79. Bab—Müstehaza 796. Bize Ebu'l-Muğire, el-Evzâ'î'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Urve İbnu'z-Zübeyr ve Amra bint Abdirrahman b. Sa'd b. Zurâre'den, (onlar da) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Ümmü Habibe bint Cahş’ın hayız (özür) kanı, o Abdurrahman b. Avf’ın nikâhında iken yedi yıl devanı etmişti. Bir ara O, bu derdini Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) söylemişti de Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, o hayız (kanı) değildir. O ancak bir damar(dan gelen kandır). Binaenaleyh hayız (vaktin) geldiğinde namazı bırak, gittiğinde gusül yapıp namazını kıl." Hazret-i Âişe dedi ki, ondan sonra, O, her namaz için gusül yapar, sonra namaz kılardı. O, (gusül yapmak için), kızkardeşi Zeyneb bint Cahş'a ait bir çamaşır teknesinin içine otururdu da kanın kırmızılığı, suyun üstüne çıkardı. |