10. Kadının Muhayyerliği 1630. Kasım b. Muhammed'den: Hazret-i Aişe şöyle dedi: «Berîre (adındaki cariye) sebebiyle üç meselenin şerî hükmü (üç sünnet) öğrenilmiştir. Bunlardan biri şudur: Berîre azad edildiği zaman kocasından ayrılma ile yanında kalma hususunda muhayyer bırakıldı, ikincisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Vela hakkı, azad edenindir» buyurdu. Hazret-i Aişe, Berîre'yi satın almak istediğinde, Berîre'nin kocasının 'Vela hakkı bize aittir' demesi üzerine, Hazret-i Peygamber bu sözü söylemiştir. (Zürkanî, IH/235) Üçüncüsü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) eve girdiğinde (ocakta) çömleğin içinde et kaynıyordu. Önüne ekmek ve evde bulunan katıklar getirildiğinde, Resûlüllah: «Çömlekte et piştiğini görmüştüm» deyince (evdekilerin): « Evet Ya Resûlallah! Fakat o et, Berîre'ye sadaka olarak verilmiştir. Sen sadaka yemezsin.» demeleri üzerine Resûlüllah: « O et ona sadaka, bize de Berîre'nin hediyesidir» buyurdu. , Talâk, 68/14; Müslim, Itk, 20/2; No: 14. Benzeri için bkz. Şeybanî, 797-798 1631. Nafî'den Rivâyet edildi: Bir köle ile evli olup da hürriyetine kavuşan cariye hakkında Abdullah b. Ömer: «Kocası kendisine yaklaşmadan önce cariyenin nikâhı fesh etme hakkı vardır» dedi. 1632. İmâm-ı Mâlik der ki: (Azad edilen bir) cariye ile kocası birleştikten sonra cariye muhayyer olduğunu bilmediğini iddia ederse, iddiası kabul edilmez, artık muhayyer de olmaz. 1633. Urve b. ez-Zubeyr der ki: Adiy oğullarının Zebra adında bir cariyesi, bana cariye iken bir kölenin nikâhlısı olduğunu haber verdi ve şöyle dedi: (Ben azad edilince) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Hafsa, beni çağırtarak, « Sana bir haber vereceğim, —Bir şey de yapmanı istemiyorum—: Kocan sana yaklaşmadan önce nikâhını feshetme hakkın vardır. Şayet sana yaklaşırsa bu hakkın elinden gider» dedi. Zebra bunu işitince: «O boş olsun, sonra boş olsun, sonra boş olsun» diyerek üç talak ile kocasını boşadı. 1634. Saîd b. Müseyyeb der ki: Kendisinde delilik ve eksiklik olan herhangi bir erkek, bir kadınla evlense bu kadın muhayyerdir: İsterse kocasının yanında kalır, isterse boşanır. Şeybanî, 539, Ayrıca bkz. 538. 1635. İmâm-ı Mâlik der ki: Bir köle bir cariyeyi nikâhlasa, onunla zifafa girmeden cariye azad edilse, cariye nikâhı bozmak isterse, bir talakla boş olur ve ona mehir gerekmez. Bize göre hüküm böyledir. 1636. İmâm-ı Mâlik'in, İbn Şihabı, şöyle derken duyduğu Rivâyet edildi: «Bir adam, boşanıp boşanmaması konusunda karısına seçme hakkı verir, o da kocasında kalmayı tercih ederse bu, talak sayılmaz.» İmâm-ı Mâlik der ki: işittiğimin en güzeli budur. 1637. Muhayyer bırakılan kadın hakkında İmâm-ı Mâlik der ki: Kadını kocası muhayyer bıraktığı zaman, kadın boşanmayı istese üç talak ile boş olur. Hanefi Mezhebine göre, bir talak-ı bâin vaki olur. Kocası: « Ben, seni yalnız bir talakta muhayyer kıldım», dese bir talak ile boşanmış olmaz (her üç talak gider). İşittiğimin en güzeli budur. 1638. İmâm-ı Mâlik der ki: Kocasının muhayyer bıraktığı kadın: « Ben bir talak kabul ettim, (diğerlerini kabul etmem)» Kocası da: « Ben (muhayyer bırakırken) seni üç talakta muhayyer bıraktım» dese de kadın yalnız bir talak kabul etse, nikâhına bir zarar gelmeden eski nikâhı üzere kocasının yanında kalır, inşaallah bu talak olmaz |