Geri

   

 

 

 

İleri

 

2. İhramda Bulunan Kimsenin Yıkanabilmesi

904. İbrahim, babası Abdullah b. Huneyn'den naklediyor: Abdullah b. Abbas'la Misver b. Mahreme, Ebva'da anlaşmazlığa düştüler. Abdullah; «İhramlı bulunan kimse başını yıkayabilir» derken, Misver: «İhramda bulunan başını yıkayamaz» diyordu. Bunun üzerine Abdullah b. Abbas, beni Ebû Eyyüb el-Ensari'ye gönderdi, iki direk arasına gerilmiş bir ipe asılı perdeler arkasında yıkanıyordu. Selâm verdim.

« Bu kim?» diye sordu.

«Huneyn'in oğlu Abdullah! Beni sana Abdullah b. Abbas bir şey sormam için gönderdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihramda iken başını nasıl yıkardı? dedim. Eliyle ipe gerili olan perdeyi hafif indirerek, başını benim göreceğim şekilde elleriyle ovmaya başladı ve su döken zata da «Başıma su dök!» dedi. Elleriyle başını ovuşturduktan sonra:

« Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle yaptığım gördüm.» dedi. Buharî, Cezau's-Sayd, 28/14; Müslim, Hacc, 15/91. Ayrıca bkz. Şeybanî, 420.

905. Atâ b. Ebî Rebah'tan: Ömer b. Hattab yıkanırken, Ya'lâ b. Münye su döküyordu. Ömer (radıyallahü anh):

«Başıma dök!» deyince Ya'lâ (ihramlı iken baş yıkanmıyacağını zannettiği için):

« Vebalini bana mı yüklemek istiyorsun? Emredersen dökerim!» dedi. Ömer (radıyallahü anh):

« Dök! Su sadece saçları dağıtır.» dedi. Şeybanî, 421

906. Nafi'den Abdullah b. Ömer, Mekke'ye yaklaştığı zaman gece iki tepe arasındaki bugün Bi'ri Said diye bilinen Zîtuva vadisinde kalır, sabah namazını orada kıldıktan sonra Mekke'nin görüleceği en yüksek yerden Mekke'ye girerdi, Hac için olsun, umre için olsun Mekke'ye girmeden önce Mekke yakınlarındaki Zituva'da gusleder, yanındakilere de gusletmelerini emrederek Mekke'ye öyle girerdi. Buharî, Hacc, 25/38. Ayrıca bkz. Şeybanî, 472.

907. Nafî' naklediyor: Abdullah b. Ömer ihramlı iken sadece ihtilâm olduğu zaman başını yıkardı.

908. İmâm-ı Mâlik'ten: Alimlerden duyduğunla göre, ihramlı bulunan kimsenin Akabe Cemresini taşladıktan sonra ve tıraştan önce sidr ve hatmi gibi bitkilerle başını yıkamasında bir mahzur yoktur. Ayrıca Akabe Cemresini taşladıktan sonra bit öldürmek, saç tıraşı olmak, kirden temizlenmek ve normal elbise giymek de helâl olur. Şeybanî,419