Geri

   

 

 

 

İleri

 

5. Sabah Namazının Sünneti

338. Resulü Ekrem'in zevcesi Hafsa (radıyallahü anh) Rivâyet eder: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), müezzin sabah namazı ezanını okuyunca kaamet edilmeden önce kısa okuyarak iki rekât sünnet kılardı. Buharî, Ezan, 10/12; Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/87. Ayrıca bkz. Şeybanî,244.

339. Hazret-i Âişe (radıyallahü anha) der ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazının sünnetini o kadar hafif kılardı ki kendi kendime acaba Fatihayı okudu mu, yoksa okumadı mı, derdim. İbn Abdilber der ki: Malik'ten Rivâyet edenler, bu hadisin mürselliğindoe ihtilafsızdır

340. Ebû Seleme b. Abdurrahman der ki: Bir sabah namazında kaameti işiten cemaatten bir kısmı sünnet kılmaya kalktılar, o sırada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çıka geldi. Bunları görünce:

« İki namaz birden mi kılınıyor, iki namaz birden mi kılınıyor?» Hazret-i Peygamber iki namaz diye, sabah namazının farzı ile sünnetini kastediyor. Bu hadisten, farza kaamet edilince camide sünnet veya nafileye başlamadan bütün cemaatin farza durması gerektiği anlaşılır. buyurdu. Bu, sabahtan önceki iki rekat sabah namazındaydı.

341. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh), (bir gün) sabah namazının sünnetini kılamadı, güneş doğduktan sonra kaza etti. Hanefi mezhebinde sabah namazının farzından sonra sünnet kılmamadığı için, farza kaamet edilince cemaate ulaşabileceğini kestiren kimse çabucak sünneti kılar, farza yetişir.

342. Kasım b. Muhammed de Abdullah b. Ömer'in yaptığı gibi farzdan önce kılamadığı sabah namazının sünnetini güneş doğduktan sonra kıldı.