103. Bâb—Hayızlı Kadın Secde (Âyetini) İşitir De Secde Yapmaz 1047. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Abdurrahîm b. Süleyman rivâyet edip (dedi ki), bize el-Hasan b. Ubeydillah, Müslim b. Subeyh'ten, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti ki, O'na (yani İbn Abbâs'a), secde (âyetini) işiten hayızlı kadının (durumu) sorulmuş, O da; "o, secde yapaz. Çünkü o (yani secde), bir namazdır" cevabını vermişti. 1048. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Hafs b. Gıyâs, el-Hasan b. Ubeydillah'tan, (O da) İbrahim ve Ebu'd-Duha'dan (naklen) rivâyet etti (ki, İbrahim ve Ebu'd-Duha) şöyle dediler: (Hayızlı kadın, secde âyetini işittiği zaman) secde yapmaz. 1049. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize İbn Numeyr, Haccâc'dan, (O) Hammâd'dan, (O da) İbrahim ve Sa'îd b. Cübeyr'den (naklen) rivâyet etti (ki, İbrahim ve Sa'îd) şöyle dediler: Ona (yani secde âyetini işiten hayızlı kadına) bu (yani tilâvet secdesi) gerekmez. Namaz bu (secdeden) daha büyüktür. (Şu halde hayızlı kadın namaz kılmaz). 1050. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize İbnu'l-Mübârek, İbn Cureyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Ata') şöyle dedi: (Hayızlı kadın) bundan (yani tilâvet secdesinden) daha hayırlı olandan, yani farz namazdan menedilmiştir! 1051. Bize Ahmed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Ğunder, Eş'as'tan (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti (ki, el-Hasan) şöyle dedi: (Hayızlı kadın, secde âyetini işittiği zaman) secde yapmaz. 1052. Bize Ahmed haber verip (dedi ki), bize İbnu'l-Mübârek, Yûnus'tan, (O da) ez-Zühri'den (naklen), onun temizlendiğini (yani hayız kanının kesildiğini) görüp de sonra secde âyetini işiten kadın hakkında; "o, gusül yapmadıkça secde yapmaz, (yapmasın)" dediğini rivâyet etti. 1053. Bize Ebû Zeyd Sa'îd ibnu'r-Rebî' haber verip (dedi ki), bize Şu'be, el-Hakem'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Zerr'i, Vâ'il b. Muhâne'den, (O) Abdullah'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen, şöyle derken) işittim: (Hazret-i Peygamber) kadınlara, "Tasaddukta bulununuz. Çünkü siz, Cehennem ehlinin en çoğunu (teşkil ediyorsunuz)" buyurmuş. Bunun üzerine, ileri gelen kadınlardan olmayan bir kadın; "niçin veya "neden", yahut "peki neden?" demiş. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuş: "Çünkü sizler çok lanet edersiniz, kocaya da nankörlük edersiniz. " (El-Hakem) dedi ki, Abdullah da şöyle demiş: "Dini ve aklı noksan olanlardan kadınlar kadar, işlerinde söz sahibi erkeklere galebe-edici hiçkimse yoktur." Bunun üzerine bir adam Abdullah'a; "onların akıl noksanlığı nedir?", demiş. O da şöyle cevap vermiş: "İki kadının şa-hidliği bir erkeğin şahitliğine mukabil kılındı." (El-Hakem) demiş ki, (Abdullah'a), "onların din noksanlığı nedir?" diye de sorulmuş, O da şöyle cevap vermiş: "Onlar (hayız ve nifâs hallerinde) Allah için hiçbir namaz kılmaksızın şu kadar gün ve gece beklerler." |