Geri

   

 

 

 

İleri

 

44- SİHİR BÂBI

3674 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir:

Benî Zürayk Yahûdilerinden Lebîd bin el-A'sam denilen bir Yahudi, (bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sihir yaptı.

Hattâ Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı işlere gücü yetmediği halde yapabileceğini sanırdı. Âişe demiştir ki: Nihayet bir gün veya bir gece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bu rahatsızlıktan kurtulmak için) Allah'a üç kez duâ ettikten sonra şöyle buyurdu:

(Yâ Âişe, bilir misin? Allah benim duamı kabul etti. Şöyle ki: Bana iki adam geldi (Cebrail ve Mikâil). Bunlardan biri baş ucumda, diğeri de ayak ucumda oturdu. Baş ucumdaki kişi, ayak ucumdaki kişiye veya ayak ucumdaki kişi baş ucumdaki kişiye: Bu zâtın rahatsızlığı nedir? diye sordu. O da: Sihirlenmiştir, diye cevab verdi. Soran zât: Kim O'na sihir yaptı? diye sordu. O da: Lebîd bin el-A'sam, diye cevab verdi. Soran zât (bu kere) : Sihri hangi şeyde yaptı? diye sordu. O da: Bir tarak, saç ve sakal tarantısı ve erkek hurmanın çiçek kapçığında yaptı, diye cevab verdi. Soran zât: O sihir malzemesi nerededir? diye sordu. O da: Zi Ervân kuyusundadır, dedi.)

Âişe demiştir ki: Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), sahâbilerinden bir kaç zât ile beraber o kuyuya gitti. Oradan geldikten sonra:

(Allah'a and olsun ki Yâ Âişe, O kuyunun suyu tıpkı kına karıştırılan su gibi (kırmızı) ve kuyunun çevresindeki hurma ağaçları tıpkı şeytanların başları gibidir (yani ne suyunda ne ağaçlarında hayır var),) buyurdu.

Âişe demiştir ki; Ben: Yâ Resûlallah! Peki o sihir malzemesini (çıkarıp) yakmadın mı? dedim. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Hayır (çıkarıp) yakmadım. Çünkü Allah bana şifâ verdi ve ben onu (çıkarıp) yakmakla sihir şerrinin halk arasında yayılmasından endişelendim), buyurdu. (Âişe demiştir ki: Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'in emriyle o kuyu kapatıldı."

3675 - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ) :

Resûlallah! Yediğin zehirli koyun (etin) den dolayı her yıl hastalanıyorsun, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Âdem kendi çamurunda (yani yaratılışı henüz tamamlanmamış) iken hakkımda yazılmış olan mikdar ne ise o zehirli koyundan bana ancak o kadar hastalık isabet eder,) buyurdu. "