vitr (namazıkılmak); her aydan üç gün oruç tutmak; kuşlukta iki rekât (namaz kılmak). "