2. Tavla Oynamak 2775. Ebû Musa el-Eşari (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Tavla oynayan kimse Allah'a ve Resulüne âsî olmuş olur.» Ebu Davud, Edeb, 40/56. Hakim der ki: Buhârî ve Müslim'in şartları üzere sahihtir. Zehrebî de bunu kabul etmiştir. 2776. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Aişe (radıyallahü anh)'nın evinde oturmakta olan Ehl-i beytin yanında tavla olduğu haberi kendisine ulaşınca onlara: «Eğer onu (tavlayı) çıkarmazsanız, ben sizi evimden çıkaracağım» diye haber gönderdi ve onların bu hareketini hoş karşılamadı. 2777. Nafi'den: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) ailesinden birini tavla oynarken bulduğu zaman onu döver, tavlayı da kırardı. Dövmesi terbiye için, tavlayı kırması da onda hiçbir fayda olmadığından mani olmak içindi. 2778. Yahya diyor ki: İmâm-ı Mâlik: «Satrançta hayır yoktur.» dedi ve onu hoş karşılamadı. O, satranç ve diğer batıl şeyleri oynamayı hoş karşılamaz ve şu ayeti okurdu: «Artık Haktan ayrıldıktan sonra sapıklıktan başka ne kalır?» Yunus 10/32 |