2. Kasden Adam Öldürmede Kan Davacılarından Yemin Etmeleri Caiz Olanlar 2603. İmâm-ı Mâlik der ki: Kasden adam öldürmedeki kasamede kadınlardan hiç biri yemin etmez. Hatta maktulün velileri sadece kadınlar olsa, bunlara yemin gerekmez. Affetme yetkilen de yoktur. 2604. İmâm-ı Mâlik der ki: Kasden öldürülen erkeğin asabesi (baba tarafından erkek akrabaları) veya yakınları kalkıp: «Biz yemin edip ölümüzün kanına hak kazanacağız» deseler, hak kendilerinin olur. İmâm-ı Mâlik der ki: Kadınlar affetmeyi isteseler de afları geçerli olmaz. Asabesi ve yakınları bu hususta kadınlardan daha çok söz sahibidirler. Çünkü ölüye yemin eden ve kana hak kazanan bunlardır. İmâm-ı Mâlik der ki: Ölünün asabesi yahut yakınları ölünün kanına hak kazandıktan sonra affetseler de, kadınlar afdan kaçınıp: «Ölümüzün katilini serbest bırakmayız» deseler, o zaman söz kadınlarındır. Çünkü kan sabit olup kısas kesinleşince, kadınlar ve asabeden kısası isteyenler, istemeyenlerden daha çok hak sahibidirler. 2605. İmâm-ı Mâlik der ki: Kasden adam öldürmede davacılara yemin ettirilebilmesi için, yemin etmeleri gerekenlerden en az iki kişi ve daha fazla olması gerekir Davacı bir kişi olursa yemin ettirilmez. O zaman yemin davalıya teklif edilir. Davalı bir kişi de olsa yemin ettirilir. Çünkü davacıya yemin ettirmemekle hak zayi olmaz. Halbuki davalıya yemin ettirilmezse maktulün kanı boşa gitmiş olur. Yeminin adedi elli oluncaya kadar bu iki kişiye tekrar ettirilir. Elli yemin edince kana hak kazanırlar. Hüküm bizde böyledir. 2606. İmâm-ı Mâlik der ki: Bir grup insan hep beraber bir adamı ölünceye kadar dövseler, öldürülen bir kişi yerine hepsi öldürülür. Fakat dövmelerinden sonra ölürse yemin gerekir. Yani adam dövülürken iki kişi şahit olur, dövülmeden sonra bir müddet yaşayıp da ölürse o zaman bu dövmeden dolayı ölüp ölmediğine dair kasame gerekir. Yemin yoluyla ise ancak bir adam kısasen öldürülür. Birden fazla öldürülmez. Hanefîler'e göre, kasame (yemin) neticesinde kısas gerekmez, sadece diyet gerekir. Dava kasden öldürme davası ise, davalılar diyeti kendi mallarından verirler. Şayet dava hata yoluyla öldürme davası ise, o zaman diyeti davalıların âkılesi (baba tarafından erkek arkabaları verir. (Meydanı, Lübâb, c.3, s. 172). |