6. Kadınlaşmış Erkekler Ve Çocuğu Alma Hakkı Olanlar 2242. Ebû Urve (radıyallahü anh)'dan: Yumuşak huylu ve erkekliği kalmamış bir kişi, Hazret-i Peygamberin hanımı Ümmü Seleme (radıyallahü anha)'in yanındayken Abdullah b. Ebi Ümeyye (radıyallahü anh)'ye şöyle dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'da onun sözünü duyuyordu: «Ya Abdullah! Allah (celle celâlüh) size yarın Taif şehrini fethetmeyi nasip ederse tavsiye ederim, Gaylan'ın kızının yanına git, o kadın o kadar semiz ki önden bakınca karnının eti dört kat, yanlardan sekiz kat görünüyor.» Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bunlar (artık) sizin yanınıza girmesinler» buyurdu. Çoğunluk bu şekilde mürsel olarak Rivâyet etmiştir. Buhârî (Megazî, 64/56) ve Müslim (Selâm, 39/13, no:32), muttasıl olarak Rivâyet ederler. 2243. el-Kasım b. Muhammed (radıyallahü anh) der ki: Ömer b. el-Hattab (radıyallahü anh) Ensardan bir kadınla evliydi. Bu kadından Asım adında bir oğlu oldu. Sonra boşandılar. Hazret-i Ömer, Küba'ya geldiğinde oğlu Asım'ı mescidin avlusunda oynarken gördü. Onu kucakladı. Hayvanın üzerinde önüne oturttu. Bunun üzerine ninesi yetişti, çocuğu Hazret-i Ömer'den almak istedi, o da vermedi. Birlikte Hazret-i Ebû Bekr'in yanına geldiler. Hazret-i Ömer: « Bu benim oğlum» dedi. Kadın: « Benim oğlum» dedi. Ebû Bekir de Hazret-i Ömer'e hitaben: « Çocukla onun arasına girme, onları serbest bırak» dedi. Hazret-i Ömer de üzerine düşmedi. İmâm-ı Mâlik der ki: Ben de böyle uyguluyorum. |