54- "LÂ İLÂHA İLLALLAH = ALLAH'TAN BAŞKA İBÂDETE LÂYIK HİÇ BİR İLÂH YOKTUR" ZİKRİNİN FAZİLETİ BÂBI 3926 - “... Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre : Bu iki zât Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şu hadisi buyurduğuna şâhid olmuşlardır (yani bizzat O'ndan işitmislerdir) : (Kul; "Lâ ilahe illâllahu vellahu ekber = Allah'tan başka (ibâdete lâyık) hiç bir ilâh yoktur ve Allah herşeyden büyüktür) dediği zaman, Allah (Azze ve Celle) : Kulum doğru söyledi. Benden başka (ibâdete lâyık) hiç bir ilâh yoktur ve ben en uluyum, buyurur. Kul ;"Lâ ilahe illâllahu vahdehu = Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O yalnızdır, birdir dediği zaman Allah: Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur, ben yalnızım, birim, buyurur. Kul; "Lâ ilahe illâllahu lâ şerike lehu = Allah'tan başka ilâh yoktur, ortağı yoktur" dediği zaman Allah: Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur ve ortağım yoktur, buyurur. Kul; "Lâ ilahe illâllahu Lehü'l-mülkü ve lehu’l-hamdu = Allah'tan başka ilâh yoktur. Mülk (hâkimiyet) O'nundur, hamd O'nundur" dediği zaman, Allah: Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur. Mülk (hâkimiyet) benimdir, hamd benimdir, buyurur. Kul; "Lâ ilahe illâllahu ve lâ havle ve lâ kuvvetei illâ billahi = Allah'tan başka ilâh yoktur ve günahlardan dönüş, ibâdete kuvvet ancak Allah'ın yardımıyladır" dediği zaman, Allah = Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yok, günahlardan dönüş ve ibâdete kuvvet ancak benim yardımımladır, buyurur. ) Râvi Ebû îshâk demiştir ki: Sonra (şeyhim) el-Ağarr, anlamadığım bir şey söyledi. Bunun üzerine ben Ebû Ca'fer'e : O (yani el-Ağarr) ne dedi? diye sordum. Ebû Cafer dedi ki: (senin anlamadığın şey, hadîsin şu cümlesidir) : (Bu zikirler kime ölüm döşeğinde nasip edilirse o kimseye ateş dokunmayacak (yani cehennem ateşi onu yakmayacak) tır. ) " 3927 - “... Su'dâ el-Mürriyye (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Ömer (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in vefatından sonra bir gün (kocam) Talha (bin Ubeydillah) (radıyallahü anh) 'a uğradı da (onu üzgün görünce) : Niçin üzgünsün? Amcan oğlunun (Ebû Bekir es-Sıddik)'ın halîfe oluşu mu seni üzdü? dedi. Talha: Hayır. Lâkin Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den: (Şüphesiz ben bir kelimeyi çok iyi bilirim ki herhangi bir kimse ölüm döşeğinde o kelimeyi söylediği takdirde, mutlaka o kelime o kimsenin sahifesine (yani amel defterine) bir nur olur ve muhakkak o kimsenin cesedi ve ruhu ölüm döşeğinde o kelime sayesinde behemehal bir ravh (yani rahmet, rızâ-ı Bari ve rahatlık) bulacaklardır, ) buyruğunu kulağımla işittim de o kelimenin ne olduğunu O'na vefat edinceye kadar sormadım (üzüntüm bundandır), dedi. (Bunun üzerine) Ömer (radıyallahü anh) : Ben o kelimeyi bilirim. O, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in amcasına (yani Ebû Tâlib'e ölüm döşeğinde) teklif ettiği (söylemesini istediği tevhîd) kelimesidir. Eğer Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), amcası (Ebû Tâlib) için tevhîd kelimesinden daha fazla kurtarıcı bir şey bilseydi o şeyi emredecekti, dedi. 3928 - “... Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Hiç bir kimse yoktur ki Allah'tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah'ın Resulü (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğuma şehâdet edip bunu kalben de tasdik ederek ölsün de, Allah ona mağfiret etmesin (bağışlamasın).) " 3929 - “... Ümmu Hâni' (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : ("Lâ ilahe illallah" kelimesini hiç bir amel (faziletçe) geçmez ve bu kelime hiç bir günahı bırakmaz. ) 3930 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Kim bir günde yüz defa "Lâ ilahe illâllahu, vahdehu lâ şerike lehu, lehü'l-mülkü ve lehü’l-hamdu ve hüve alâ külli şey'in kadir = Allah'tan başka ilâh yoktur, O yalnızdır (yani tektir) ortağı yoktur, mülk (hâkimiyet) O'nundur ve hamd O'nundur, O, herşeye kadirdir" derse bu zikir o kimse için on köleyi azâdlamak sevabına denktir ve ona yüz hasene yazılır, yüz günah da ondan silinir. Bu zikir o kimse için akşama kadar şeytanın şerrinden güvence olur. Hiç kimse de onun ettiği bu zikirden daha faziletli bir zikir getiremez. Ancak bu zikri ondan fazla söyleyen kimse daha fazla fazilet kazanır. ) " 3931 - “... Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (Kim sabah namazından hemen sonra "Lâ ilahe illâllahu, vahdehu lâ şerike lehu, lehü'l-mülkü ve lehü’l-hamdu, bi yedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadir = Allah'tan başka ilah yoktur, O, yalnız (tek)dir ortağı yoktur, mülk O'nundur ve hamd O'nundur, hayır O'nun (kudret) eliyledir ve O, her şeye kadirdir" derse bu zikir (sevab bakımından) İsmail (Aleyhisselâm)'in evlâdından olan bir köleyi azâdlamak gibidir. ) " |