6. Mükatebin Çalışması 2337. İmâm-ı Mâlik'e şöyle Rivâyet olundu: Bir kişi kendi adına ve çocukları adına kitabet anlaşması yapmış, sonra da ölmüştür. Urve b. Zübeyr ile Süleyman b. Yesâr'a şu sual soruldu: « Bu çocuklar babalarının yapmış olduğu kitabet borcunu ödemeye çalışacaklar mı, yoksa bu çocuklar köle mi olmuşlardır?» Onlar da şöyle cevap verdiler: « Evet babalarının yapmış olduğu kitabet anlaşmasının borcunu ödemek için çalışacaklar, babalarının ölümünden dolayı onlara hiçbir indirim yapılmaz.» 2338. İmâm-ı Mâlik der ki: Çocuklar çalışamayacak kadar küçük ise, büyümeleri için beklenmez ve bu çocuklar babalarının efendisinin kölesi olurlar. Şu kadar var ki babalan, onlar çalışabilecekleri çağa gelinceye kadar taksitlerini ödeyebilecek kadar mal bırakmışsa, derhal köle olmazlar, bu maldan onlar adına büyüyüp çalışabilecekleri zamana kadar ödenir. Büyüdükleri zaman borçlarını öderlerse hürriyetlerine kavuşurlar. Ödeyemezlerse köle olurlar. 2339. İmâm-ı Mâlik der ki: Bir mükateb ölür ve geride kitabet borcuna kâfi gelmeyecek kadar bir mal bırakır. Geride bu kitabet anlaşmasında ortak olan bir çocuk ile bir ele ümmü veled vardır. Ümmü veled hepsinin adına çalışıp bu parayı ödemek istemektedir. Ümmü velede güveniliyorsa ve çalışabilecek güce de sahipse, bu mal kendisine verilir. Şayet güvenilmez ve çalışabilecek gücü de yoksa, bu mal ona teslim edilmez. Kendisi ve çocuk, mükatebin efendisine tekrar köle olurlar. 2340. İmanı Malik der ki: Aralarında akrabalık olmayan bir topluluk birlikte bir mükatebe anlaşması yapsalar da bir kısmı sorumluluklarını yerine getirmeyecek hale gelse ve diğer kısmı da hepsi hürriyetlerine kavuşana kadar çalışsalar, bu çalışan kişiler çalışmayan kişilerin adına ödemiş oldukları parayı hisseleri oranında onlardan alabilirler. Çünkü bu köle topluluğu birbirlerine kefildirler. Şeybanî, 859. |