69. Bab—Rükû'da Denilecek Şeyler 1355. Bize Abdullah b. Yezîd el-Mukrî haber verip (dedi ki), bize Mûsa b. Eyyûb rivâyet edip (dedi ki), bana amcam İyâs b. Âmir rivâyet edip dedi ki, Ukbe b. Amir'i, şöyle derken işittim. "O halde büyük Rabbinin adıyla teşbih et" âyeti indiği zaman, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize; "Bunu rükûlarınıza toyun, (yani rükûda Sübhane Rabbiye’l-Azîm deyin)" buyurmuştu. 1356. Bize Sa'id b. Amir, Şu'be'den, (O) Süleyman'dan, (O) el-Mustevrid'den, (O) Sıla b. Züfer'den, (O da) Huzeyfe'den (naklen) haber verdi ki, O, bir gece Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namaz kılmıştı. (Hazret-i Peygamber) rükûunda "Sübhane Rabbiye’l-Azîm: Büyük Rabbimi teşbih ederim", secdelerinde "Sübhane Rabbiye’l-A'lâ: Yüce Rabbimi teşbih ederim." dermiş. O, hiçbir rahmet âyetine gelmezmiş ki, onda durup, (onu Yüce Allah'tan) istemiş olmasın. Hiçbir azâb âyetine de gelmezmiş ki, (ondan Allah'a) sığınmış olmasın. |